Yan sanayicide ÖTV endişesi
Otomotiv yan sanayicileri iç pazarı baskılayan vergiden şikayetçi, 2050’yi planlarken vergi baskısına yakalandılar
İSTANBUL - Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) üyelerini 2050 projeksiyonuna göre üretime yönlendiriyor. Sektör, uluslararası rekabet gücünü yakalayacak gelecek planı yaparken, iç piyasada ÖTV ile gelen şoku yaşıyor.
TAYSAD Başkanı Dudaroğlu, “Otomotiv sektörümüz; gücünü iç pazarından almaktadır. Baskı altında tutulan bir iç pazara, yeni yabancı yatırımların gelmesini beklemek ‘hayalcilik’ olacaktır.”
Türkiye’nin ihracat şampiyonu otomotiv sektörünün omurgasını oluşturan yan sanayi, vizyonunu 2050’ye yönlendirdi. 2014 yılının ilk üye toplantısını İstanbul’da gerçekleştiren ve geleceğin teknolojilerini tartışmak üzere biraraya gelen Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) üyelerinin gündeminde, ÖTV ile gelen vergi baskısı vardı. Vergilerin kademeli olarak düşürülüp iç piyasanın rahatlatılmasını bekledikleri bir dönemde gelen yeni vergilere işaret eden TAYSAD Başkanı Dudaroğlu, “Otomotiv sektörümüz; gücünü iç pazarından almaktadır. Baskı altında tutulan bir iç pazara, yeni yabancı yatırımların gelmesini beklemek ‘hayalcilik’ olacaktır” dedi.
Sadece küresel pazarlardaki iş hacimlerini artırarak 2023 hedeflerine ulaşmanın zorluğuna dikkat çeken Dudaroğlu, önümüzdeki günlerin eskilerinden daha zorlu geçeceğini vurgulayarak şöyle devam etti;
“2023 hedeflerimize yalnızca dış pazardaki değil, iç pazardaki ölçeğimizi de büyüterek ulaşabiliriz. Bu nedenle sektörümüzün, 2023 yolunda sistematik olarak desteklenmesi için yerli araç kullanımını özendirecek yeni düzenlemelerin yapılmasını, vergi yüklerinin kademeli olarak düşürülmesini ve dolayısıyla iç pazarımızın güçlendirilmesini arzu ediyoruz.”
Topyekün Ar-Ge seferberliği başlatmalı
Küresel anlamda geleceğe hazırlandıklarını, bunun için Türkiye’de toplam 147 Ar-Ge merkezinin 47 adedinin üyeleri tarafından kurulduğunu hatırlatan Dudaroğlu, “2023 hedeflerine ulaşabilmek için ‘Güçlü Sanayi, Güçlü Marka’ sloganıyla çalışıyoruz. Sektörel olarak en fazla Ar-Ge merkezine sahibiz. Amacımız, üniversite sanayi işbirliğiyle topyekün Ar-Ge seferberliği başlatmak ve yapılan başarılı çalışmaları ihraç etmek” diye konuştu.
Dudaroğlu, 2013 yılında 21.3 milyar dolarlık otomotiv ihracatının yüzde 43’ünün tedarik sanayi tarafından yapıldığını hatırlatarak, 2014 yılında da araç üretiminin bir milyon 200 bin adedi bulacağını, ihracatın ise 21.5 milyar dolar seviyesinde olacağını öngördüklerini aktardı.
Otomotivde dünyada ilk 10’a girmeli
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Otomotiv Sektör Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu da Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak istiyorsa, otomotiv endüstrisinin de ilk 10 içinde olması gerektiğini söyledi. Bunun için Ar-Ge, tasarım ve inovasyonun önemine değinen Burhanoğlu, Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği olarak 3. kez ‘Ar-Ge Proje Pazarı ve Tasarım Yarışması’ düzenleyeceklerini hatırlattı.
Burhanoğlu, “Ar-Ge merkezlerimizi canlı tutmak için ciddi projelere ihtiyacımız var. Yarışmamız bunun için önem taşıyor ve çok değerli projeler ortaya çıkıyor. Bunları hayata geçirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
2050’de 160 milyon araç üretilecek
Bosch Türkiye CEO’su Steven Young da TAYSAD üyelerine 2050 yılına kadar uzanan otomotiv endüstrisindeki küresel trendleri anlattı.
Buna göre 2050 yılında dünyada 160 milyon araç üretimi öngörülürken, bunların yüzde 50’sinin konvansiyonel araç olacağı tahmin ediliyor.
Bugün dünyada yaklaşık 80 milyon konvansiyonel araç üretildiği düşünüldüğünde gelecekte bir o kadar da elektrikli veya farklı yakıtlarla çalışan araçlar olacak.
Asya bölgesinde otomotive muazzam talep olacak. Bu bölgeye yönelerek fırsatlar yakalanabilecek.
E-Mobilite ile Google Car ve Tesla Model araç örnekleri yaygın kullanılacak. Buna göre araçlar yaygın şekilde sürücüsüz güvenli bir şekilde yol alabilecek. Dolayısıyla TAYSAD üyelerinin de yeni teknolojilere odaklanması gerektiğinin altı çizildi.