"Hayata 'sil baştan' dedim ve yeniden başladım..."

İş yaşamıyla reklam sektöründe tanışan Bahar Eren, iktisat okumuş ama, yapmak istediğinin bu olmadığına erken karar vererek kendine farklı bir yol çizmiş. Eren'in öyküsü, istenildiğinde başarılmayacak şey olmadığına güzel bir örnek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EMRE ALKİN

Bugünkü konuğum hayata karşı tek başına mücadele eden bir Türk kadını. Bahar Eren, hayatında birçok şeye "sil baştan" demiş. En başından başladığı her şeyde de başarılı olmuş. Babasını küçük yaşta kaybetmesinden üniversite hayatına, evliliğinden iş hayatına kadar hayatının her evresi âdeta mücadeleyle geçmiş. Başı dik bir insan Bahar Hanım. Anlatırken anılarını sürekli gülümsüyordu. Masum ve biraz da muzip bir gülümsemeydi bu. Sanki hayata "Gönderdiğin kadar gönder bakalım" diye kafa tutuyordu. Gurur duydum onunla. Paylaşmasak olmazdı.

- Okuyucuların tanıması için tam olarak bugüne kadar ne yaptığınızı kısaca anlatır mısınız?

İş hayatıma dergi gruplarında reklam pazarlama bölümünde başladım. Önce Hürriyet Dergi Grubu'nda, daha sonra Marie Claire'in reklam bölümünde kısa bir süre çalıştıktan sonra bu mesleğin bana uygun olmadığına karar verdim. Daha sonra Young & Rubicam Reklamevi'nde müşteri tesilcisi olarak işe başladım. Evliliğime kadar uzunca bir süre de bu sektörde devam ettim.

"EMLAK DANIŞMANI OLDUM ÇOK DA İYİ YAPTIM..."

- Yaptığınız işi seçmenizde yaşadıklarınız mı etkili oldu, yoksa çocukluktan gelen bir motivasyon mu?

Ben İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü mezunuyum, ancak birinci yılımda seçimimin yanlış olduğunu anlamıştım. Her şeye sil baştan tekrar başlayıp, üniversite sınavına tekrar hazırlanıp bambaşka bir yola gitmek cesaretini gösteremedim. Aklımda daha aktif, daha renkli bir iş vardı. Bence o dönemdeki seçimlerim kişiliğimle alâkalıydı. Ancak şu andaki işimi seçmem tamamen hayatın bana yaşattığı sürprizlerden dolayı, biraz da mecburi yapılan bir seçimdi. Uzun seneler iş hayatına ara verdikten sonra tekrar çalışma hayatına dönerken koşullar manevi ve maddi olarak değişmişti, artık bir anneydim. Bekâr bir anne olarak kızlarıma en çok vakit ayırabileceğim işlerin peşinde koştum bir süre ve sonunda emlak danışmanı oluverdim ve bir de baktım ki 6,5 yıldır burdayım. Ne de güzel olmuş.

- Anne ve babanızın, ailenizin hayattaki seçimlerinize etkisi oldu mu? Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Ben, maalesef, küçük yaşta babamı kaybettim ve tek çocuğum. Dolayısıyla annemle arkadaş gibi bir ilişkimiz oldu. Annemin ailesiyle iç içe yaşadık hep. Çok modern ve çok demokratik bir ailede büyüdüm. Ailemiz bizi seçimlerimizde hep özgür bırakmıştır. Bunun bir sebebi de güven duymalarıydı tabii ki ve hayatımla ilgili tüm kararlarımı tek başıma aldım. Üniversiteye hazırlık döneminde annemin yol gösterdiğini çok net hatırlıyorum, ancak ben dinlemedim ne yazık ki.

- Bu işi yapmaya ne zaman karar verdiniz? Bugün istediğiniz yere geldiğinizi düşünüyor musunuz?

2010 yılında acil bir şekilde ev değiştirmem gerekiyordu. Önümde çok kısa bir süre vardı ve birçok emlak danışmanından yardım istedim. Evimi bulana kadar toplamda 32 ev gezdim, doğru anlaşılamamak bana çok zaman kaybettirmişti ve bu hassas dönemde muhatap olduğum kişiler durumu daha da zorlaştırmıştı. O sıkıntılı günlerde yaşadıklarım bu işi seçmemde çok etkili oldu.

"EMLAK İŞİNDE ARTIK HERKES DAHA BİLİNÇLİ…"

- Sosyal medya yaptığınız işte ne kadar etkili?

Sosyal medya direkt olarak işimizle ilgili olmasa da, sosyal çevremizle bağlantıda olmakta çok etkili olduğundan, dolaylı olarak çok etkili oluyor. Biz marketteki birkaç daha kurumsal diye nitelendirebileceğimiz ofislerden biriyiz. Şirketimiz hem lüks konut ve ofis pazarlaması yapıyor hem de bina yönetim bölümümüz var. En çok internet ilanlarımız ve sosyal ilişkilerimiz dolayısıyla referanslardan geri dönüş alıyoruz. XYaptığınız iş dünden bugüne ne kadar değişti? Son 10 yıldır özellikle büyük değişim gösterdi. Emlakçılık daha önce bakkalların ve apartman görevlilerinin yaptığı bir işken, şimdi ise eğitim seviyesi yüksek, yabancı dil bilen, iletişim kabiliyeti kuvvetli saygın bir kesimin tercih ettiği meslek haline geldi. Özellikle bayanlarda çok yoğunlukta. Artık danışmanlık bedelleri, kontrat maddeleri, kanuni şartlar gibi konularda da bir standart oluşmuş durumda. Bazı istisnalar arada yaşasak da hem mal sahipleri hem alıcılar daha bilinçlendiler.

- Başka hangi mesleği tercih ederdiniz ya da ne yapmak istediniz?

Mimar olmak isterdim. Üniversitenin birinci yılında ancak anlamıştım, bunu ama çok geçti artık. Bence 17 yaş kendimiz için en doğru kararı verebileceğimiz bir yaş değil ve Türkiye'de birinci ya da ikinci yılda branş değiştirmek, her şeye sil baştan başlamak demek oluyor. Bence bu eğitim sistemimizin aksaklığıdır. Her zaman çizimim kuvvetliydi, hatta annem ve okul öğretmenlerim akademiye gitmem için ısrar etmişlerdi. En azında bu meslekte çok çeşitli evler görüyor, çok çeşitli zevklere şahit oluyorum. Hatta yakın çevreme ev ya da odalarının yenilenmesinde amatörce yardımcı olarak hevesimi bir nebze olsun alıyorum.

- Bu işte eğitimin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır?

Her işte ilişkilerin önemi vardır, ancak bizim işimiz tamamen insan ilişkileri ile yürüyor. Karşınızdaki kişinin profilini anlayabilmek, aynı ses tonunda konuşabilmek ve güven verebilmek işin aslı. İkinci önemli unsur ise sosyal çevrenizin genişliği ve zamanla elde edilecek olan bilinirlilik ve güvenilirlik. Biz genelde kendi yakın çevremiz ve onların referanslarıyla gelen müşterilerle çalışıyoruz. Böylece iki tarafı da memnun etmek bizim için daha kolay oluyor ve bir sonraki işimiz için yolumuz açılıyor. İşin aslı doğru gayrimenkulle doğru kişiyi en kısa zamanda kavuşturmak, kimsenin parasını ve zamanını boşa harcamamaktır. Bu da eğitim seviyenizle birlikte algınız, konuşma beceriniz ve tecrübeyle oluyor.

"İŞİNİ KEYİFLE YAPAN HER ZAMAN BAŞARIR..."

- Bu işte ekmek var mı?

Bu işte ekmek var. Ancak ilk dönemlerde biraz sıkıtılı olabiliyor. İş zamanla yaptıkça, piyasada ve çevrenizde isminiz duyuldukça yavaş yavaş artıyor. Benim öngörüm 2 yıldan sonra iyi bir konuma gelinebiliyor. Öncellikle kısa bir eğitimden geçtikten sonra güvenebileceğiniz herhangi bir broker ile başlanılabilir.

- Hiç unutamadığınız bir anı var mı?

Sizi çok güldüren ya da şaşırtan, belki de kızdıran... Hiç unutamadığım ve çok şaşırdığım bir olayım var, ancak paylaşmamayı tercih ediyorum. İşle arkadaşlık karıştırılmaz derler, bizim işimiz ise eşimiz dostumuz ile ilerlediğinden bazen sıkıntı yaşanabiliyor.

- Yaptığınız işte örnek aldığınız kim ya da kimlerdir?

1-e-1 Emlak 10. yılını dolduruyor. Ofisimizin sahibi Mehmet Dermancıoğlu yaklaşık 20 yıldır bu mesleğin içinde ve hem bilgisi hem ahlâki değerleri açısından bu meslekte saygı duyulan bir isimdir. Dost olarak da, patron olarak da çok değer verdiğim ve örnek aldığım bir kişidir.

- Çocuklarınız sizin yaptığınız işi yapsın ister miydiniz?

Çocuklarımın seçecekleri meslek konusunda hiçbir tercihim yok. Tek dileğim kendlerini iyi tanımaları ve keyif alarak her gün zevkle gidecek bir işlerinin olması. İşini keyif alarak yapan kişinin başarısı kaçınılmazdır.