'Gölge Bankacılık' 75 trilyon dolara çıktı

Resmi bankalar gibi borç alıp veren ve yatırımlar yapan, ancak bankacılık sistemine dair düzenlemelere tabi olmayan finansal kuruluşlar hızla büyürken, gölge bankacılık diye nitelenen bu işlemlerin 2013’te ekonomiye oranı yüzde 120 seviyesine çıktı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EVRİM KÜÇÜK

DIŞ HABERLER - Küresel finans krizi sonrasında büyük kreditörlere getirilen sıkı kurallar alternatif finans kuruluşlarının büyümesini hızlandırdı. Finansal riskleri beraberinde getirdiği uyarılarına karşın gölge bankacılığın ekonomiye oranı son bir yıl içinde artmaya devam etti. En büyük gölge bankacılık sektörü gelişmiş ülkelerde ancak sektör gelişmekte olan ülkelerde de güçlü büyüme trendi içinde. Son bir yılda sektör en çok Çin’de büyüme gösterirken, ABD ile İngiltere en güçlü pazarlar olarak konumunu korudu. 

Gölge bankacılık, kriz öncesi seviyelere yaklaştı. Basel merkezli Finansal İstiktrar Kurulu’na (FSB) göre dünyada gölge bankacılık aktifl eri geçtiğimiz yıl 5 trilyon dolar artarak 75 trilyon dolara ulaştı. Veri, küresel ekonomik büyüklüğün yüzde 80’ini ve küresel finans sisteminin yüzde 90’ını kontrol eden 20 ülke ile Euro Bölgesi ülkelerini kapsıyor. Gölge bankacılığın ulaştığı büyüklük 6 puan artarak, söz konusu ülkelerin gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 120’sine çıktı. Sektörün ekonomiye oranı 2007’de yüzde 123.4 ile rekor seviyeye çıkmıştı. FSB’ye göre gölge bankacılığın toplam finans varlıkları içindeki payı da yüzde 24.5 ile, yine 2007’den bu yana en yüksek düzeyde bulunuyor. Geleneksel bankaların sektördeki payı ise yüzde 45.6’ya geriledi. 2008 yılında bu oran yüzde 49 civarındaydı. ABD, 14.4 trilyon dolarlık varlık ile sektörün en büyük oyuncusu.  

ABD’yi 4.7 trilyon dolarla İngiltere ve 2.7 trilyon dolarla Çin takip ediyor. Çin aynı zamanda en hızlı büyüyen gölge bankacılık pazarı. Ülkede kredi balonun oluşmasından endişe edilen 2012 ve 2013 arasında gölge bankacılık sektörü yüzde 38 büyüme kaydetti. ABD, İngiltere ve Euro Bölgesi’nin 2013 sonu itibariyle sektördeki payı yüzde 80 olarak gerçekleşti. Bu üç bölgenin toplam küresel bankacılık varlıkları içindeki payının yüzde 53 olduğu dikkate alındığında gölge bankacılıktaki ağırlıkları gözler önüne seriliyor. Gölge bankacılığın büyümesinde, büyük finans kuruluşlarına yönelik düzenlemelerin sıkılaştırılmasının ve geniş likidite olanaklarının etkili olduğu belirtiliyor.  
Düşük teminatlarla kredi veriyorlar 

Resmi bankalar gibi borç alıp veren ve yatırımlar yapan, ancak bankacılık sistemine ilişkin düzenlemelere tabi olmayan finansal kuruluşların faaliyetleri “Gölge bankacılık” olarak adlandırılıyor. Bu tür kuruluşlar, kişilerden ve diğer bankalardan aldıkları mevduatları, daha yüksek faizli kredilere dönüştürerek kar sağlıyorlar. Gölge finansal kuruluşlar, bankacılık sistemindeki denetleme ve vergi düzenlemelerine tabi olmadıkları için, daha düşük teminatla kredi verebiliyor. En büyük gölge bankacılık sektörü gelişmiş ülkelerde ancak sektör gelişmekte olan ülkelerde de güçlü büyüme trendi içinde. IMF geçtiğimiz günlerde, sektördeki hızlı büyemenin finansal sistem için risk oluşturduğu uyarısı yapmıştı. IMF, gelişmekte olan ülkelerdeki gölge bankacılık sektörünün, yatırım ve tasarruf amaçlı sigorta fonlarının yaygınlaşmasıyla hızla geliştiğine işaret etti. Brezilya ve Güney Afrika’da artan yatırım fonlarının gölge bankacılık faaliyetlerini desteklediği ifade edildi.  

Geleneksel ve gölge bankacılık arasındaki farklar:  

Geleneksel Bankacılık

 1- Rezervler • Minimum düzeyler yasal düzenleme otoriteleri tarafından belirleniyor. • Merkez bankasından sermaye açığını tamamlama amacıyla borç alınabiliyor. 2- Mevduat sigortası • Devlet güvencesi altına alınmıştır. 3- Mevduat faiz oranı • Faiz oranları, rezervler düşük olduğu zaman mevduatları hareketlendirmek için yükseltilebilir. 4- Krediler, bilançoda yer almaktadır.  

Gölge Bankacılık

 1- Risk marjı • Minimum düzey tarafl ar tarafından belirlenmektedir. • Merkez bankasından borç alma/yardım yoktur. 2- Teminat • Nakit, hazine bonosu, menkul kıymetler, krediler ya da menkul kıymetleştirilmiş bonolar. 3- Repo oranları • Fonlar düşük düzeydeyken tarafl arı hareketlendirmek amacıyla yükseltilebilir. 4- Menkul kıymetleştirilmiş krediler • Bazı menkul kıymetleştirilmiş bonolar bilançoda tutulmakta ve teminat olarak kullanılmaktadır. 

Fitch: Yeni Basel kuralları likiditeyi azaltabilir 

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, yeni Basel piyasa risk kurallarının, işlem likiditesini azaltabileceğini bildirdi. Fitch Ratings’in, resmi internet sitesinde yaptığı açıklamada, Basel risk kuralına ilişkin yeni uygulamaların, bankaların mevduatlarının azalması halinde işlem likiditesini de azaltabileceği belirtilirken, “Avrupa’daki büyük bankalar, 2011 yılında daha sıkı piyasa riski sermaye zorunlulukları getirilmeye başladığından beri portföylerini azaltıyorlar” ifadeleri kullanıldı. Finans piyasasındaki bazı eylemlerin zaman içerisinde “gölge bankacılık” sistemi içerisine kaymaya başladığı uyarısında bulunan Fitch, bu durumun denetleyici kuruluşlar için yeni zorlukları ortaya çıkardığına dikkati çekti. Fitch açıklamasında, “Azalan likidite olası bir stres senaryosundaki fiyat volatilitesini körükleyebilir” uyarısında bulundu. 

Türkiye’de resmen yapılmıyor  

Türkiye’de gölge bankacılık yasak. Ancak yurtdışından “Türk” bankaları ve şirketleri gölge bankacılık yapanlardan kredi kullanıyorlar. Türk bankacılık sektöründe gölge bankacılık bilanço dışı işlemlerin içinde gösteriliyor. Durum böyle olduğundan sektörle ilgili herhangi bir rakama ulaşmak çok zor. Analistlere göre, Türk bankaları yurtdışından gölge bankacılık yapanlardan kredi kullandığından analistlere göre gölge bankacılık teklerse, bizim bankalar ve şirketler de zora düşer. Bu da cari açık/GSYH oranı yüksek, döviz konusunda kırılgan bir yapıya sahip olan Türkiye ekonomisinde olası krizi derinleştirir.

Bu konularda ilginizi çekebilir