“Başarı için çekirdekten yetişmek gerek..."

Keskin Color Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Keskin, “Üretimden satışa, finanstan pazarlamaya işin her alanında bilgi ve deneyim sahibi olmak en doğrusu” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EMRE ALKİN

Birçoğumuz Keskin Color’u bilir. En çok da akranlarım. Türkiye ile ilgili kartpostalların arkasındaki imzayı kim bilmez ki... Ancak bilinmeyen bir ayrıntı var. Ülkemizin tanıtımına ciddi katkı veren bu aile firmasında işe başlayan Reşit Keskin, sonra Genel Müdür, nihayetinde Yönetim Kurulu Başkanı olmuş. Bugün kırtasiyede sektörünün önemli isimlerinden... Hikâyesini dinlerken, çocukluk ve gençlik yıllarımın sayfalarına geri döndüm. Camekânlı rafl arda saklanan kartpostalların arkasındaki kahramanı dinlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Paylaşmasak olmazdı... 

Okuyucuların tanıması için tam olarak bugüne kadar ne yaptığınızı kısaca anlatır mısınız? 

30 Ağustos 1956 yılında Ermenek’te dünyaya geldim. 3 yaşındayken Ankara’ya, 7 yaşındayken de İstanbul’a taşındık. İlkokul eğitimimi Maçka İlkokulu’nda tamamladıktan sonra sırasıyla Avusturya Lisesi’ni ve Marmara Üniversitesi İktisadi Ticari Bilimler Fakültesi’ni bitirdim. Evliyim ve 2 çocuk babasıyım. 1978 yılında Keskin Color’da çalışmaya başladım. Satış ve muhasebede 6 yıl çalıştıktan sonra, 1984 yılında Genel Müdür olarak atandım. 1994 yılından beri de şirketin Yönetim Kurulu Başkanı'yım. Keskin Color olarak, 1995 yılından bu yana kağıttan kırtasiye sektöründe bulunuyoruz. 

Yaptığınız işi seçmenizde yaşadıklarınız mı etkili oldu, yoksa çocukluktan gelen bir motivasyon mu? 

Yaptığım işi seçmemde hem yaşadıklarım hem de çocukluktan gelme motivasyonum etkili oldu. Çocukluğumda yaz tatillerimi Sirkeci’deki mağazamızda çalışarak geçirirdim. İşin içinde büyüdüm diyebilirim. 

“Babam beni hep motive etti...” 

Anne ve babanızın, ailenizin hayattaki seçimlerinize etkisi oldu mu? Nasıl bir ailede büyüdünüz? 

Babam maddi imkânsızlıklardan dolayı ilkokuldan sonra okuyamamış. Bu yüzden bizlerin okumasını çok istedi ve her zaman destek oldu. Avusturya Lisesi’ne girdiğimi öğrendiği günden itibaren beni hep motive etti. Almanca pratiği yapabilmem için, o yıllarda çok yaygın olmamasına rağmen, yaz tatillerinde beni yurt dışına yollayıp destek oldu. Babam ileri görüşlü bir insandı, bunun artılarını öğrenim ve çalışma hayatım boyunca yaşadım. Lise eğitimim sonrası ticarete olan ilgim ve küçük yaşlarımdan itibaren işin içinde olmam sebebiyle Marmara Üniversitesi İktisadi Ticari Bilimler Fakültesi’ne girdim. 

Bu işi yapmaya ne zaman karar verdiniz? Bugün istediğiniz yere geldiğinizi düşünüyor musunuz? 

Ortaokuldan itibaren zaten bu işin içindeyim. Benim için işe gitmek küçük yaşlardan bu yana büyük bir keyif oldu. Ticareti hep sevdim. Babam üniversiteyi bitirmem şartıyla şirkette çalışmama izin vereceğini söyledi. Daha önce de belirttiğim gibi, eğitim onun için her zaman önemli ve öncelikliydi. Bölümümün devam mecburiyeti olmamasından dolayı üniversitede okulu ve işi bir arada götürdüm. Bugün ikinci kuşağın yanı sıra üçüncü kuşak aile üyelerimizin de çalıştığı şirketimiz 50. yılını geride bıraktı. Bu benim için büyük bir mutluluk... 

“Dürüst çalışana her zaman ekmek var...”

Bu işte ekmek var mı? Varsa nereden başlamalı? 

Bana göre, inanarak ve dürüst şekilde çalışıldığı sürece her işte ekmek var. Çekirdekten yetişmenin her işte olduğu gibi bizim işimizde de çok önemli olduğunu düşünüyorum. Mümkünse üretimden satışa, finanstan pazarlamaya işin her alanında bilgi ve deneyim sahibi olmak en doğrusu. 

Hiç unutamadığınız bir anı var mı? Sizi çok güldüren ya da şaşırtan, belki de kızdıran? 

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öğrencilik yıllarında bizden kartpostal alarak satmış olduğunu öğrenmem beni çok şaşırtan anılardan biri. Bunu yıllar sonra katıldığı televizyon programında kendi ağzından duymak beni çok etkiledi. Bu tarz anılarla sıkça karşılaşmamızın en büyük sebebi hem ülkemizin ilk kartpostal üreticilerinden biri olmamız, hem de kartpostal çeşitlerimizin ve kalitesinin yüksek olmasıydı. Bu anıları duydukça hem çok gururlandık, hem de çok mutlu olduk. 

Yaptığınız işte örnek aldığınız kim ya da kimlerdir? 

Şirketimizin kurucuları olan amcam Naci Keskin ve babam Abdullah Keskin’i daima örnek almam gereken kişiler olarak görüyorum. 

Çocuklarınız sizin yaptığınız işi yapsın ister miydiniz? 

Elbette çok isterim. Zaten şu anda kuzenim, yeğenlerim ve oğlum şirketimizde çalışmaktalar. Bu benim için büyük bir mutluluk ve gurur.

Sosyal medya önemli bir araç 

Sosyal medya yaptığınız işte ne kadar etkili? 

Sosyal medya, günümüzde özellikle son tüketiciye ulaşmakta en etkili ve önemli araçlardan biri… Biz de sosyal medyayı kullanarak yeni ürünlerimizi son tüketiciyle buluşturuyoruz.

“Değişime ayak uydurmalı...” 

Yaptığınız iş dünden bugüne ne kadar değişti? 

Globalleşen dünyada teknoloji büyük hızla gelişiyor. Biz, elimizden geldiğince yenilikleri takip etmeye ve bu yenilikleri koleksiyonumuza yansıtmaya çalışıyoruz. Standart ürünlerimizi yeni teknolojilerle harmanlayıp tüketicinin beğenisine sunuyoruz. Yurt dışı fuarlarını takip edip dünyadaki trendleri izliyoruz. Değişime ayak uydurabilmek bence en önemli kriter… 

Başka hangi mesleği tercih ederdiniz? 

Kırtasiye sektöründe çalışmasaydım yine ticaretle ilgilenmek isterdim. İlkokuldan itibaren yaz tatillerimi iş yerimizde çalışarak geçirdim. Tezgâhtarlık ve satış da yaptım, muhasebede de çalıştım. 

Bu işte eğitimin, ilişkilerin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır? Özellikle sizin mesleğinizde... 

Birçok işte olduğu gibi bizim işimizde de başarılı ve sürekli olmakta eğitim, deneyim ve ilişkilerin payı büyük. Bu sayede vizyoner olarak gelişmeleri öngörebiliyor, güçlü ilişkilerle ve elbette çok çalışarak pazarda önemli bir yer elde edebiliyorsunuz.