İki tasarımcı bir usta, Hatay’ın antik tarihini mobilyaya yansıttı

Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından 7.7 milyon euro bütçeyle finanse edilen Antakya Mobilyacılığını Geliştirme Projesi’nde Antakya’nın tarihi yapılarından derlenen yüzlerce farklı motif yeniden yorumlandı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İBRAHİM EKİNCİ

Antakya’da ilginç bir proje var. Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından 7.7 milyon euro bütçeyle finanse edilen Antakya Mobilyacılığını Geliştirme Projesi’nde (ANMOGEP), sanat – kültür ve tarih açıdan da çok önemli bir işe imza atıldı. Projede çalışan Marka Uzmanı Burcu Arıkan’ın verdiği bilgiye göre, birçok farklı çalışmanın yanı sıra 2 yıl süren araştırmalar sonucunda Antakya’nın tarihi yapılarından derlenen yüzlerce farklı motif, tasarımcılar tarafından Antakya Mobilyası markası için yorumlandı. Mobilya oymacılığında dikkat çeken illerden biri olan Antakya’da bu işle meşgul yüzlerce atölye ve küçük işletmeye yeni bir ufuk açıldı. Tasarımcılar, Antakya Mobilyası markası için 300’den fazla tarihi motifi yorumlayarak 63 parçadan oluşan 15 koleksiyon ve geleneksel 12 farklı mobilyaya hayat verdiler. Endüstriyel tasarımcılar Sezgin Akan ve Sergio Perez Fortea ile Antakyalı ahşap ve mobilya ustası Ali Altun tarafından hazırlanan koleksiyonlar geçmişten günümüze Antakya ve civarında yaşamış farklı medeniyetlerin ustalıklarını, kültürünü ve estetiğini bir araya getirdi.

Kraliçenin Mobilyaları koleksiyonu üretildi

Antik çağlarda “Doğu’nun Kraliçesi” olarak anılan Antakya’da, ANMOGEP Projesi’nde bir de “Kraliçenin Mobilyaları” başlığıyla koleksiyon üretildi. Koleksiyonda kraliçenin aynası, tuvalet masası ve çeyiz sandığındaki bitkisel ve geometrik desenler, Hatay Müzesi’ndeki mozaiklerden ve Kurtuluş Caddesi binalarının dış cephesindeki süslemelerden esinlenerek üretildi.

Ortak üretim merkezi kuruldu

Burcu Arıkan, “ANMOGEP, sektörün rekabet gücünü artırmayı ve markalaşmayı desteklemek amacıyla geliştirildi. Projenin hedef grubu, Hatay’da orman tabanlı esnaf ve mobilya üreticisi KOBİ’ler. Bir Ortak Üretim Merkezi inşa edildi. Kasım ayında açılışı yapılacak. Bu çok önemli oldu. Çünkü yüksek teknolojili bu makineleri atölyesine almayan ustalar, buradan yararlanabiliyorlar. Hatay, antik motifl erin taşınması bakımından zengin bir kaynağa sahip. Kurumsal kimlik hazırladık. Motifl erin hikâyelerini yazdık. Eğitimlerde taklit etmeyin, özgün kalın diyoruz. Hititlere kadar giden tarih bu motifl erde var. Pazarlama çalışması yapıldı. Malzeme kullanım eğitimi veriyoruz. Rol model firmalarla tasarımlar yapıldı” dedi.

Hatay mobiyanın 'yan sanayi' merkezi oluyor

Proje çalışmasında markalaşma, tasarım ve Ar – Ge’ye ağırlık verildi. Antakya Ticaret ve Sanayi Odası, “yararlanıcı kurum” olarak yer aldı. Oda Başkanı Hikmet Çinçin, “ANMOGEP, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Rekabetçi Sektörler Programı’nın ilk dönem projelerinden biri. Bu projeyle öncelikle el yapımı mobilya üreticilerine ileri teknoloji makine ve üretim ekipmanları sağlanarak üretim alt yapısının geliştirilmesine destek olunuyor. Antakya’nın mobilya sektöründe binin üzerinde üretici olmasına rağmen markalaşamama en büyük sorun. Ortak Üretim Merkezi sayesinde üreticiler satın alamayacakları yüksek teknoloji makinelerine sahip olacaklar. KOBİ’lere tanıtım desteğinden markalaşma eğitimine kadar birçok alanda eğitim verilecek. Tedarik, orman tabanlı sanayi, ihracat ve nakliye gibi ilgili sektörlerin ticari faaliyetlerinde de artış olması amaçlanıyor. Projenin Hatay genelinde ihracat rakamlarını da yükselteceğini düşünüyoruz. İran, Irak, Azerbaycan, Rusya, bütün Türk cumhuriyetleri ve Ortadoğu gibi bölgelerde onun üzerinde ülkeye yaptığımız ihracat Antakya için çok önemli bir kalkınma atağı. Ortak Üretim Merkezi ile birlikte dört kolla sarılıyoruz. Antakya zigon sehpa ya da aksesuar ürünlerde Türkiye’de lider şehir. Bilinen birçok zincir mağaza bizden alıyor. Bursa’yı biz otomotiv yan sanayinin merkezi olarak düşünürüz. Hatay da mobilyanın yan sanayisi merkezi oluyor. ANMOGEP ile önümüze sadece ekonomik hedefl er koymuyoruz. Aslında tüm bu fi kirlerin başında kültürel değerleri koruma bilinci var. İki yıl süren araştırmalarla Antakya’nın tarihi yapılarından derlenen yüzlerce farklı motif, tasarımcılar tarafından Antakya Mobilyası markası için yorumlandı. Hedefl erimiz arasında kundura ve zeytinyağı üreticileri için de benzer bir projeyi başlatmak bulunuyor.”