Altındaki yükselişe fonlardan destek yok
ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Karabulut, "Altında aşağı yönlü riskler hala kuvvetli bu açıdan yükselişlere, kuvvetli fiziki talep gelmediği sürece temkinli bakıyoruz" dedi
İSTANBUL - Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı analistlerin kritik seviye olarak nitelendirdikleri 1.180 doları aşamadı.
Geçen hafta, son işlem gününe kadar genellikle aşağı yönlü hareketlerin görüldüğü altının ons fiyatı, cuma günü açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin altında kalmasının ardından dolar endeksinde yaşanan düşüşle 1.132 dolardan 1.179 dolara kadar yükselmişti.
Yeni haftaya Asya piyasalarında analistlerin kritik seviye olarak nitelendirdikleri 1.180 doların hemen altında başlayan altının ons fiyatı, 1.168 dolara kadar geriledikten sonra şu dakikalarda 1.172 dolar seviyelerinde dengelendi.
Analistler, altın fiyatlarının seyrinde ABD'de açıklanacak verilerin ve 10 yıllık tahvil faizlerindeki hareketlerin etkili olacağını belirtiyor. Teknik olarak 1.180 doların önemli direnç seviyesi olduğunu, bu seviyenin üzerine çıkılması durumunda tepki yükselişinin trende dönüşebileceğini öngören analistler, altının ons fiyatında aşağı yönlü hareketlerde ise 1.168 ve 1.161 doların destek olarak takip edileceğini vurguluyor.
"Altın miktarında azalma hala devam ediyor"
ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut, konuya ilişkin değerlendirmesinde, altının ons fiyatının kritik nokta olan 1.180 doları aşağı yönlü kırdığını ve geçen hafta sert bir düşüş gerçekleştirdiğini anımsattı. ABD'de faiz artırım tartışmalarının devam ettiği süreçte altında aşağı yönlü risklerin hala kuvvetli olduğuna dikkati çeken Karabulut, bu açıdan kuvvetli talep gelmediği sürece yükselişlere temkinli baktıklarını dile getirdi.
Karabulut, altın ETF fonlarının (Borsa yatırım fonları), portföylerindeki altın miktarında azalmanın hala devam ettiğinin altını çizdi. Karabulut, "Altının ons fiyatının 1.180 doları aşamaması halinde 1.160 ve 1.133 dolara doğru düşüşe geçmesi söz konusu olabilir. Altında gerçek manada yükseliş, kuvvetli fiziki talebin eşlik etmesi ile olacaktır. Bundan sonraki süreçte de ABD tarafından açıklanacak ekonomik veriler ve ABD 10 yıllık tahvil faizleri önemle takip edilmelidir" ifadelerini de kullandı.