Artık burası gelişen ülke değil, orta seviye bir ülke

ING Bank Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı John T. McCarthy, "Ben artık Türkiye'yi gelişen bir piyasa olarak görmüyorum, burası artık orta seviye bir ülke" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

   
 
İSTANBUL - ING Bank Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı John T. McCarthy, "Ben artık Türkiye'yi gelişen bir piyasa olarak görmüyorum, burası artık orta seviye bir ülke" dedi.

İstanbul Ticaret Üniversitesi, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) ve İstanbul Ticaret Odası'nın ortaklaşa düzenlediği "Kriz, Sürdürülebilir Büyüme ve Yaratıcı Endüstrilerin Rolü Konferansı'nın "Gelişen Ekonomilerde Ticaret ve Proje Finansmanında Kriz Sonrası Zorluklar ve Fırsatlar-Küresel Bakış" oturumunda konuşan McCarthy, küresel bankacılığın büyük bir değişime tabi olduğunu söyledi.

Türkiye'de nakitin biriktiğini ve bunun da öz sermayenin kaybolmasına sebep olduğunu aktaran McCarthy, Avro Bölgesi'nde artık bankacılığın çok zor hale geldiğini belirterek, bankaların bir IT ve veri işleme şirketlerine dönüştüğünü ifade etti.

Krizi çözmenin bankalardaki varlık azalması baskısını artırdığını kaydeden McCarthy, krediyi tüketenlerin daha yüksek borç verme oranlarını beklemesi gerektiğini dile getirdi.

Ülke borçlarının fonların sıkışmasına ve sermayenin kaybolmasına sebep olduğunu vurgulayan McCarthy, "Avrupa'da son gelişmelere rağmen piyasa riskleri nisandan itibaren arttı ve güven çok kırılgan hale geldi. Avro Bölgesi'ndeki problemler kaçınılmaz olarak gelişmekte olan ülkeleri etkileyecek. Yerel ekonomilerin açıklığı yeni ticaret koridorlarının oluşmasını sağlıyor" şeklinde konuştu.

"Orta vadede talep Çin ve Hindistan'dan gelecek"

HSBC, Avrupa, Strateji ve Planlama Şefi Gerd C. Pircher ise 2011'de dünyanın yüzde 2,6, gelişen piyasaların ise yüzde 6,2 büyüdüğünü söyledi.

Şu anki gelişen piyasaların önümüzdeki 10 yılda daha iyi performans sağlayacağını ve burada sadece BRIC ülkelerini kast etmediğini belirten Pircher, gelişmekte olan ülkelerin büyümeye katkısının gelişen ülkelere göre 2 kat daha fazla olacağını ifade etti.

Batının 2. Dünya Savaşı sonrası büyümesinin ana motorunun ticaret olduğunu ifade eden Pircher, "Asya ve Latin Amerika arasında bir bağlantı olacak önümüzdeki yıllarda ve bu bölgeler arasında sermaye ile ticaret akımı meydana gelecek" dedi.

Orta vadede talebin Çin ve Hindistan'dan geleceğini düşündüklerini kaydeden Pircher, sözlerine şöyle devam etti:

"Bugün Çin konteyner limanlarının en büyüklerinden 5'ine sahip. Hızlı büyüyen ekonomiler piyasaya daha sofistike ürünler sunuyor. Türk otomotiv endüstrisi ülkeyi çok prestijli bir pozisyona getirdi ve 1 milyon araç üretildi. Kalın sınırlar ticareti kötü bir şekilde etkiliyor ve ekonominin normalden daha kötü bir performans sergilemesini sağlıyor. Büyüme dışında bir yerde AB ile ticaret çok şık görünmese de bu aralar, büyüme Batıdan Doğuya doğru kayıyor."


"Euro çok kötü bir şekilde dizayn edildi"

Avrupa Yatırım Bankası (EIB) Türkiye Temsilcisi Allain Terraillon ise Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye'nin birbirlerine sağlayacağı faydalar olacağını söyledi.

Avronun çok kötü bir şekilde dizayn edildiğini ve bunun büyük bir krizin de başlangıcı olduğunu ifade eden Terraillon, "AB'nin problemi politikacıların kendi aralarında nihai bir karara varmakta zorluk çekmesi. Avrupa gerçekten zorluklarla mücadele içinde. Bunun çözülmesi için de zamana ihtiyaç var" diye konuştu.

EIB'nin Türkiye ile beraber olmasının ülkenin iç yapısallaşması açısından çok önemli olduğunu ve EIB olarak AB ile Türkiye arasında bir aracı olduklarını ifade eden Terraillion, "Türkiye'deki bankacılık sistemi harika" dedi.