"Bu işte ekmek var! Ayrıca ekmek de alabiliyorsunuz...”

Mehmet Cıroğlu, OT/VT sektöründen Perkon firması ile birlikte, yazar kasa ve pos cihazlarının kripto paralarla entegrasyon projesi olan Caurum’u yönetiyor. Cıroğlu’ndan çalışmalarının detaylarını dinledik...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EMRE ALKİN

Bu haftaki konuğumuz dünyanın geleceğiyle alâkalı önemli tartışmalardan birinin merkezinden. “Kripto paralar” olarak adlandırılan yeni değiş-tokuş sisteminin tüm inceliklerini sordum Mehmet Cıroğlu’na. Her işte olduğu gibi, merakla çıktığı bu yolda ciddi bir deneyim elde etmiş... Artık geri de dönmeyecek, anlatışından belli oluyor. Paylaşmasak olmazdı...

Okuyucuların tanıması için tam olarak bugüne kadar ne yaptığınızı kısaca anlatır mısınız?

1996 yılından beri, bilgisayar ve teknoloji dünyasına merakım dolayısıyla bilgi ağacımı her zaman genişletmeye özen gösterdim. Amacım sadece bir iş sahibi olmak değil, aynı zamanda gelecek adına bilgi, bilişim, internet ve teknoloji gibi alanlarda insanoğlu için yararlı bir şeyler yapabilmek oldu. Bilişim teknolojileri ile tanışmam lise dönemindeydi. Daha sonra, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Ekonomi Politik ve Toplum Felsefesi Bölümü’nde okumaya başladım. Aynı zamanda, sırasıyla Kiler Holding, United Colors of Benetton ve Asır Bilgisayar’da bilgi teknolojileri departmanlarında, öğrencilik hayatım boyunca yarı zamanlı çalışarak bilgisayar teknolojileriyle iç içe olma fırsatı yakaladım. Şu an, OT/ VT sektöründen Perkon firması ile ortak olarak yürüttüğümüz yazar kasa ve pos cihazlarının, kripto paralar ile entegrasyon projesi olan Caurum’u yönetmekteyim.

"Çocukluktaki ilgi alanlarım iş seçiminde etkili oldu"

Yaptığınız işi seçmenizde yaşadıklarınız mı etkili oldu, yoksa çocukluktan gelen bir motivasyon mu?

Birçok insanda olduğu gibi, benim de çocuklukta yöneldiğim ilgi alanlarım yaptığım işi seçmemde büyük bir motivasyondu. Büyüdükçe, yaşadığım tecrübeler iş konusunda ciddiyetle ilerlememi ve bir yol haritası çizmemi sağladı.

Anne ve babanızın, ailenizin hayattaki seçimlerinize etkisi oldu mu? Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Ailem her zaman eğitimim ve iş hayatındaki tercihlerim konusunda arkamda oldu. Desteklerini hiçbir zaman benden esirgemediler.

Bu işi yapmaya ne zaman karar verdiniz? Bugün istediğiniz yere geldiğinizi düşünüyor musunuz?

Bilişim teknolojileri alanında önemli Ar-Ge yatırımları bulunan Perkon firması, daha önceki iş tecrübelerimden tanıdığım ve bildiğim firmaydı. 2013 senesinde tanıştığım ve özel ilgi alanlarım olan blok zincir ve Bitcoin konularını yakından takip etmek teydim. Bazı araştırma ve çalışmalar sonucu, kripto paraların sadece yatırım için değil günlük hayattaki ödemeler için de kullanılabileceğini, Perkon’un kurucusu ve inovatif fikirlere fazlasıyla açık olan Mehmet Köseoğlu’na ilettim. Bu görüşme sonucu Caurum Projesi’nin ilk taslağı ortaya çıktı. Kendisi de bu projenin potansiyeline inandı ve desteğini esirgemedi. Perkon Ar-Ge departmanının büyük bir kısmı bu çalışmaya tahsis edildi. Ben de zaten bu teknolojilere ilgisini bildiğim ve daha önce de ortak projelerde çalıştığım arkadaşlarımdan bir proje ekibi kurarak çalışmaları başlattım. Projeye başladığımız günden bu yana geçen zamana ve geldiğimiz konuma bakarak planladığımız yerde olduğumuzu söyleyebilirim. Yol haritamıza sadık ilerliyoruz. Bu disiplinle çalışmaya devam edip istediğimiz noktalara, planladığımız zamanlarda gelebileceğimizden oldukça eminim.

Sosyal medya yaptığınız işte ne kadar etkili?

Üzerinde çalıştığımız projenin cPos yazarkasa ve pos cihazları hariç yüzde 90’lık bir kısmı dijital olduğu için dijital medya çok önemli bir hâle geliyor. Projemizin bilinirliğinin arttırılması adına sarf ettiğimiz eforların büyük bir kısmı sosyal medyaya yönelik oluyor.

Yaptığınız iş dünden bugüne ne kadar değişti?

Başladığımız proje sektör genelinde on seneden kısa mazisi olan teknolojileri kapsıyor, fakat gelişme ve değişme hızını göz önünde bulundurursak, diğer sektörlerdeki gelişim hızlarına çok daha kısa sürelerde erişilebildiğini görüyoruz. Bu anlamda başladığı günden itibaren çok fazla değişime uğradığını ve geliştiğini söyleyebiliriz. Ancak ödeme sistemleri olarak ele alırsak geçmişten günümüze, sırasıyla takas, para, kredi kartı, banka kartı ve son olarak mobil ödeme yöntemleri olarak değişen ve her geçen gün daha kolay bir hale gelen ödeme sistemlerinin, yakın gelecekte kripto paralar ve biyometrik yöntemler etrafında şekilleneceğini öngörebiliyoruz.

"Eğitim, ilişki ve tecrübenin harmanlandığı projeler başarılı oluyor"

Başka hangi mesleği tercih ederdiniz ya da ne yapmak isterdiniz?

Böyle bir projenin başında yer almıyor olsaydım bile, bir şekilde bilişim sektörünün içinde yer alırdım diye düşünüyorum.

Bu işte eğitimin, ilişkilerin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır? Özellikle sizin mesleğinizde...

Türkiye’de henüz toplumun tamamına yayılmamış konulardaki projeleri hayata geçirmek için, bu konulara ilgisi bulunan kitlelere ve özellikle yatırımcılara aşina olmak, onlarla ilişki içerisinde olmak, özellikle de güven sağlayabilmek adına çok önemli. Bu bağlamda, benim bilişim sektöründeki iş ilişkilerim Perkon’un ödeme sistemlerindeki tecrübesiyle birleştiğinde güçlü bir proje ortaya çıkıyor. Eğitim bu konularda daha geri planda, bu sektörde yer alabilmek için illaki bilgisayar mühendisi olmak gerekmiyor. Bilişim teknolojileri konusunda ilgisi olan ve kendini geliştiren herkes sektörün içinde yer alabilir.

"Sektöre pek çok kişi yatırım yapmaya başladı"

Bu işte ekmek var mı? Varsa nereden başlamalı?

Projenin amacı zaten kripto paralar ile ekmek alınabilmesi olduğu için rahatlıkla diyebiliriz ki bu işte ekmek var. Şaka bir yana, bu sektör potansiyeli çok büyük bir sektör. Bugün örnek olarak 1 Caurum Coin ile bir 1 ekmek alınabiliyorken, yarın 10 ekmek, 100 ekmek, bin ekmeğe kadar değerlenme potansiyeli olan, üst limiti olmayan bir yatırım. Bu anlamda kripto paralar zaten tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de birçok kişinin ilgilenmeye ve yatırım yapmaya başladığı bir sektör. Ancak her sektörde olduğu gibi eğitimini, ilişkilerini ve tecrübelerini en başarılı şekilde harmanlayan kişiler ve projeler başarılı oluyor.

“Günlük hayatta bu teknolojinin kullanılmasını hedefliyoruz"

Yaptığınız örnek aldığınız kim ya da kimlerdir?

Steve Wozniak... 1970’li senelerde kişisel bilgisayar devrimine büyük katkılarda bulunmuş bir dahi. Şu an kripto paralar konusunda da, başlangıcından bu yana -bizim projemiz de dahil olmak üzere- gelişen projelerle beraber sürecin eşgüdümlü i lerlediğini düşünüyorum. Onlar nasıl ki her evde bilgisayarların kullanılması ve teknolojinin herkesin erişimi olan bir şey olması gerektiğini düşündülerse biz de insanların günlük hayatta bu teknolojiyi kullanmalarını hedefl iyoruz.

Çocuklarınız sizin yaptığınız işi yapsın ister miydiniz?

Geleceğin bu yönde şekillendiğini düşünecek olursak, evet isterim. Dünya geneline bakıldığında kodlama ve algoritma eğitimlerinin 5’li-6’lı yaşlarda başladığını görüyoruz. Ben de çocuklarımın analitik düşünme becerilerini geliştirerek kendilerine ve çevrelerine faydalı olmalarını, teknolojiyle iç içe yeni şeyler üretmelerini dilerim.

Bu konularda ilginizi çekebilir