'Foreks, hisseye bakana uymaz artık küs yatırımcı istemiyoruz'

Jülide YİĞİTTÜRK ERDAMAR

İSTANBUL - Global Menkul Değerler Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Gökhan Özer, foreks'in hisse senedi müşterisi için doğru bir ürün olmadığına inandıklarını söyledi.

Özer, "Bu ürünün başka bir müşteri kitlesi olduğunu düşünüyorum. Buradaki en önemli risk, o ürünü alan kişinin o riski bilmemesi. Foreks Türkiye piyasalarının çok üzerinde bir ürün" dedi. Özer, "Mesela; Bebek'te oturuyorsanız yollar çok güzel ve geniş olduğundan üstü açık bir Ferrari kullanabilirsiniz. Ama Şile'nin bir dağ evinde oturuyorsanız Ferrari değil altı yüksek bir Jeep kullanmanız lazım. Yani bu bilgi seviyesi daha buradayken bu ürünü almak doğru olmaz" diye konuştu.

VOB başlatırsa bu işe gireriz

Global Menkul Değerler Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Gökhan Özer, şirket olarak foreks piyasalarına bilinçli olarak girmediklerini söyledi. "26 bin müşterim var ve hiçbirinden bu konuda bir zorlama gelmiyor" diyen Özer, foreks piyasasının yüzde 90'ını 3 firmanın kontrol ettiğini ve bu aracı kurumların ekspertizleri çok kuvvetli olduğunu dile getirdi. Özer, konuya yönelik görüşlerini şöyle anlattı: "Zaten bu iş böyle olmalı. Her aracı kurum belli konularda uzmanlaşmalı. Vadeli işlemler piyasası bunu başlatırsa, aynı risklerle varant gibi piyasalarda alınıp satılabilecek bir ürün olduğu zaman tabiiki raftaki ürün mantığıyla bu işe gireriz. Ama VOB'a girdiğimizde 26 bin müşterimin sadece 300'üne hesap açmıştık. Siz bizim müşterimiz olduğunuz zaman ben sizin bu ürüne uygun bir risk yapınız olduğuna inanmazsam bu ürünü size satmamaya kesin kararlıyım. Bunun sonucu illaki beni üzüyor. İnsanlar yanlış karar verse bile şikayetçi olmadıkları tek ürün vadeli mevduat ve hazine bonosudur. Çünkü onu baştan biliyorsunuz. Zaman içerisinde o ürünün doğru olmadığı ortaya çıksa da o ürünü satana kızmıyorsunuz. Ama hisse senedi aldığında herkes iyi niyetli bir varsayıma oynuyor ve onda kızıyorsunuz. Foreks ise ona kızacak zamanınızın olmadığı, gün içinde sonuçlanan bir ürün. Türkiye'de şu anda 10 bin tane foreks müşterisi var. Foreks, risk yelpazesinin en ucunda olan profesyonellerin ilgilenmesi gereken bir ürün."

Minimum riski bile hissenin 10 katı

"Foreks piyasalarında en büyük risk o ürünü alan kişinin riski bilmemesi" diyen Gökhan Özer, artık küs yatırımcı istemediklerini de sözlerine ekledi. Özer, "Aracı kurumlar için evet ciddi bir kazanç var ama bunu ekspertizi olan aracı kurumların yapması gerekiyor. Müşterisine minimum riskle bu ürünü satabilir. Ama bunun minimum riski bile hisse senedi riskinin 10 katı" diye konuştu. Tasarrufların artması gerektiğini ifade eden Özer, tasarruf olmadan atılan bütün adımların itmeyle gelinen sonuç olduğunu ve bunun da kalıcı olmadığını dile getirerek, "BES'ler tasarrufun artmasında çok olumlu olacak. B tipi ürünlerin oraya kayması gerekiyor" diye konuştu.

Avrupalı fonlar kendilerini toplamakla meşgul

Gökhan Özer, "Avrupadaki fonlar henüz kendilerini toplamakla meşguller" ifadesini kullanarak bu fonların yeniden yapılandığını ve hepsinin yatırım yapacağı ülkelerin değiştiğini, ellerindeki portföyün değerine, dağılım ve risklerine göre tekrar yeni yatırıma başlayacağını, eski güçlerine dönmelerinin çok zaman almayacağını dile getirdi. Türkiye ve sermaye piyasaları açısından 2013 yılının daha aktif olacağını tahmin eden Özer, "Yatırımların portföy yönetimi üzerinden sermaye piyasalarına aktarılması çok önemli. İnsanlar 35-40 gün vadeli belli bir faiz oranlarıyla tutukları yatırımlarını daha akraktif değerlendirecekleri alana bakıyorlar. Bunlar da sermaye piyasalarında bilinçli ve daha uzun vadeli yatırımcının gelmesini sağlayacak. Ancak bu şekilde gelebilecek başarı devam edebilir yoksa dalgalanma şeklinde gider ve bu da bizim istemediğimiz bir şey olur" dedi.

200 milyon dolarlık şirket satışına aracı olacak

Global Menkul olarak portföy yönetimi, kredi, kurumsal finansman ve danışmanlık alanlarına ağırlık verdiklerini belirten Özer, toplam işlem hacminin içinde internetle yapılan işlemlerin oranının Global'de yüzde 67, sektörde ise yüzde 70'ler civarında olduğunu dile getirdi. Kurumsal finansman alanında şu anda ellerinde 7-8 iş olduğunu, bu sene bitmeden bunların 2'sini tamamlamayı planladıklarını belirterek, "Biri sağlık sektöründe diğeri ise internet ve satış üzerine olan iki şirketin satışına çalışıyoruz. Büyüklükleri 80-100'er milyon dolar arasında değişiyor. Biz satış tarafını temsil ediyoruz. Sağlık sektöründeki şirket için Almanyalı, internet sektöründeki şirket için ise Uzakdoğu tarafıyla görüşüyoruz. Körfez tarafında işler daha geniş yürüyor, karar mekanizmaları daha yavaş çalışıyor" diye konuştu.

Büyük arzların performansla gelmesi gerekiyor

Yabancı fonların ilgisi olmadığı için büyük halka arzların olmadığını
kaydeden Özer, bu durumda da sermaye ihtiyacının orta ölçekli firmalara
döndüğünü, böylece bu firmaların halka arz yaptıklarını kaydetti. Özer, "Fakat
onların hem tanınırlılığı hem performansların değerlemesi çok kısa süreli
oluyor. Yıllardır halka arz sürecinde yatırımcıların satın alma ve tutma
periyotları çok kısa döngüler üzerinde kurulmuştu. Başarı getiri anlamında
sağlanamadığı için bir hayal kırıklığı var. Sermaye piyasalarına fayda sağlayacak
büyük halka arzların performanslarıyla beraber halka açılması gerekiyor. Öte
yandan piyasalar uygun olduğunda ikincil halka arzlar da gelecek" dedi.