“Yaşadığınız her an, hayal ettiğiniz gibi olmalı”

“Perakende hâlâ kalifiye iş gücü eksiği olan bir sektör, hep söylenildiği gibi en alttan başlayıp adım adım yükselmek gerekli” diyen Mustafa Efe, halen ünlü bir markanın Türkiye’deki bir mağazasında yöneticilik yapıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EMRE ALKİN

Bazen bir dükkâna çok sevdiğiniz bir şeyi satın almak için gidersiniz. Bazen de hasret kaldığınız güler yüz için. Mustafa Efe, markanın çekiciliği kadar güler yüzü sayesinde de bağımlılık yaratıyor. Mustafa Bey içimizden bir kahraman. Çok ünlü bir markanın Türkiye’deki mağazalarında yöneticilik yapıyor. Müşterileriyle bire bir tanışıyor. Ne istediklerini anlamaya gayret ediyor. “Daha iyisini yaparım” diyenlerden Mustafa Efe. Bir kahve ve bitter çikolatalı hurma eşliğinde harika bir sohbet oldu kendisiyle. Paylaşmasak olmazdı.

- Okuyucuların sizi tanıması için tam olarak ne yaptığınızı kısaca anlatır mısınız ?

Godiva, 2007 yılı sonunda, Yıldız Holding’in bünyesine katıldı. Ben de 2010 yılı itibariyle Godiva Türkiye ekibine dahil oldum. Godiva hızlıca Türkiye’de mağazalar açarak perakende ve cafe alanında yayılmaya başladı, ben de açılan ilk mağazanın çalışanlarından biriydim. Şu anda da İstinye Park şubesi mağaza sorumlusu görevimi sürdürüyorum.

- Yaptığınız işi seçmenizde yaşadıklarınız mı etkili oldu, yoksa çocukluktan gelen bir motivasyon mu?

Okul hayatım süresince ve devamında, hep bu alanda çalıştım. Bu operasyon içerisinde geliştiğim ve tecrübe kazandığım için ileride de yapacağıma inandığım tek iş bu... Çocukluktan gelen bir motivasyon değil elbette, hayat beni böyle yönlendirdi ve ben de bu alanda başarılı olabildim. Yaptığım işe karşı heyecan duyabildiğim için de her gün aynı motivasyonla ilerlemeye devam ediyorum.

“SOSYAL MEDYA ARTIK EKMEK, SU GİBİ OLDU...”

- Sosyal medya yaptığınız işte ne kadar etkili?

Sosyal medyanın artık hayatımızdaki bir ekmek ve su kadar ihtiyaç olduğu yadsınamaz. Hem perakende, hem de cafe servisini yaşattığımız işimizde de sosyal medya çok önemli bir yer tutmakta. En çok beğendiğim tarafı ise başarılı yaptığın işlerin de, yapamadıklarının da karnesini hemen alabiliyorsun.

- Yaptığınız iş dünden bugüne ne kadar değişti?

Yaptığımız işte kişiler, zevkler, mekânlar ve en önemlisi ihtiyaçlar sıklıkla değişebiliyor. Fakat değişmeyen tek şey misafirlerimizin ihtiyaçlarını en mükemmel şekilde karşılayabilmek ve onları mutlu etmektir. Perakende günün sonunda bir döngü, her sene aynı sezonları yaşıyor olsak da, dinamik olarak sürekli değişiyoruz. Misafirlerimize her zaman farklı tatlar, stiller ve ambalajlar sunmak zorundayız. Öe yandan da hep aynı kalitedeki servisi ve güler yüzü görmek istiyorlar. - Başka hangi mesleği tercih ederdiniz ya da ne yapmak istediniz?
Kişisel gelişim uzmanı olmayı, yine mesleğim konusunda insanlarla tecrübelerimi paylaşmayı bu yolda ufak da olsa bu mesleği yapmayı düşünenlere ışık olmayı isterdim.

- Bu işte eğitimin, ilişkilerin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır? Özellikle sizin mesleğinizde...

Benim zamanımda perakendecilik, erkeklerin askere gidene kadar, kadınların ise evlenene kadar çeyiz parası biriktirmesi için tercih edilen en kolay çözümlerden biriydi. Benim gibi bu işe “meslek” olarak bakanların sayısı çok azdı. Fakat yıllar geçtikçe bu sektör çok daha büyüdü, gelişti ve profesyonel bir yaklaşım oluşturmaya başladı. Artık eğitim, ilişki yönetimi ve tecrübe bizim sektör için olmazsa olmazları oluşturuyor. Böylece sistem sizi her zaman yenilikçi olmaya, geliştirmeye, araştırmaya zorunlu tutmaktadır.

“BU SEKTÖRDE EKMEK HER ZAMAN VAR...”

- Bu işte ekmek var mı? Varsa nereden başlamalı?

Bu sektörde insan olduğu sürece hiç bitmeyecek bir ekmek vardır ve var olacaktır. Nereden başlamak gerekir, diye sorduğunuzda ise şunu kolaylıkla söyleyebilirim; nerede ve ne zaman başlanırsa başlanılsın yeter ki isteyerek, severek, benimseyerek yapılsın; su yolunu bulacaktır. Perakende hâlâ kalifiye iş gücü eksiği olan bir sektör, hep söylenildiği gibi en alttan başlayıp adım adım yükselmek gerekli.

- Hiç unutamadığınız bir anı var mı? Sizi çok güldüren ya da şaşırtan, belki de kızdıran...

Yaklaşık 17 sene kadar önce, çok katlı bir mağazada kat şefl iği yapıyordum. Saat 14:00 civarında bir arkadaşımız 50 yaşlarında bir müşteriye telefon satmaya çalışıyordu. Müşteri telefonu almak istediğini söyledi, arkadaşımız da ödeme yapması için telefon fişini kesti ve ödemenin de 5. katta olacağını ima ederek “Ödemeler 5'te” dedi ve müşteri fişi alarak ayrıldı. Bunun üzerine yaklaşık 30 dakika boyunca müşteri telefonu almaya gelmeyince, arkadaşımız vazgeçildiğini düşünerek telefonu reyona geri kaldırdı. Saat 17:00 civarında müşteri telefonu almaya geldiğinde arkadaşımız “Vazgeçtiniz sandım yeniden paket yapayım” dediğinde beyefendinin verdiği cevap aynen şu şekildeydi: “Yavrum sen bana ödeme 5'te olacak demedin mi? Ben de 5'e kadar gezdim, şimdi geldim. Geç mi kaldım?” Bu cevabı alınca birbirimize bakıp bir donma yaşadık sonrasında ise müşteri gidince yaklaşık bir hafta gülme krizine girdik. Mesleğimizde karşımızda her anlayışta insanın olduğunu ve iletişim farkındalığımızın önemini bu sayede hep hatırlarım.

- Yaptığınız işte örnek aldığınız kim ya da kimlerdir ?

Bu konuda belli bir isim veremem, fakat bulunduğum firmalarda yanında çalıştığım herkesten farklı konularda örnek olarak aldığım çok yöneticim ve arkadaşım olmuştur.

- Çocuklarınız sizin yaptığınız işi yapsın ister miydiniz?

Severek ve isteyerek yapacaklarsa, kesinlikle yapabilecekleri en güzel mesleklerden birtanesidir. Kendilerinin istediği mesleği yapmaları önemli.

“İLK PARAMI SU SATARAK KAZANDIM”

- Anne ve babanızın, ailenizin hayattaki seçimlerinize etkisi oldu mu? Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Ailemin de tek istediği, birçok anne ve babanın çocukları için istediği gibi, okuyup bir iş sahibi olmamdı. Bana doğrudan bir yönlendirmeleri olmadı, fakat kendi başıma aldığım kararlara her zaman destek olmuşlar ve güvenmişlerdir. Her zaman rıza ve dualarını hissetmişimdir. Bana destek olan bir ailem var.

- Bu işi yapmaya ne zaman karar verdiniz? Bugün istediğiniz yere geldiğinizi düşünüyor musunuz?

Çocuk yaşta ilk paramı pazarda su satarak kazanmıştım ve o zamanlarda kurduğum insan ilişkileri çok hoşuma gitti. Benden yaşça büyük insanlara bir şey satabilmek, onlarla alışveriş içerisinde olmayı çok sevdim. O zaman karar vermiştim benim için en iyi mesleğin bu iş olduğuna ve hâlâ severek, ilk günkü gibi sürdürmeye devam ediyorum. Gelecekte de devam edeceğim. Bu tarz işlerde bence istenilen yer diye bir şey yok. Çünkü bu meslekte heyecanınızın hiç bitmemesi için yaşadığınız her günü ve ânı hayal ettiğiniz gün gibi yaşamalısınız.