“Başarıyı varılacak bir nokta olarak düşünmüyorum”

Baumit Türkiye Genel Müdürü Atalay Özdayı, “Hiçbir zaman bitmeyecek bu mücadeleden çok keyif alıyor ve daha atılacak çok adım olduğuna inanıyorum” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EMRE ALKİN

Bugün sayfamda genç bir yöneticiyi misafir ediyorum. Atalay Özdayı, inşaat sektörünün neredeyse her aşamasında çalışarak tecrübe kazanmış bir yönetici. Evli ve iki kız babası. Onlara “prenseslerim” diyor. Huzurlu bir ailede büyüdüğü için, hem evinde hem de işinde huzur isteyen, huzur yaratmaya çalışan bir insan Atalay Bey. Bugün geldiği yeri ailesine borçlu olduğunu söylüyor. Özellikle de eşine. Üst düzey yönetici olmasına rağmen, eğitimine devam ediyor. Yapı malzemeleri konusunda genç yaşında kanaat liderlerinden biri haline gelmiş olan Atalay Özdayı, heyecanını kaybetmemiş ender yöneticilerden. Kendisiyle yaptığım sohbet esnasında “Keşke herkes işine bu kadar sahip çıksa” dedim içimden. Paylaşmasak olmazdı...

Okuyucuların tanıması için tam olarak bugüne kadar ne yaptığınızı kısaca anlatır mısınız?

1975, İstanbul doğumluyum. Eğitim hayatımdan kısaca söz etmem gerekirse; orta ve lise öğrenimimi Saint- Michel Fransız kolejinde tamamladıktan sonra, 1993 yılında girdiğim Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden 1997 yılında mezun oldum. Bugün itibarıyla da Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde Executive MBA yapıyorum. İnşaat sektöründe geride bıraktığım 20 yılın başlangıcında konut, alışveriş merkezi, okul ve banka gibi çok farklı üst yapı projesinin kaba ve ince imalatlarında çeşitli pozisyonlarda görev aldım. Daha sonra, 2003 yılında, Hafele firmasında satış temsilcisi olarak işe başladım. İlerleyen yıllarda ürün müdürü ve satış müdürü olarak görev yaptığım Hafele firmasından 2007 yılının Temmuz ayında ayrıldım ve bir başka Alman firması olan GEZE’ye geçtim. Kapı kapatıcılar, otomatik kayar ve döner kapılar ve duman ısı tahliye sistemleri alanında dünyanın önemli markalarından biri olan GEZE’de sırasıyla Türkiye ülke müdürü, satış direktörü ve genel müdür olarak görev yaptım. 2015’in Mart ayından itibaren de ısı yalıtım sistemleri ve yapı kimyasalları alanında faaliyet gösteren Avusturya firması Baumit’in Türkiye operasyonunun genel müdürüyüm.

Yaptığınız işi seçmenizde yaşadıklarınız mı etkili oldu, yoksa çocukluktan gelen bir motivasyon mu?

Üniversite sınavı sonrasında mimarlık bölümünü kazandığımı öğrendiğim güne kadar tek meslek hayalim baba mesleği olan tekstil mühendisliği idi. O dönemki sınav sisteminin beni uzaktan yakından düşünmediğim bir meslek sahibi yapacağını açıkçası hiç planlamamıştım. 1993 yılının son çeyreğinde artık bir mimar adayıydım, ancak daha okuldaki ilk yıllarımda tasarım yapabilecek yetenekte bir mimar olamayacağımı fark etmiştim. Ben insanlarla direkt iletişimde olan işler yapmalı ve mimarlık apoletimin avantajlarını bu platformlarda kullanmalıydım. İşte şantiyecilikle başlayan, daha sonra farklı satış tecrübeleriyle olgunlaşan ve halen yönetici olarak devam eden iş hayatımın nasıl şekillendiğine dair çok kısa bir özet.

“Aileme çok şey borçluyum..."

Anne ve babanızın, ailenizin hayattaki seçimlerinize etkisi oldu mu? Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Benim mimar olmamda tartışmasız en büyük etkisi olan kişi, sınav öncesindeki son gece, yani son dakikada tercih listesine mimarlık fakültesini ekleyen annemdir. Bu mizahi gerçeğin ardından büyük bir keyifl e büyüdüğüm evden bahsetmek isterim. Çok huzurlu ve mutlu çekirdek bir ailede büyüdüm. Mühendis bir baba, biyoloji öğretmeni bir anne, 3 yaş küçük kız kardeşim ve ben. Annem, kız kardeşimin doğumundan sonra mesleğini bırakmış ve kendini sadece bizlerin gelişimine ve eğitim hayatlarına adamış. Babam ise çocuklarının en iyi şartlarda okuyabilmesi için hep çalışmış. Bu sevgi dolu ailede biz doğruluğu, insanlığı, ahlâklı olmayı, hak yememeyi, merhameti ve vatan sevgisini öğrendik. Annem ve babamın yanı sıra 10 yıllık yol arkadaşım sevgili eşimin de tüm kararlarımda bana destek olduğunu söylemeliyim. O da bana hep güvendi, ailemiz için en doğru adımları atacağıma inandı. Dolayısıyla ben bu çok özel 3 insana, hayattaki seçimlerimde hep arkamda durdukları için ne kadar teşekkür etsem azdır.

Bu işi yapmaya ne zaman karar verdiniz? Bugün istediğiniz yere geldiğinizi düşünüyor musunuz?

Okulun hemen sonrasında kafamdan geçen iyi bir şantiyeci olmaktı. Bu doğrultuda oldukça kuvvetli bir başlangıç yapmıştım aslında. Artık yönümü net belirlediğime inanıyordum ki bir arkadaşım beni o dönem Türkiye’ye çok kuvvetle girmeye hazırlanan Hafele firmasına görüşmeye davet etti. Bu davetle benim rotam tamamen değişti ve inşaat sektörünün o güne kadar bana çok tanıdık olmayan “satış” tarafında, her şeye sıfırdan başladım. Merdiven basamaklarını her zaman tek tek çıkmaya gayret ettim. Bugün geriye dönüp baktığımda bu kararımın üzerinden 15 sene geçmiş ve ben iyi ki bu radikal değişiklik kararını almışım diyorum. İstediğim yere geldiğimi ise düşünmüyorum. Çünkü ben başarıyı varılacak bir nokta basitliğinde tanımlamıyorum. Ben hiçbir zaman bitmeyecek bu mücadeleden çok keyif alıyor ve daha atılacak çok adım olduğuna inanıyorum.

“Dünden bugüne çok şey değişti..."

Sosyal medya yaptığınız işte ne kadar etkili?

Türkiye’ye internetin geldiği tarih olan 1993’te üniversiteye başlamış bir X kuşağıyım. Üzerinden geçen 25 seneye baktığımızda bugün çocukların dahi ellerinde cep telefonları var, cihazlara ve içeriklerine neredeyse bizden fazla hakimler. Bu iyi mi, kötü mü ayrı bir tartışma konusu, ancak reel olan bir şey var ki teknoloji artık hayatımızın her anında bizimle. İçerisinde bulunduğumuz dijital dönemin en önemli iletişim araçlarından birisi de sosyal medya. Doğru kullanıldığı zaman çok büyük kitlelere en hızlı ulaşımı sağlayan önemli bir silah. Ben de çağı yakalamak ve gündemden geri kalmamak adına bazı popüler sosyal medya hesaplarını aktif olarak kullanıyorum.

Yaptığınız iş dünden bugüne ne kadar değişti?

Kuşaklar değişti, çalışma saatleri değişti, yollarda geçen zaman değişti, teknoloji değişti, yöneticilik tarzları değişti, iş kanunları değişti, ekonomi değişti, kurlar değişti, Türkiye değişti, dünya değişti; kısaca dünden bugüne her şey çok değişti.

Başka hangi mesleği tercih ederdiniz ya da ne yapmak isterdiniz?

Az önce de belirttiğim gibi baba mesleği tekstil mühendisliğini1 yapmak isterdim.

“Ne istediğini olabildiğince hızlı keşfetmeli"

Bu işte eğitimin, ilişkilerin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır?

Özellikle sizin mesleğinizde... Net yüzdeler vermek tabii ki hiç kolay değil. Ancak eğitim ve tecrübenin tartışılmaz önemine rağmen bence insan ve ilişki yönetimi bu işin asıl anahtarı.

Bu işte ekmek var mı? Varsa nereden başlamalı?

Çalışmayı sevene, dürüst olana, insan ayırmayana, ihanet etmeyene, değerlerini menfaatlerinin önünde tutana, hak hukuk bilene her yerde ekmek var. Kimi zaman az kimi zaman çok ama her zaman var. Ancak bir gerçek var ki ne istediğini olabildiğince hızlı keşfeden ve hayata erken başlayan çoğunlukla bir adım daha önde olabiliyor.

“Çocuklarıma seçimlerinde her türlü desteği vereceğim"

Yaptığınız işte örnek aldığınız kim ya da kimlerdir ?

Burada saymakla bitmeyecek o kadar çok kişi var ki örnek aldığım. Birisini bile atlayarak onların üzerimdeki emeklerine haksızlık etmek istemem. Dürüstlüğüyle başta babam olmak üzere bugüne kadar birlikte çalışma şansı bulduğum ast - üst fark etmeksizin sayısız çalışma arkadaşımdan çok şey öğrendim.

Çocuklarınız sizin yaptığınız işi yapsın ister miydiniz?

Ben kendime bu hassas konuda yönlendirme yapmayacağıma dair söz verdim. Ailem nasıl benim tüm kararlarımın arkasında durup beni desteklediyse, işte ben de ömrüm yettiğince kızlarımın tüm tercihlerinin arkasında durmaya çalışacağım. Ne iş yapmak istiyorlarsa, hangi işten keyif alacaklarsa o işi yapabilmeleri için elimden gelen her türlü desteği vereceğim.

Bu konularda ilginizi çekebilir