Gıda fiyatlarındaki artış son 4 yılın zirvesinde

Gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarındaki yıllık artış ağustos ayında yüzde 14,44 ile son dört yılın en yüksek seviyesine ulaştı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarındaki yıllık artış ağustos ayında yüzde 14,44 ile son dört yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Mevsim normallerinin üzerindeki kuraklık işlenmemiş gıda fiyatlarının yıllık ortalamanın çok üzerinde yükselmesine neden olurken, manşet enflasyonun da yüksek tek haneli seviyelerinde kalmasına sebep oluyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgiye göre, enflasyonda yüzde 24,5 ağırlığa sahip gıda ve alkolsüz içecekler bu yılın ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,44 artış gösterdi. Gıda ve alkolsüz içeceklerdeki fiyat artışı yıllık bazda Ekim 2010'dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

Yıllık yüzde 9,54'lük enflasyona ana harcama gruplarının yıllık katkısı 3,52 puanla en yüksek gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Mevsim normallerinin üzerindeki kuraklık işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artışın ana sebebi olarak gösterilirken ekonomistler, tarım ürünlerine yönelik aktif bir dış ticaret politikanın gıda fiyatlarındaki yukarı yönlü riskleri sınırlayabileceğini ve gıda enflasyonunda belirgin bir düşüş için hububat ithalatına uygulanan vergide indirime gidilmesi gerektiğini ifade ediyor.

 
Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer:
Eylüle dair öncü veriler uç risklerin geride kaldığına işaret ediyor

Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer, ağustos ayında tüketici enflasyonu aylık bazda beklentilerin sınırlı üzerinde geldiğini belirterek, "TL'nin ilk yarıdaki yüklü değer kaybının ve gıda fiyatlarındaki hızlı yükselişin ikincil etkilerine bağlı olarak çekirdek enflasyondaki düşüş (yüzde 9,75'ten yüzde 9,68'e) ise beklentilerden daha sınırlı kaldı" dedi.

Bu dönemde gıda dışı enflasyon ise yüzde 8,2'den yüzde yüzde 7,9 ile beş ayın en düşüğüne gerilediğini ifade eden Sözer, her ne kadar enflasyonun mevcut seviyesi ve ağır kuraklık koşullarına bağlı olarak gıda fiyatlarına dair belirsizlikler yukarı yönlü risklere işaret etse de, TL'deki stabilizasyon, petrol fiyatlarındaki son düşüş ve gıdada düzeltmenin yılın son çeyreğinde geleceği varsayımı altında 2014 yılı enflasyon tahminlerini yüzde 8,2 ile değiştirmediklerini söyledi.

Sözer, eylül ayına dair öncü verilerin uç risklerin geride kaldığına işaret ettiğini belirtti.

Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi:
MB'nin aktif dış ticaret politikası çağrısı aciliyetini koruyor

Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi ise enflasyonun yüksek gerçekleşmesinde işlenmemiş ve işlenmiş gıda fiyatlarının mevsim normallerinden yüksek seyir etmesinin etkili olduğunu ifade etti.

Merkez Bankası'nın, son dönemdeki iletişiminde manşet enflasyon veya gıda fiyatlarına ilişkin bir sinyal vermediğini ancak kuraklık nedeniyle gıda fiyatlarına müdahale edilmesi yönündeki hükümete yönelik çağrısını daha güçlü olarak tekrarladığını anımsatan Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"İşlenmemiş gıda fiyatları geçen yılın aynı ayının üzerinde gelirken, işlenmiş gıda fiyatları da yükseliş eğilimini korudu, TCMB'nin aktif dış ticaret politikası çağrısı önemini ve aciliyetini koruyor. Hesaplamalarımıza göre geçen yıl ağustos ayında işlenmemiş gıda fiyatları aylık yüzde 2,7 düşerken bu yıl ise yüzde 0,7 artış gösterdi. Dolayısıyla yıllık bazda işlenmemiş gıda yıllık enflasyonu 3,4 puan artışla yüzde 15,5 seviyesine yükselmiş olurken, işlenmiş gıda fiyatları yıllık artışı ise yüzde 13,1'e ulaştı.

Böylece, gıda fiyatlarının yıllık artış hızı da yüzde 14,4 seviyesine yükselirken, son Enflasyon Raporu'nda değiştirilmeden korunan temel varsayımın (yüzde 9) belirgin üzerinde kalmaya devam etti. Son sekiz yıldaki ortalama yıllık artışı yüzde 9,6 olan gıda fiyatlarının 2014 yılındaki seyri, temmuz ayı Enflasyon Raporu'nda açıklanan yılsonu TCMB enflasyon tahmini (yüzde 7,6) açısından kritik önem taşımaya devam edecektir."

Bu yıl yağışların Türkiye genelinde önceki yıllar ortalamalarının çok altında seyrediyor olması bu grupta risklerin yukarı yönlü olmaya işaret ettiğini belirten Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"TCMB de, son Enflasyon Raporu'ndan beri hükümete yurt dışı tarım ürünlerinde yaşanan fiyat düşüşlerini dikkate alarak bu ürünlere yönelik aktif bir dış ticaret politikasının gıda fiyatlarındaki yukarı yönlü riskleri sınırlayabileceği şeklinde bir müdahale çağrısında (gıda ürünleri ithalatına gümrük vergisi indirimi) bulunmaktadır.

Buna ek bir çağrı olarak da, TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın Ekonomi Bakanlığı'nda yaptığı son sunumda gıda güvenliğine ilişkin bir komitenin oluşturulması halinde alınacak konjonktürel ve yapısal önlemlerin fiyatlar ve enflasyon oranı üzerindeki etkileri açısından TCMB'nin komite çalışmalarına katkı sağlayabileceği vurgulanmıştı."  

İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu:
Piyasalar artık söze değil eyleme bakacak

İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu ise enflasyon cephesindeki yukarı yönlü riskler nedeniyle ağustos ayında yılsonu enflasyon beklentilerini yüzde 9,1 seviyesine çektiklerini anımsattı.

Kömürcüoğlu, "Ağustos ayı sonuçları maalesef endişelerimizde haklı olduğumuzu gösteriyor. TL'de görülen zayıflama nedeniyle oluşan kur geçişkenliğinin devam etmesi önümüzdeki aylarda manşet enflasyonda Merkez Bankası'nın tahmin ettiği kayda değer düşüşün görülmeyeceğini gösteriyor" dedi.

Enflasyon görünümündeki bozulmadan rahatsız olan TCMB'nin tekrar enflasyon gelişmelerine odaklandığının altını çizmeye başladığına dikkati çeken Kömürcüoğlu, ama son aylarda yaşanan itibar kaybı nedeniyle piyasaların artık söze değil eyleme bakacağını ifade etti.

Kömürcüoğlu, ağustos ayı enflasyon rakamları sonrasında TCMB'nin eylül ayındaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizinde bir değişiklik yapma ihtimalinin azaldığını belirterek, "Buna karşın, Avrupa Merkez Bankası'nın izleyeceği politikaya ve küresel risk iştahına bağlı olarak TCMB'nin faiz koridorunun üst bandında indirime devam edebilir" öngörüsünde bulundu.

Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı
Hububat ithalatına uygulanan vergide indirime gidilmeli

Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı da enflasyonun temel dinamiği haline gelen gıda fiyatlarındaki yüksek oranlı artış eğilimini devam ettirdiğini belirterek, gıda ile yakından ilintili olan lokanta ve oteller alt kaleminin de bu eğilime eşlik ettiğini ifade etti.

Diğer taraftan iki gün önce İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından açıklanan ve yüzde 1 artışa işaret eden İstanbul enflasyonunun, resmi enflasyon verisini öncüleme gücü sınırlı olsa da, yaydığı "acaba enflasyonda yukarı yönlü bir sürpriz olur mu?" endişelerinin gerçekleşmemesinin olumlu olduğunu dile getiren Kanlı, gıdanın gelecek dönemde de enflasyonun temel belirleyicisi olmaya devam edeğini ifade etti.

Kanlı, "Önümüzdeki dönemde gıda fiyatlarında sınırlı bir gevşeme görme ihtimalimiz olsa da gıda enflasyonunda belirgin bir düşüş için hububat ithalatına uygulanan vergide indirime gidilmesi gerek. Ancak, hal reformu, tarım reformu, kooperatifleşmenin teşviki, bölgesel ürün çeşitliliğinin artırılması gibi yapısal değişimlerde yol kat etmediğimiz sürece önümüzdeki yıllarda da gıda fiyatları kaynaklı enflasyon oynaklığından söz etmeye devam ederiz" değerlendirmesinde bulundu.

Kanlı, enflasyonun mevcut yüksek seviyesinin sadece gıdadan kaynaklanmadığını, tüm alt kalemlerde yüksek enflasyonun söz konusu olduğuna dikkati çekti.

Temel alt kalem enflasyonlarının standart sapmasının son dönemin en düşük seviyesinde olduğunu kaydeden Kanlı, "Yani tüm alt kalemlerde yüksek enflasyon seviyeleri söz konusu. Bu veri TCMB'nin oyun planını değiştirmeyecektir. TCMB mevcut koşullarda politika faizini sabit tutacak, üst bantta sınırlı bir indirime daha gidecektir. Yılın sonunda, enflasyonun düşüş eğilimine girmesi ile son bir faiz indirimi için fırsat kollayacaktır. Tabi küresel konjonktür buna izin verirse" değerlendirmesini yaptı.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir