“İnsan ilişkileriniz güçlüyse her konuda başarılı olursunuz”

İşletme ve ekonomi okuyan ama meslek seçimini modadan yana yapan Neriman Araç, “Bir işi başarmak için 'illa eğitimini almanız gerekiyor' diyemem. Kendinizi güzel bir şekilde ifade edebiliyorsanız başarıyı yakalarsınız. Hayatın geneli iletişimdir, insan ilişkisidir” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EMRE ALKİN

Bugünkü konuğumuz Neriman Araç. Kendisi el yapımı örgü bikini ve mayolarıyla ön plana çıkan bir markanın kurucusu. Bilgi Üniversitesi İşletme-Ekonomi bölümünden mezun olan Neriman Araç, 2015 yılında marka çalışmalarına başlamış. 2016 yazında “handmade” bikinilerle yola koyulmuş, 2017 ilkbahar-yaz koleksiyonunda elbise, gömlek, tulum, şort ürünlerinin de üretimine geçmiş. Kendisi ile markasını kurma süreci, bu süreçte yaşadıkları, anıları ve tavsiyeleriyle samimi bir sohbet gerçekleştirdik. Paylaşmasak olmazdı...

- Okuyucuların tanıması için tam olarak bugüne kadar ne yaptığınızı kısaca anlatır mısınız?

Yaklaşık üç sene önce İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme-Ekonomi Bölümü’nden mezun oldum. Mezun olmadan önce aile şirketi dışında kendimi ifade edebileceğim bir marka yaratmak istedim. Bu markanın uzun soluklu, beni yormayacak bir şeyler barındırması gerekiyordu. Her zaman bikini olsun istedim, fakat bir farkla var olmak için araştırmalara başladım. Avrupa ve Amerika dışında Türkiye’de el işi üretimi yapan, sadece bu tarz ürünleri bulunduğu bir adres olmadığını fark edince yola koyuldum. Bugün, Türkiye’de üretimi yapan bir ekip var, kışın Amerika’daki şirketimiz için, yazın Türkiye’deki şirketimiz için çalışıyorlar. Yaklaşık olarak kırk beş kadınla yola çıkan ekibim bugün yetmiş kişi.

- Yaptığınız işi seçmenizde yaşadıklarınız mı etkili oldu, yoksa çocukluktan gelen bir motivasyon mu?

Yaptığım işin tamamen yaşadıklarımla ilgisi var. Yaşadıklarımdan yola çıkarak farkın nerede olması gerektiğine kanaat getirdim ve bu yola koyuldum. Çocukluktan gelen bir motivasyon değil. Her modacı kendisinde bunun çocukluktan beri var olduğunu söyler ama benim çocukken hayallerim bambaşkaydı. Ne okuduğum bölümle alâkası var ne de yaptığım işle. Hayatımın büyük bir bölümü avukat olma hayaliyle geçti. Neden olmadın ya da olamadın derseniz, çok çaba sarf etmedim, demek ki çok istememişim, diyorum.

“En büyük şansım, ailem"

- Anne ve babanızın, ailenizin hayattaki seçimlerinize etkisi oldu mu? Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Bana “Hayatındaki en büyük şansın ne?” diye soracak olursanız, düşünmeden “ailem” derim. Çok güzel, kalabalık bir ailem var. Her ne kadar onunla birlikte yol almamı istese de, babam yaptığım her seçimde sonuna kadar arkamdadır. Bana akıl verir. Ben de onun bana verdiklerini cebimde biriktirdim. Babam, babasından kalan işleri devam ettiren biri değil. Her türlü imkânı kendisi yaratmış. Onun azmini ve inancını gördükçe motive oluyorum. Kardeşlerimle zaten sürekli olarak fikir alışverişindeyim. Amerika’daki “İnsan ilişkileriniz güçlüyse her konuda başarılı olursunuz” şirketimin başında ablam duruyor. Onun fikirleri de markam için çok değerli. Öte yandan annem hayatı boyunca kızlarına her konuda destek olan bir kadın ve bana olan güveniyle motivasyonum artıyor. Bu kadar destekçi bir ailem olmasaydı muhtemelen zorlanabilirdim. Huzurlu ve mutlu bir yuvada yaşıyorsanız dışarısı ne olursa olsun, hep güzel geliyor insana.

- Bu işi yapmaya ne zaman karar verdiniz? Bugün istediğiniz yere geldiğinizi düşünüyor musunuz?

Bu işi yapmaya üniversite son sınıfta karar verdim. Bu kararı verirken ve bu işe başlarken zorlanacağımı biliyordum. Ama kalbimin sesini dinledim. Bütün olarak baktım işe. “Bu markayı nerede görmek istiyorsun Neriman?” diye sordum her gün kendime. Hâlâ soruyorum, çünkü hâlâ tam olmak istediğim yerde değilim. Belki seneye, belki sonraki sene, belki bu sene, bilemiyorum. Hedefl erim büyük. Ben istediğimi elde edene kadar bu sabırla, bu azimle yoluma devam etmek istiyorum. Bütün ekibin motive edici tavrı ve markaya olan sadakatleriyle bu işi istediğim yere getireceğime inanıyorum. Bu arada en büyük motivasyonum inancım galiba. Önümüzdeki yaz her şeyin geçen seneden çok daha iyi olacağına eminim.

"Sosyal medyayı kimse yok sayamaz"

- Sosyal medya yaptığınız işte ne kadar etkili?

Sosyal medya artık dünyada her iş alanı için o kadar etkili ki! Kimse yok sayamaz. Ben sosyal medyaya şu gözle bakıyorum: “Dünya düzleşiyor.” Bugün dünyanın bir ucundan diğer ucuna gelişen olayları sosyal medya sayesinde öğrenmek mümkün. Bu hem iyi hem de kötü tabii. Meselâ ne yazık ki bugün hâlâ olduğu yerde müşteri bekleyen çok marka var. Biraz farkındalık olması lâzım insanlarda. Şimdi elinde telefonuyla, sosyal medyasıyla, internetiyle dünyaya ulaşan genç nesillerin zamanı. Bunu bu şekilde kullanan insanlar çok daha fazla verim alıyor. Bu da tabii ki profesyonel bir şekilde olmak zorunda. Biz ilk sene satışlarımızı sosyal medyadan yaptık. Eminim ki bir mağazadan satmak istesem, ilk sene sattığımın yarısını dahi satamazdım. Çünkü o kadar insanın beni bir semtin bir köşesindeki mağazamda fark etmesi mümkün değildi. Sosyal medya kadınlar arasında kim ne giymiş, nereden almış öğrenmek için inanılmaz bir mecra. Ünlü isimler markaların keşfedilmesine ön ayak oluyorlar tabii.

"Otelcilik yapmak da isterim"

- Başka hangi mesleği tercih ederdiniz ya da ne yapmak isterdiniz?

Avukat olmayı çok isterdim. Ama şimdi ikinci bir hayalim daha var. Hayatımın geri kalanı için sıcak ülkelerden birinde güzel bir otelim olsun istiyorum. Otelcilik ailede de var olan bir meslek. Babama yardım ettiğim zamanlarda bunu kendim için de istediğimi fark ettim. Bambaşka bir şekilde, bambaşka bir yerde olmasını istiyorum. İnşallah olur, diyelim.

- Bu işte eğitimin, ilişkilerin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır? Özellikle sizin mesleğinizde...

Eğitimin önemi tabii ki çok büyük. Bu işin eğitimini almak ve buna ciddi bir yatırım yapmak çok farklı olur. Ama bir işi başarmak için illa eğitimini almanız gerekiyor diyemem. İnsan ilişkileriniz güçlüyse, kendinizi güzel bir şekilde ifade edebiliyorsanız her konuda başarılı olursunuz.

Hayatın geneli iletişimdir, insan ilişkisidir. Bu işte ilişkilerin ne kadar önemli olduğunu anlatamam. Tüketici, çalışan, üretici ve firmalarla ilişkiniz inanılmaz önemli. Tecrübe ise, hayatın size her zaman sunduğu ve daima kullandığınız bir şeydir iş hayatında. Benim için tecrübe en önemli faktör, tecrübenin payı yüzde 80. Tüm süreçte tecrübelerimden faydalandım, tecrübeli insanlardan fikirler aldım. İnsan ilişkilerimin de bunda etkisi oldu. İşin eğitim kısmına çok takılmadım. Yaratıcılığımla kendi beğenimi gözler önüne serdim.

- Hiç unutamadığınız bir anı var mı? Sizi çok güldüren ya da şaşırtan, belki de kızdıran?

Unutmadığım o kadar çok anım var ki... Ama en güzeli Adriana Lima’ya sipariş hazırladığım andı. Kendisiyle irtibatta olmama vesile olan ablamdı. Doğum gününde, sohbet esnasında benden bahsederken markayı görüp bize sipariş vermek istemiş. Ablam da gece saat 03.00’te bana mesaj attı. Daha işin ikinci senesiydi. “Bu iş olur mu, ya olmazsa?” dediğim bir geceydi yine. Düşünün, bir markasınız ve bikini üretiyorsunuz. Bunu en iyi taşıyabilecek isimlerden biri sizin kendinize güveninizin bitmeye yakın olduğu noktada kapınızı çalıyor. O an beni motive eden sözleri ve kendimle gurur duyuracak sempatik yaklaşımıyla bu yola devam etmem gerektiğine karar vermemi sağladı. İnanılmaz güzel bir tecrübeydi benim için. Ürünü paylaşmayı çok istemişti ama sözleşmesi vardı başka bir markayla, o yüzden bizi tercih ettiğini pek duyuramadı. Bakalım, bu sene onunla tekrar bir görüşmemiz olacak.

Sağlam adımla devam etmeli

- Bu işte ekmek var mı? Varsa nereden başlamalı?

Bu işte en başta çok ekmek yok. Hemen para kazanmak istiyorum diyenler uzak durmalı, yoksa hayalleriniz yıkılır. Bu işe sağlam adımlarla, yılmadan devam ederseniz, zamanı geldiğinde ekmeğini yiyorsunuz. Emek olmadan ekmek olmaz. Marka olmak için yola çıkan herkes bilmelidir ki öncelikle harcayacaklar. Bence bir insan hayatın her alanında kendi sınırlarını zorlamalı zaten. “Ne yapabiliyorum ben? Her şeyi tükettiğimde hayat bana neyi kazandırıyor?” diye gözlemlemeli.

Daha yolum çok uzun

- Yaptığınız işte örnek aldığınız kim ya da kimlerdir?

Kendime örnek olarak bir firma ya da bir insan yok. Her zaman sınırlarını zorlayan, kendine güvenen ve asla yılmayan kim varsa, onu örnek alırım. Çünkü bu bana hem sosyal hayatta hem iş hayatında inanılmaz kazanımlar sağladı. Ben kendi yolunda giden, kendi sınırını çizen, kendini görmek istediği yere varmak için kendini geliştirmeye çalışan bir genç kızım. Daha çok uzun bir yolum var. Ama bu markayı tercih ettiğinde “Evet, sen oldun kızım!” diyeceğim isimler var tabii. Kendime iş platformunda örnek aldığım tek isim babamdır. Hâlâ onun adı gibi bildiği birçok şeyi tecrübe etmeye devam etsem de...

Bu konularda ilginizi çekebilir