Yenilenebilir enerjide takviyeli destek dönemi

YEK kapsamındaki yatırım desteklerine süre uzatımı ve yerli malzemeye ek fiyat desteğini olumlu karşılayan sektör temsilcileri, yatırımlara hız kazandırabilmek için kWh alım fiyatlarının yüzde 10-15 artırılmasını veya euro-cent esasına geçilmesini talep e

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Canan SAKARYA-Özüm ÖRS

ANKARA - Bakanlar Kurulu 5 Aralık 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararname ile Yenilenebilir Enerji Kanunu (YEK) destekleme mekanizmasında yeni bir düzenleme yaptı. 

Buna göre, 1 Ocak 2016 tarihinden 31 Aralık 2020 tarihine kadar işletmeye girecek destek mekanizmasına tabi YEK belgeli üretim lisansı sahiplerine hâlen hidroelektrik ve rüzgârda 7.3 , jeotermalde 10.5,  biyokütle ve güneşte 13.3 cent/kWh olarak sağlanan fiyat desteği 10 yıl süreyle uygulanacak.

Düzenleme, yenilenebilir enerji yatırımlarında yerli malzeme ve ekipman kullanılmasını teşvik için ek fiyat desteği de getiriyor. Aynı tarihler arasında işletmeye alınacak YEK belgeli üretim tesislerinde kullanılan mekanik ve elektromekanik aksamın yurtiçinde imal edilmesi hâlinde, mevcut  kWh fiyat desteklerine, yatırımın türüne göre 5 yıl süreyle  0.6 cent ile 3.5 cent arasında  ek fiyat desteği sağlanacak. YEK destekleme mekanizması şimdiye kadar 2015 yılına kadar devreye girecek yatırımları kapsıyordu. 

DÜNYA Mikro Politika, sektör temsilcilerinin mevcut uygulamalar ve kararname kapsamındaki düzenlemelere ilişkin görüşlerine başvurdu. Hidroelektrik, jeotermal, biyokütle ve güneş tesislerine üretim aşamasında kwh başına verilen fiyat desteklerinin faaliyetteki tesisler için yeterli olup olmadığını; özellikle ek fiyatların gerek yeni girişimleri, gerekse yerli malzeme üretim ve kullanılmasını teşvik edip etmeyeceğini araştırdı. 

Sektör, süre uzatımı ve ek fiyat desteklerinden genellikle memnun. kWh alım fiyatlarının artırılması isteniyor. EPDK ile TEİAŞ’tan ise yakınıyor.
 
NE DEDİLER?

> Ziya Derya Deryalar Elektrik Üretim AŞ Yönetim Kurulu Başkanı

EPDK ve TEİAŞ yatırıma engel

Yenilenebilir enerji kaynaklarına ek teşviklerin 2020’ye kadar uzatılması olumlu bir karar.Teşvik anlamında verilen fiyatlandırmalar; örneğin 7.3 dolar/cent yeterli olmamakla beraber alım garantisi ve yerli üretim eklentileriyle uygun sayılabilecek bir fiyat oluşturmaktadır.

Buna rağmen yenilenebilir enerji kaynaklarının önünün açılamaması tamamen EPDK ve TEİAŞ’ın anlamsız tutumundan kaynaklanıyor.

Bu fiyatlarla bile özellikle rüzgâr enerjisinin önü açılabilir ve rüzgar türbini fabrikaları kurulabilir. Ancak EPDK ve TEİAŞ yatırımcının önünü görebilmesi için gayret sarf etmediği gibi tersine perdeleme yapmaktadır. 

Yatırımcı bilse ki  her yıl Türkiye’de 2000-3000 MW rüzgar santrali yapılacak, hemen fabrikasını kurar. Bu kurumların saçma sapan uygulamalarıyla yılda ancak 200MW santral yapılabilmektedir. Bu güç için kim fabrika kurar?  İkinci konu, siyaset kurumunun yerli üretim destekleriyle vermeyi planladığı teşviklerin çok fazlasını EPDK ile TEİAŞ ‘Yarışma Yönetmeliği’ dedikleri bir garabetle geri almakta.

Bu yönetmelikle, ilk yatırım maliyeti yüksek olan rüzgâr santralinin maliyetini iki katına çıkarılıyor. Siyaset, teşviklerle işin yapımını imkânlı hâle getirmeye çalışırken, bürokrasi yaptırmamanın yollarını arıyor.
 
[PAGE]

> Mustafa Serdar Ataseven Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı 

Süre uzatımı ve yerli teşviki olumlu

Düzenlemenin çok olumlu etkisi olacağı inancındayız. Yabancı ve yerli yatırımcılar, yerli teşvik süresi 2015 yılı sonunda biteceği için tesis yatırımına girmiyordu. Yatırım için zaman çok kısaydı. Süre 2020 yılına uzatılınca bu yatırımcılar tesislerini kurabilecek ve ek teşvik alabilecek şartlara kavuştular. 
2015’de başvuruların yüksek olacağını düşünüyoruz. Faaliyetteki tesisler de yerli malzeme-ekipman koşulunu oluşturduğunda bu teşvikten yararlanacak. Daha önce yerli teşvik mekanizmasında sorunlar vardı. 

Yönetmelik vardı ama uygulanamıyordu. Sertifika sorunu vardı. Bu sorunlar giderildi. Yönetmelikte yapılan değişiklikle yerli katkı uygulanabilir hâle geldi. Bundan sonra yatırımların çoğalacağını ve rüzgâr sanayisinin hızla gelişeceğini tahmin ediyoruz.  Yatırımları daha cazip hale getirmek için bundan daha uygun bir dönem bulamayız. 

Avrupa’da karasal rüzgâr pazarı yok denecek kadar azaldı. Yabancı yatırımcı yeni pazar arayışı içinde. Yapılan son değişikliklerle ülkemizde sürdürülebilir bir rüzgâr sektörü olduğunu artık herkes biliyor. Bundan sonra yapılması gereken 2023 yılının 20 bin MW hedefine odaklanmak. Bunun için sadece en verimli yerlere değil, orta düzeyde verimli yerlere de yatırım yapılmasını cazip kılmamız gerekli. Potansiyeli yüksek olan bölgelerdeki yatırımlar 10-12 yılda, iç bölgelerde 15-16 yılda geri dönüyor. 

Biz bu 7.3 dolar/cent’i orta düzeyde verimli bölgelerde 8.3 dolar/cent düzeyine getirebilirsek yatırımcı bu bölgelere de gelir.  Verilen teşvik ile rüzgâr sanayisi de gelişecek, istihdam yaratılacak, ekipman için yurtdışına para ödemeyeceğiz. Yani bağımsız bir enerji kaynağımız olacak ve çifte kazanç sağlamış olacağız.
 


> Alpay Ünal TOBB Enerji Meclisi Başkan Yardımcısı

 kwh fiyatları yüzde 10-15 artırılmalı

YEK destekleme mekanizması 2015 yatırımlarını kapsadığından, özellikle HES ve RES yatırımcısında ciddi tedirginlik yaratmıştı. Dönemsel elektrik üretimi yapan bu santraller ikili anlaşma piyasasında bekledikleri fiyatları bulamıyordu.

Bu sürenin 2020 yılına uzatılmasının mevcut başlayacak yatırımları olumlu etkileyeceğine, bu oranın yüzde 50’ye ulaşacağına inanıyoruz. 

HES, jeotermal, biyokütle ve güneş tesislerine  üretim aşamasında uygulanmakta olan mevcut kwh fiyatlarının üstüne yüzde 10-15’lik fiyat artırımı yapılması, faaliyetteki tesisler için yeterli olacaktır. Ayrıca, bu  artırımlar  yeni girişimcileri de teşvik edecektir.

Yatırımlarda yerli malzeme ve ekipman kullanımında kwh başına fiyatların yüzde 10-15 seviyelerinde artırılması, yerli üretimi teşvik için etkili ve yeterli olacaktır.

Bununla beraber YEK yatırımcısına en büyük teşvik, bürokratik işlem ve izinlerin daha hızlı ve tek elden yürütülmesi, böylece  yatırıma daha çabuk başlanmasının önünün açılmasıdır.

 > Deniz Selkan Polatkan Motif Proje Ltd. Şti. Kurucusu 

Güvenilir ortam teşvikten önemli

Süre uzatımı mevcut ve başlayabilecek yatırımları şüphesiz olumlu etkileyecek. Enerji yatırımlarında güvenilir ortam ve sağlam zemin esastır. Bu bakımdan, teşviklerde rakamları yüksek tutmak, sektörün kendi ayakları üzerinde durmasını zorlaştırabilir. Mevcut ortamda teşvik rakamları yeterli olabilir, önemli olan yatırımda fırsat eşitliği, enerji piyasamızda yerli kaynak ve yatırımlarımıza öncelik ve kapasite tahsisi sağlanması. Yatırımlarda yerli ekipman kullanımında uygulanacak ek fiyatlar yerli üretimi teşvik için elbette destek sağlayacak, ancak destek mekanizmasının temeli
sağlam olmalı.

Özellikle yerli sanayimizin imkânları ile paralel tutulmalı. Teknolojik açıdan yetersiz bir yerli sanayi ve üretim ortamında çıta ve beklentileri yüksek tutmak faydasız. Örneğin güneş enerjisinde henüz yerli üretilemeyen silikon pullara destek vermek, okula son sınıftan başlamaya benzer. Destek vereceğimiz öncelik ve sıralamalar yerli Ar-Ge ve sınai gelişim olanaklarımızla paralel olmalı.

5346 sayılı Kanun ve oluşturulan mevzuatta lisanslı ve lisanssız yatırımcılar için birçok tutarsızlık var. Örneğin, güneş yatırımı öncesi ölçüm, dünyada sadece ülkemize has bir lüks ve gereksizlik. İkincisi  600 Mwp olarak ilân edilen kapasite çok yetersiz. Lisanssız yatırımlar için, özellikle bürokratik zorluklar ve trafo bazında önceden bilinmeyen ve ilân edilmeyen kapasite artırım sınırlamaları süreci olumsuz yönde etkileyecek ve haksız rekabet ortamına çanak tutacak.

[PAGE]

> Salahattin Baysal / Rüzgâr Enerjisi Santralleri Yatırımcıları Derneği (RESYAD) Başkanı

Destek fiyatları yatırım için yetersiz

YEK destekleme mekanizmasının 2020 yılına uzatılması, mevcut ve başlayabilecek yatırımlar bağlamında yatırımcıyı olumlu  etkileyecek; ilerisi için de benzer olumlu adımlar atılabileceği yönünde cesaretlendiriyor. HES, RES, Jeotermal, biyokütle ve güneş tesislerine üretim aşamasında uygulanmakta olan kWh fiyatlarının faaliyetteki tesisler için yeterli olmadığı ortada. Fiyatları düşük tutarak kimse kazanmıyor. Kazanan ülkemiz de, yatırımcımız da değil! Yatırımcının üretmediği elektrik, dış kaynaklara döviz ödenerek ve uzun dönemli projeksiyonla çok daha pahalıya alınıyor.

Oysa  yenilenebilir enerji kaynaklarımız yerli, dışa bağımlı olmayan, doğal, gelecekte de aynı oranda temin edilebilecek, insan sağlığına olumsuz etkisi bulunmayan, fosil yakıt tasarrufu sağlayan, teknolojik gelişimi hızlı, istihdam yaratan, döviz kazandırıcı bir kaynak. Hâl böyle olunca, yenilenebilir enerji kaynaklarımızdan üretilecek enerji için şu an uygulanmakta olan fiyatların yüzde 50 artırılması veya en azından dolar-cent fiyatların euro-cent olarak değiştirilmesi, yatırımcıyı daha teşvik edici olacak.

YEK ilk çıktığı Mayıs 2005 tarihinden bu yana  getirilen destekleme fiyatları yetersiz kaldı. Bu teşvik fiyatlarıyla yatırımların önü açılmadı. 1 sayılı cetveldeki fiyatların asgari olarak, hidrolik 10, rüzgâr 10, jeotermal 12, biyokütle (Biomass) 16 ve güneş 17 doral-cent//kWh olarak revize edilmesi yatırımlara hız kazandıracak. 

YEK yatırımlarında yurtiçinde imal edilmiş malzeme ve ekipman kullanılması halinde kWh başına uygulanacak ek fiyatlar yerli üretimi teşvik için yeterli olsaydı, olumlu sonuçlarını görmek mümkün olabilirdi. Oysa, kanunun yürürlüğe girişinden bu yana 3 yılı aşan sürede bir arpa boyu yol kat edilmedi.

İşletmede olan rüzgâr santrallerinin temel sorunu, üretilen elektriğin satışı ve dolayısıyla kullanılmış kredilerin geri ödenmesindeki zorluklar. İşletmedeki bir rüzgâr santralinde üretilen elektrik ya alım garantisi altında işletmenin ilk 10 yılı için 7,3 dolar-cent/kWh fiyattan, ya da serbest piyasada PMUM kurallarına göre satılabilmekte. YEK’in yürürlüğe girdiği 2005 yılından bu yana hiçbir rüzgâr işletmecisi kanunda belirtilen alım garantisi fiyatından elektrik satamamıştır. Bu durum 7.3 dolar-cent / kWh’lık fiyatın yetersiz olduğunu gösteriyor. Elektrik Piyasası Kanunu’nda bu fiyatın en az 7.5 euro-cent/kWh olarak yeniden düzenlenmesi için çaba sarf edilmesine karşın olumlu sonuç alınamamıştır.

İşletmede olan rüzgâr santrallerinin diğer önemli sorunu, rüzgar enerjisi karakterinin PMUM kurallarına uyumsuzluğundan kaynaklanan cezai şartların yerinde olmamasıdır. Bu nedenle, rüzgâr enerjisine dayalı elektrik satışlarında PMUM cezai şartlarının uygulanmaması gerekir.

Hakan Erkan / Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Başkan Yardımcısı

Yerli imalata KDV muafiyeti önemli

Önümüzdeki dönemde yerli hücre üretimi ile toplamda  6.7 cent ek fiyat  desteği sağlanabilecek. Lisanslı ve lisanssız güneş  santrali yatırımcıları bu sürenin uzatılacağı beklentisiyle yatırımlara devam etmekteyken yerli teçhizat  üretimi yapacak yatırımcılar 2015 tarihinden endişeliydiler. Bu tarihin 2020’ye uzatılmasıyla başta yerli teçhizat üretimi yatırımları olmak üzere güneş santrali yatırımlarının da hız kazanacağı düşünülmekte.

Konuyu güneş açısından değerlendirecek olursak, bugünkü ekonomik şartlar ve devamlılık açısından, Cetvel I  ve Cetvel II (alım ve ek fiyat destekleri) kapsamındaki teşviklerin alınması durumda bu rakamlar makul. Yatırımdaki sıkıntılar fiyattan ziyade, süreçte karşılaşılan zorluklarr. Toplamda 6.7 cent ek fiyat desteğinin uygulanabilir hâle gelmesi ile yurtiçi imalat hareketlenecek. Santral yatırımlarında, yurtdışından alınan  teçhizatlardaki KDV muafiyetinin yurtiçinde imal edilen teçhizatlara da verilmesi, yerli imalat açısından önem arz ediyor.  

Güneş enerjisinden elektrik üretiminde geldiğimiz noktada 10MW’ın üzerinde kurulu güç ve yaklaşık 10 bin MW’lik başvuru var. Sektör için bu ilerleme sayılsa da dünya ölçeğinde başlangıç seviyesindeyiz ve daha kat edilecek çok yolumuz var. Mevzuat ve uygulamalarda karşılaşılan aksaklıkların hızla çözülmesi sektörün sağlıklı gelişimi açısından önemli.     

Bu konularda ilginizi çekebilir