25 bin dolar kişi başı milli geliri rahatlıkla geçeriz

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, "Yüzde 5'lik enflasyon hedefine ulaşıp bunu herkese gösterdikten sonra belki hükümetle oturup tartışıp daha düşük bir enflasyon hedefleyebilir miyiz diye bakacağız" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, "Yüzde 5'lik enflasyon hedefine ulaşıp bunu herkese gösterdikten sonra belki hükümetle oturup tartışıp daha düşük bir enflasyon hedefleyebilir miyiz diye bakacağız" dedi.

İstanbul Suriçi Grubu Derneği tarafından düzenlenen İstanbul Toplantıları'nda konuşan Başçı, "Davos'ta herkes farklı problemleri konuşurken, biz Türkiye olarak biraz daha farklı çalışmalar yaptık. Çok da fazla kamuoyuna yansımadı. İstanbul'un 2020 olimpiyatlarını alması amacıyla kulis çalışmalarında bulunduk. Herkes Avrupa'daki ekonomik krizleri tartışırken, Ortadoğu'daki siyasi gelişmeleri değerlendirirken, biz Türkiye olarak geleceğe baktığımızı bir kez daha gösterdik. Birçok toplantıda katıldığımız ya da katılmadığımız toplantılarda olumlu ve iyi örnek olarak ülkemizin ismi diğer ülkelerle birlikte anıldı" dedi.

Türkiye'nin on sene önce krizle uğraşan bir ülke olduğunu, bu süre içerisinde yapılanları hatırlatan Başçı, önümüzdeki on yıl içinde  yapılacaklara değinerek "Dünyada 2008 yılında başlayan krizden sonra yeni bir döneme girildi. Bu dönem özet olarak düşük büyüme dönemi olarak adlandırılabilir. Böyle bir ortamda Türkiye'nin diğer ülkelere göre nispi büyümesi daha yüksek olacaktır. Yeter ki doğru politikalara devam edelim. Dünya yavaş büyürken biz dengeli, sürdürülebilir, istikrarlı ve tempolu bir büyüme hızına kavuşursak aradaki kalkınma farkını büyük ölçüde kapatabiliriz" şeklinde konuştu.

Kalkınma farkını kapatabilmek için enflasyon ile ilgili belirsizliğin, ortadan kaldırılması gereken bir engel olduğuna dikkati çeken Başçı, "2001 krizinden sonra kanun değişikliği ile Merkez Bankası'nın hükümete borç vermesi yasaklandı. Hükümetle birlikte Merkez Bankası ortak bir enflasyon hedefi tespit eder ve bu hedefe ulaşmak da, Merkez Bankası'nın araç bağımsızlığı ve operasyonel bağımsızlığı vardır. Bugün itibariyle yüzde 5'lik enflasyon hedefine geldik. Yüzde 5'lik enflasyon hedefine ulaşıp bunu herkese gösterdikten sonra belki hükümetle oturup tartışıp daha düşük bir enflasyon hedefleyebilir miyiz diye bakacağız" diye konuştu.

Merkez Bankası'nın hesap verilebilirlik mekanizmasının olması gereken bir zorunluluk olduğunu ifade eden Başçı, merkez bankalarının enflasyonla ilgili sorumluluğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Enflasyonun yüksek olması da kötü, bir sıkıntı, haddinden fazla düşük olması da önemli bir sıkıntı. O da büyümeye zarar veriyor. Ne kadar düşük olmasın; eksi olmasın. Eksi enflasyon bir sıkıntı kaynağıdır. Enflasyonun olması gereken doğru değer nedir? Bir miktar artı enflasyon olmasında fayda var. Ama yüksek olmayacak. Gelişmiş ülkeler bunu yüzde 2 diye öngörmüşler.

Enflasyonun çok düşüğü de kötü çok yükseği de kötü. Bizim için yüzde 5'lik hedef 3 yıllık dönem için gayet iyi bir hedef. Büyümeyi en çoğa çıkartacak bir enflasyon hedefi olarak düşünülebilir mevcut ortamda. Fakat bunu daha sonra 4,5'e, 4'e indirir miyiz takip eden yıllar için müzakere ederiz. Ama önce şu yüzde 5'lik hedefi gösterelim."

"2023'te 25 bin dolar kişi başı milli geliri rahatlıkla geçeriz"

Kalkınmanın önündeki diğer bir engelin aşırı yüksek borç olduğunu belirten Başçı, kamu borcunun ülkelerin gelirlerine oranının belli bir seviyesine geçmesi halinde büyümeden çaldığını söyledi. Bugün batıdaki birçok ülkede ve Japonya'da kamu borcunun gayrisafi hasılaya oranının yüzde 100 ve yüzde 100'ün üzerinde olduğuna dikkati çeken Başçı, şunları aktardı:

"Japonya ve Avrupa'da borç kamburu kamuda arttı. Şimdi de bu oranın azaltılması için çalışmalar yapılıyor. Bu büyümenin önünde önemli bir engel. Peki aynı şeyi özel sektör için söyleyebilir miyiz? ABD'de özel sektörün borcu gayrisafi hasılanın yüzde 100'üne yakın... Buradan çıkarılacak ders şu: Hiçbir şeyde aşırıya kaçmadığımız gibi borçlanmada da aşırıya kaçmamamız lazım.

Türkiye'de durum ne? Türkiye'de kamu borcunun gayrisafi hasılaya oranı yüzde 70'lerden çok kısa bir zamanda geçen yıl yüzde 37'lerin altına düşürüldü. Orta vadeli programa baktığımızda üç yılın sonunda bu oranın yüzde 31'e belki daha da aşağıya düşmesi öngörülüyor. Demek ki Türkiye'de büyümenin önündeki bir engel daha kalkmıştır."

Başçı, gelecek on yıldan ümitli olduğunu söyleyerek, "Fiyat istikrarına dikkat ettiğimiz sürece, aşırı hızlı borçlanma konusunda biraz daha titiz davrandığımız sürece biz çok rahat bir şekilde kişi başına nispi büyüme hızımızı daha artırabiliriz" dedi.

Yapısal reform alanlarında ilerleme sağlandıkça özel sektörün önündeki engellerin de kalkmasıyla birlikte Türkiye'nin potansiyel büyüme hızının artacağını ifade eden Başçı, 2023 yılında 25 bin dolar kişi başı gelire ulaşabilme konusunda şöyle konuştu:

"Reel büyüme hızı yüzde 5 bizi o noktaya ulaştırır. Diyorlar ki 'biz hesaplıyoruz yüzde 7 olması gerekiyor reel büyüme hızı, bu nasıl oluyor?' ABD doları ile ölçüldüğü için 2023 yılındaki 25 bin dolar bugünün 25 bin doları değil. ABD dolarında da enflasyon var. Dolayısıyla yüzde 2, ABD dolarına enflasyon koyduğunuz zaman bizdeki yüzde 5'lik reel büyüme dolar bazında yüzde 7'lik büyümeye denk geliyor. 25 bin dolara çok rahat ulaşırız. Ama bunun daha iyisini mutlaka yapmalıyız. Bankacılık konusuna dikkat ettiğimiz, finansal kriz yaşama ihtimalini azalttığımız sürece ve bir de yapısal reformlar alanında ilerleme sağlandığı sürece Türkiye yüzde 5'in üzerinde reel büyüme hızlarını yakalar ve 25 bin dolar kişi başı milli geliri rahatlıkla geçeriz diye düşünüyorum."