Operada "yarının yıldızları"

Ezgi Karakaya, birincilik ödülünü jüri başkanı Renato Bruson’dan aldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

NERMİN SAYIN

Orkestra sahnede yerini alırken, ben de koltuğuma yerleşiyorum. Keyfim yerinde, nasıl olmasın, sezon başlıyor. İşte özlediğim bir opera gecesi bekliyor beni; üstelik dinleyeceğim seslerin kalitesinden şimdiden eminim. Eminim çünkü; bazı isimlere ancak kalite yakışır. Leyla Gencer de o isimlerin başında gelenlerden... İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Borusan Sanat ve La Scala Tiyatrosu Akademisi’nin el ele vererek hazırladığı 9. Leyla Gencer Şan Yarışması’nın finali için Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’ndayım. Ölümünün 10. yılında andığımız “La Diva Turca”mız Leyla Gencer’in adının cazibesine kapılarak 15 ülkeden yarışmaya iştirak eden 42 şancı, yarı finallerle 9’a inmiş.

Finalde 4 Türk şancı

Gençlere verdiği önemle de tanınan sopranonun adını yaşatan yarışmanın bütün finalistleri gepegenç ve pırıl pırıllar. Aralarında 4 Türk şancının olması da göğsümüzü kabartmıyor değil. Daha durun: Opera Bölümü mezunu olan Halit Ergenç’in sunuculuğunu üstlendiği gecede sevincimiz katlanarak artacak. Çünkü, birbirinden nitelikli isimlerden oluşan uluslararası jüri; birinciliği sesi kadar artistik yeteneğiyle de kalpleri kazanan mezzosoprano Ezgi Karakaya’ya vereceği gibi, bariton Faik Mansuroğlu’nu İngiliz Kraliyet Operası Jette Parker Genç Sanatçılar Programı Özel Ödülü’ne, bas bariton Doğukan Özkan’ı ise bu yıl ilk kez verilen Deutsche Oper Berlin Özel Ödülü’ne değer bulacak. Elbette ülkemizi dünya sahnelerinde senelerce temsil eden Gencer’in izinde olan bu gençleri tanımak beni çok memnun edecek.

Özel performanslar dinledik...

Keyfimin kaymaklı kadayıfı ise dinlediğim performanslar olacak: Pietro Mianiti yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın Rossini’den çaldığı “William Tell Uvertürü” nefis. Birinci olmanın yanı sıra BİFO ve Halk Jürisi ödüllerini alan Ezgi Karakaya’nın performansına da bayılıyorum. İkinci olan Alman mezzosoprano Anna Doris Capitelli ve üçüncü olan Polonyalı tenor Piotr Buszewski de ondan aşağı kalmıyor...

Özetle, alkışlamaktan yorulduğum geceden çıktığımdan beri, 10. yarışmayı iple çekiyorum...

Bu konularda ilginizi çekebilir