Ekonomi daha da yavaşladı
Türkiye ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde sabit fiyatlarla sadece yüzde 1.6 oranı ile son 12 çeyreğin en düşük büyümesini kaydetti. GSYH temmuz-eylül döneminde 31.6 milyar TL olarak gerçekleşti.
Naki BAKIR
ANKARA - Büyümede, bu yıl tüketim ve yatırım eğiliminin hız kesmesi nedeniyle yaşanan yavaşlama, üçüncü çeyrekte daha da belirgin hale geldi. Temmuz-eylül döneminde sabit fiyatlarla sadece yüzde 1.6 oranı ile son 12 çeyreğin en düşük büyümesi kaydedildi. Orta Vadeli Program ile revize edilerek 3.2'ye düşürülen 2012 yıl sonu büyüme hedefinin dahi tutması zorlaştı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yılın üçüncü çeyreğine ilişkin gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) gerçekleşmelerini açıkladı. Buna göre üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH tahmininde, temmuz-eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla yüzde 7.7 artışla 377.6 milyar, sabit fiyatlarla ise yüzde 1.6 artışla 31.6 milyar TL olarak gerçekleşti. Üçüncü çeyrekte dolar cinsinden GSYH ise yüzde 3.2'lik bir büyümeyle 209.2 milyar dolar oldu. Bu yıl üçüncü çeyrekte kaydedilen yüzde 1.6'lık büyümenin, kriz yılı 2009'un üçüncü çeyreğindeki yüzde 2.8'lik küçülmenin ardından kaydedilen en düşük oran olduğu belirlendi. Takvim etkisinden arındırılmış sabit fiyatlarla GSYH ise üçüncü üç aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1.9'luk artış gösterirken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH değeri bir önceki döneme göre sadece yüzde 0.2 arttı.
Dokuz aylık büyüme yüzde 2.6
Daha önce yüzde 3.3 olarak açıklanan ilk çeyrek büyümesi yüzde 3.4 olarak, ikinci çeyrek büyüme oranı da yüzde 2.9'dan yüzde 3'e revize edildi. Revize verilere göre
Türkiye yılın ilk dokuz ayında sadece yüzde 2.6 oranında büyüyebildi. Ocak-eylül döneminde GSYH cari fiyatlarla yüzde 10.5 büyüyerek 1 trilyon 57.3 milyar, sabit fiyatlarla yüzde 2.6 büyüyerek 87.7 milyar TL oldu. Dokuz aylık milli gelir dolar cinsinden ise yüzde 0.4 küçülerek 586.3 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Revize hedefin bile zorlaştı
[PAGE]Revize hedefin bile zorlaştı
İlk dokuz aydaki büyümenin sadece yüzde 2.6'da kalması nedeniyle, yılın tümü için öngörülen yüzde 3.2'lik revize büyüme tahmininin bile tutması zorlaştı. Bu yıl "yumuşak iniş" senaryosuna göre başlangıçta yüzde 4'le düşük bir büyüme oranı hedeflenmiş, ekonomideki yavaşlamanın öngörülenin üstünde olması nedeniyle 2013-2015 Orta Vadeli Programı kapsamında 2012 gerçekleşme tahmini yüzde 3.2'le daha düşük bir düzeye çekilmişti. İlk iki çeyrekteki büyüme oranları, revize yıllık büyüme hedefiyle uyumlu olurken, üçüncü çeyrekteki performans düşüşü, revize hedefin dahi tutturulmasını zorlaştırdı.
Yılın tümünde yüzde 3.2'lik bir büyüme yakalanması için son çeyrekte yüzde 4.9 oranında bir büyüme performansı gerekiyor. Son dönemde artan sıcak para girişleri ve kredi imkanlarının iç tüketimi tetiklediği varsayımıyla son çeyrekte yüzde 2'lik bir büyüme tahmininde yıllık büyümnin yüzde 2.75, son çeyrek büyümesinin yüzde 3 olacağı varsayımında ise yıllık oranın yüzde 2.7 çıkacağı görülüyor.
Büyümenin kaynağı net ihracat
Özel tüketimde ve özellikle yatırımlarda hızlı düşüş yaşanırken, ilk dokuz ayda sağlanan büyüme de asıl olarak "net ihracat" sayesinde elde edildi. Bir yandan ithalattaki düşüş, diğer yandan İran'a petrol karşılığı "altınla ödeme"nin ihracat olarak gösterildiği iddiaları nedeniyle tartışmalı "altın ihracatı" kalemindeki rekor artış sayesinde net ihracatta hızlı bir büyüme yaşandı. Bu da milli gelirdeki büyümenin ana kaynağını oluşturdu. DÜNYA'nın harcamalar yöntemiyle GSYH verileri ile yaptığı hesaplamaya göre sabit fiyatlarla özel tüketim dokuz ayda yüzde 0.5 gerilerken, stok değişimi de dahil kamu ve özel sektörün toplam yatırımlarındaki düşüş yüzde 7.7'ye ulaştı. Dokuz ayda özel tüketimdeki düşüş büyümeyi 0.4 puan, yatırımlardaki gerileme de 2.1 puan aşağı çekti. Buna karşılık dokuz ayda ihracat sabit fiyatlarla yüzde 15 artış, ithalat ise yüzde 4 düşüş gösterdi. Net ihracat GSYH büyüme oranına birinci çeyrekte 4.7 puan, ikinci çeyrekte 5.9 puan, üçüncü çeyrekte 3.4 puan; ilk dokuz ay itibariyle 4.7 puan katkı yaptı. Dokuz ayda yüzde 4.7 artan kamu tüketimi de büyümeye 0.5 puan katkı sağladı.
İş dünyasından büyüme oranı için iki farklı yorum geldi
[PAGE]İş dünyasından büyüme oranı için iki farklı yorum geldi
Yıldız TAŞDELEN ERLİ
İSTANBUL - Yılın üçüncü çeyreğinde GSYH'ın geçen yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla yüzde 1.6 artması, iş dünyasını ikiye böldü. Bazı işadamları rakamı yeterli bulmadığını, beklentilerin altında kaldığını savunurken, bazıları da 1.6'lık büyümeyi yeterli gördüğünü ifade etti.
• TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi: Rakamı yeterli bulmuyoruz. Türkiye'nin 2012 büyüme hedefi yüzde 4'tü. Daha sonra bu rakam yüzde 3.1'e düşürüldü. İşin sevindirici tarafı, buradaki büyümenin tamamı ihracattan geliyor. 4. çeyrekte yine ihracatın katkı vereceğini ve hedeflenen rakamın gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Şimdiden yeni tedbirler alınmalı. Firmaların üretimlerini sürdürebilmeleri için daha da tedbir alınması gerektiğini düşünüyoruz.
• AEH Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan: Düşük buluyorum ama düşüşün nedenlerini de biliyoruz. Dolayısıyla beklenmeyen bir netice değil. Bu büyüme diğer ülkelerle mukayese edildiği zaman emnuniyet verici. Yılın son çeyreğinde aynı trendin devam edeceğini düşünüyorum. GSYH ilk 9 ayda yüzde 2.6 büyüdü. Yılı da yine bu civarlarda kapatırız diye düşünüyorum.
• ASO Başkanı Nurettin Özdebir: Ekonomideki yumuşak iniş düşünüldüğünden sert oluyor. Merkez Bankası'nın faiz indiriminde daha fazla gecikmesi halinde ekonomik faaliyetlerdeki ivme kaybını telafi etmek zorlaşacak ve 2013 yılındaki büyüme beklentileri de olumsuz etkilenecek. Türkiye'nin, bu büyüme verisiyle yılı yüzde 3'ün altında bir büyümeyle kapatma ihtimali güçlendi.
• ASKON Başkanı Mustafa Koca: Büyüme beklentilerin altında kaldı. Bu durum önemli bir sinyaldir. Ekonomi yönetiminin bu kadarını beklediğini sanmıyorum. Yüzde 3'ü yakalayabilmek için son çeyrekte yüzde 4 büyüme gerçekleştirmemiz lazım. Böyle bir hareketi gözlemlemiyoruz. Bu durumda 2012 yılını yüzde 2.5'lar seviyesinde kapatmış olacağız. Bunun etkisi maalesef önümüzdeki yıla da sirayet edecektir.
• Bahçıvan Gıda Genel Müdürü Erdal Bahçıvan: Beklentilerin altında, yeterli de bulunmuyor. Türkiye'yi çekecek rakamlar değil. Türkiye'nin yüzde 1-2-3'lerle bu süreci sürdürmesi, istikrarlı, uzun vadeli hedefleriyle uyuşmayan rakamlar. Herkes bir kez daha değerlendirmesini iyi yapıp, 2013'ün bu farkları kapatabilmesi noktasında, hem tavsiye hem ders boyutunda birtakım şeyler
çıkaracaktır.
• Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu: Üçüncü çeyrekteki yüzde 1.6'lık büyüme Avrupa'ya baktığımızda tabi ki iyi. Ama Türkiye için yeterli midir? Türkiye'nin yüzde 5- 6'dan aşağı büyümemesi lazım. Hükümet gerekli tedbirleri alıyor, zaten faiz indirimleri de başladı. Son çeyrekte de inşallah beklentideki gibi büyümeyi gerçekleştirir, yüzde 4'lerin üzerini, yüzde 5'i yakalarız.
• Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu: Yüzde 1.6'lık büyümeyi yeterli görüyorum. Çok daha yüksek olacağını zannetmiyorum. (Büyüme oranları) Hükümetin politikalarına paralel gidiyor. Herhangi bir sıkıntı yok. Hükümetin politikalarını yeterli buluyorum.
Çağlayan: Yıl sonunda yüzde 3 olur
[PAGE]Çağlayan: Yıl sonunda yüzde 3 olur
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin 12 çeyrektir büyüyen bir ülke olduğunu belirterek, "Ben 4. çeyrekte büyüme rakamlarımızın, 3. çeyrekten daha büyük geleceği kanaatindeyim. Öyle görünüyor ki 3 civarında bir büyüme rakamı ortaya çıkacak. Bizim tabii önümüzdeki ve ondan sonraki yıllarda ümit ediyorum ki dünya ekonomisindeki gelişmelere paralel olarak büyümede de istediğimiz rakamları yakalayacağız" dedi. Bir gazetecinin, ''Büyüme konusunda Merkez Bankası'nın önemli bir rolü var. Bu noktada Merkez Bankası'nın gaza basması gerektiğini düşünüyor musunuz?'' şeklindeki sorusunu da Çağlayan, şöyle yanıtladı: "Yine benim derdimi açıyorsun, Merkez Bankası Başkanı bir açıklama yapmıştı, 'Biz eğer büyümede bir sıkıntı görürsek, faiz politikalarımızı gözden geçiririz' demişti.
O dediği için söylüyorum. Merkez Bankası, faiz koridorunun üst bandının daraltılmasını, söyledik söyledik azaltmaya başladı. Şimdi Türkiye'de asıl politika faizinin, yani faiz koridorunun alt bandında biraz oynanması gerekiyor. Yani bunun için neyin beklendiğini ben anlamıyorum.
Ben bir faiz indirimi bekliyorum. Merkez Bankası kendine bahane aramasın. Faizi indirecekse indirebilir. Bana göre de indirmesi gerekiyor, alt bandını indirmesi düşürmesi gerekiyor."
Sanayi üretiminde sert düşüş
Sanayi üretimi, ekimde yüzde 5.7 ile sert bir düşüş gösterdi. Bunun da küresel kriz yılı 2009'un eylül ayında toplam sanayi üretiminde kaydedilen yüzde 9.6'lık orandan sonraki en hızlı düşüş olduğu belirlendi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre ekimde imalat sanayiinde yüzde 5.9, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 5.1, madencilik ve taşocakçılığında da yüzde 3.9 düşüş yaşandı. Toplam sanayi üretiminde eylül ayına göre de yüzde 3.6 oranında bir düşüş erçekleşirken, takvim etkisinden arındırılmış endeks ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0.9, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeks de bir önceki aya göre yüzde 2.6 azaldı.
En hızlı düşüş elektrik, makine ve mobilyada
Ekim ayında imalat sanayii alt sektörleri içinde ise en hızlı düşüşler yüzde 21.4'le elektrikli teçhizat imalatı, yüzde 18'le makine ve ekipmanlarının kurulum ve onarımı, yüzde 15.5'le mobilya, yüzde 13.4'le kauçuk ve plastik, yüzde 9.3'le motorlu taşıtlarda yaşandı. On aylık dönemlere göre imalat sanayiinde yüzde 1.4, elektrik, gaz ve suda yüzde 6.2, madencilikte yüzde 2.5 artış yaşandı. İlk dokuz ayda mobilyada yüzde 10.5, motorlu taşıtlarda yüzde 6.7, makinede yüzde 5.7 üretim düşüşü yaşandı.