“Hayata sevdiğiniz işi bularak başlayın...”

Hayat Kimya Ev Bakım ve Hijyenik Ped Kategorisi Global Pazarlama Direktörü Gülhan Eğilmez, “Meslek seçiminde en yanlış kararın ileride kazanılacak geliri gözetmek olduğunu düşünüyorum.İşinizi sevip tutkuyla sarılırsanız, başarı zaten peşinizden gelir” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EMRE ALKİN

Bu hafta profesyonel hayatın içinden kıymetli bir hanımefendiyle sohbet ettim sizler için. Hayata bankacılık ile başlayıp sonra “Yok, bu bana uygun değil” diyerek, yüreğindeki işin peşinde koşan Gülhan Eğilmez, bugün Hayat Kimya’nın önde gelen yöneticilerinden biri olmuş. Lisedeyken sınıfta sürekli reklam filmlerini canlandırıyormuş. Belki de o zamanlar satış ile pazarlamanın farkını kavramış. Paylaşmasak olmazdı...

Okuyucuların anlaması için mesleğinizi tam olarak kısaca anlatır mısınız ?

Hayat Kimya’da ev bakım ve hijyenik ped kategorisinden sorumlu Global Pazarlama Direktörü olarak görev yapıyorum. Bu yıl Hayat Kimya’daki on sekizinci yılım... Bingo, Molped ve sadece Cezayir pazarına özel üretim sağladığımız Test markalarının Türkiye, Ortadoğu, Kuzey-Orta Afrika ve Doğu Avrupa’daki tüm stratejik pazarlama faaliyetlerinden sorumluyum. Mevcut pazarlardaki marka konumlandırmanın, markalarımızın mevcut olduğu ülkelerde yerini sağlamlaştırmanın yanı sıra ihracat ve potansiyel pazarların araştırılmasıyla bu kategorilerdeki ülke konumlandırmaları da sorumluluklarım arasında yer alıyor.

“Ailem, isteklerim konusunda ısrarcı olmayı öğretti”

Yaptığınız işi seçmenizde yaşadıklarınız mı etkili oldu, yoksa çocukluktan gelen bir motivasyon mu?

Benim çocukluğumda pazarlama henüz Türkiye’de pek bilinen bir kavram değildi, satışla pazarlama çok karıştırılırdı. Bu nedenle o yıllarda bu alanla ilgili bir kariyer düşündüğümü söyleyemem. Marmara Üniversitesi İktisat mezunuyum, devamında Londra’da South Thames College’de ve Koç Üniversitesi’nde stratejik pazarlama ve liderlik alanında eğitimler aldım. İnsanın ilgisinin ve yeteneklerinin hangi alanda olduğu, meslek seçiminde önemli bir rol oynuyor. Lise yıllığımda sınıfta sürekli reklam filmlerini canlandırdığımı yazmış arkadaşlarım. Demek ki dikkatli bir şekilde izliyor ve onları kendimce yorumluyormuşum.

Anne ve babanızın, ailenizin hayattaki seçimlerinize etkisi oldu mu? Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Ailem hayatımda kendi sorumluluklarımı almamı, isteklerim konusunda ısrarcı olmamı öğretti. Babam serbest meslekle uğraşıyordu, annem ise çocuklarını iyi şartlarda yetiştirmek için çaba sarfeden bir ev hanımıydı. Ablam ve ben kendi sorumluluklarımızı bilerek büyüdük. Yeşilköy’de bir devlet okulunda okudum, sınıfın mevcudu yirmi kişi civarındaydı. Bugün geçmişi düşündüğümde, ailem iyi ki aldığım kararlarda sorumluluğun bende olması gerektiğini bana öğretmiş, diyorum.

Bu işi yapmaya ne zaman karar verdiniz?

İş hayatına ilk adımı Yapı Kredi Bankası Bireysel Bankacılık bölümünde attım. Burada dokuz ay kadar çalıştım, bu süre zarfında yapmak istediğim işin daha farklı olduğunu düşündüm. Daha fazla insana dokunan, daha iletişime açık bir iş yapmak istediğimi fark ettim. Londra’ya South Thames College’a pazarlama alanında eğitim almak için gittim. Oradan döndüğümde bu alanda çalışmak istediğime karar verdim. Türkiye’ye döndükten sonra Canan Kozmetik’te İpek markasından sorumlu olarak çalışmaya başladım.

“Bizim sektör uyumayan, 7/24 çalışan bir sektör...”

Sosyal medya yaptığınız işte ne kadar etkili?

Molped ve Bingo’nun hedef kitleleri genç kızlar ve ev hanımları. Her iki markamı da göz önünde bulundurunca, on beş yaşından kırk beş yaşına kadar uzanan bir hedef kitleden bahsediyoruz. Bu kitle ürün tercihinden deneyimine, mutluluğundan hüzne hayatı sosyal medyada yaşıyor, paylaşıyor. Bizim için de sürekli olarak hedef kitlemizi dinlediğimiz, gözlemlediğimiz bir mecra.

Ev bakım ürünleri, deterjan sektörü dünden bugüne ne kadar değişti?

Hızlı tüketim sektörü, dinamizmin ve rekabetin çok yoğun yaşandığı bir sektör. Pazarda çok fazla marka alternatifi var, bu nedenle bizim sektörü uyumayan, yedi / yirmi dört yaşayan bir sektör olarak nitelendiriyorum. Dünden bugüne Türkiye pazarında hem ev bakım hem de hijyenik ped kategorisinde rekabet arttı, pazardaki oyuncu sayısı arttı. Hem global hem de lokal pek çok marka bu pazara odaklanmış durumda. Bu da rekabetin daha zorlu yaşanmasına neden oluyor.

Size şu an en çok heyecan veren projeniz nedir?

Beni şu an en çok heyecanlandıran proje; Bingo Oksijen Serisi. Türkiye’de de özellikle son yıllarda değişen bir tüketici trendi dikkatimizi çekti. Anneler klorlu çamaşır suları ile temizlik yapmak istemiyor, yaptıklarında da apar topar çocuklarını evden çıkarmak istiyorlardı. Ben de bir anneyim ve benzer durumları ben de yaşıyordum. Bingo Oksijen Serisi adını verdiğimiz klor içermeyen bir ürün ailesi çıkardık. Lansmanımız çok yeni, ancak aldığımız tepkiler o kadar güzel ki... Her gün ürünle ilgili ne tepki alacağımızı merak ederek güne başlıyoruz...

Bu işte ekmek var mı? Varsa gençler ve girişimciler nereden başlamalı?

Meslek seçiminde en yanlış kararın ileride kazanılacak geliri gözetmek olduğunu düşünüyorum. Gençler en çok neyi sevip tutkuyla yapacağına karar vermeli. İşinizi sevip tutkuyla sarılırsanız, başarı zaten peşinizden gelir. Simon Sinek’in güzel bir sözü var: “Umursamadığın bir şey için çok çalışmaya stres, sevdiğin bir şey için çok çalışmaya tutku denir.” Bu nedenle sevdikleri işi bularak başlasınlar.

“Çevreni iyileştirmek senin elinde...”

Hiç unutamadığınız bir anı var mı?

Kızım Ayşe dünyaya geldikten sonra evime bizi görmeye gelen ziyaretçiler, sürekli evin bebek koktuğundan bahsediyorlar ve kokuyu içlerine çekip “Bu koku beni mutlu ediyor” diyorlardı. Her gelen ziyaretçiden benzer tepkileri almak, bende bebek kokulu bir ürün çıkarma fikrini doğurdu. İşe döndüğüm zaman ilk işim bu projeye odaklanmak oldu. Ürünü “Mutlu Yuvam” adıyla çıkardık. Sert Yüzey kategorisi için çıkardığımız ürün, ardından yumuşatıcı kategorisine de taşındı. Kızımın bana verdiği ilhamla ortaya çıkan bu seri ve başarısını herhalde hiçbir zaman unutamam.

Yaptığınız işte küresel olarak öne çıkmış isimler veya kurumlar var mı?

Sheryl Sandberg, “Lean In” isimli küresel bir organizasyon kurarak, dünyanın pek çok yerindeki kadınların, gerek deneyimlerini gerekse profesyonel tavsiyelerini birbirlerine aktarmaları amacıyla örgütlenmesini sağladı. Kurduğu ağla dünyada pek çok kadının hayatına dokundu ve isteklerine yine bir başka kadının desteğiyle ulaşmasını sağladı. Bir birey olarak aslında etki alanını belirlemek ve çevreni iyileştirmek kendi elinde, önemli olan içindeki güce inanman.

İleride çocuklarınız bu işi yapsın ister misiniz?

Ayşe isminde on bir yaşında bir kızım var. Tek isteğim yetenekleri doğrultusunda ömürboyu severek yapacağı işi bulması olur.

“Meraklı olmak çok önemli”

Bu işte eğitimin, ilişkilerin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır?

Özellikle sizin mesleğinizde... Öncelikle ilişkilerden aslında iletişimden bahsetmek istiyorum. Bu meslekte iletişiminizin güçlü olması lazım. İkna kabiliyetiniz, empati yönünüz. İyi bir dinleyici olmanız, hem dokunduğunuz her kişiye hem de markanıza yansır. Meraklı olmak çok önemli. Sadece kendi sektörünü değil tüm diğer sektörlerde olanı biteni analiz etmek gerekiyor. Tecrübe ve tekrarı birbirine karıştırmamak gerekiyor. Tecrübe çok önemlidir, ancak iş sürekli tekrara giriyorsa, o zaman “Yeni ne katabilirim” diye düşünmeniz, içinizdeki güce inanmanız ve farklı yollar izlemek için belki de ilk adımı atacak cesarete sahip olmanız gerekiyor. İyi bir eğitim tabii ki şart, ancak sadece iyi eğitim almış olmak yeterli değil. Sürekli değişen dünyanın içinde araştırmak, anlamak, anlamlandırmak zorundayız.

Başka hangi mesleği tercih ederdiniz ya da ne yapmak isterdiniz?

Eğer bu işi yapmasaydım, seramik sanatçısı olurdum.

Bu konularda ilginizi çekebilir