Bankaların 2013 gündeminde sorunlu krediler olacak
İSTANBUL - Ekonomiyi soğutmak için alınan önlemlerle son yıllarda azalan karlar ve bozulan aktif kalitesi ile karşılaşan bankacılık sektörünün, 2013'te de bu yıla benzer bir performans sergilemesi beklenirken; artan takipteki krediler ve daralan net faiz gelirleri karı baskılayan ana unsurlar olacak.
Sektörün gelecek sene kredilerde en az yüzde 18 büyümesi,net karının yüzde 12 artması, toplam aktiflerinin de yüzde 15civarı büyümesi öngörülüyor. Pasifte mevduat haricinde diğer kaynaklara da yönelmek isteyen bankaların gelecek sene ayrıca tahvil, bono ve eurobond ihraçlarına daha fazla yönelmesi diğer bir beklenti.
Aktif büyüklüğü toplamı 1.3 trilyon lirayı geçen bankacılık sektörünün 2009 yıl sonunda dönem net karı yüzde 50 artışla 20.1milyar lira olurken, 2010 yılında ekonomi yönetiminin aldığı tedbirlerle marjları daralan bankaların net karındaki artış hızı yüzde 8.7'e kadar geriledi.
Sektör 2010 yılını 21.9 milyar lira karla tamamladı.Bankaların net karı 2011 yılında yüzde 10.3 gerileyerek 19.8milyar lira oldu.
Sektörün bu yıl Eylül itibariyle ise net karı 17.1 milyar lira ile hala 2009 yılının gerisinde.
Analistler Fitch'in not artış kararının ise sektörde birincil etkisinin olmasını beklemezken; başka bir kuruluştan olası ikinci not artışının ise, artan sermaye hareketlerine bağlı kredilerde artış etkisi yaratabileceğini belirtiyor.
[PAGE]
KREDİ KALİTESİ BOZULUYOR
İş Yatırım Bankacılık sektörü Analisti Kutluğ Doğanay, önümüzdeki dönemde bankacılık sektörünün temel risk unsurunu, ekonomik aktivitede beklenen toparlanmanın yavaş olması ya da gecikmesiyle birlikte kredi kalitesinde bozulma olarak gördüklerini söyledi.
Sektörün şu anda takipteki kredi oranı yüzde 3 seviyesinde bulunuyor. Bankacılık sektörü kredileri, 16 Kasım itibarıyla 778milyar lira ile yıl sonuna göre ise yüzde 12.2 artış gösterdi.
Doğanay, gelecek yıl Türk bankacılık sektörünün net karının yıllık yüzde 13, toplam kredilerin yüzde 18 ve toplam aktiflerin yüzde 15 büyüyeceğini öngördüklerini ifade etti.
Fitch'in not artış kararının ardından, diğer kredi derecelendirme kurumlarının da katılımıyla ülkeye yeni kaynak girişi olabileceğini ifade eden Doğanay, "Bankaların kaynak maliyetlerinde ucuzlama ve vade yapılarında iyileşme göreceğiz. Ancak bu gelişmeler bugünden yarına hemen gerçekleşmeyecek ve ilk etapta banka bilançoları üzerindeki etkileri sınırlı olacak, zira yurtdışından sağlanan fonlar sektörün toplam kaynaklarının yüzde 15'ini oluşturuyor" diye konuştu.
Ekonomide geçen yıl yakalanan yüzde 8.5 büyümenin de desteğiile krediler 2011 yılında yaklaşık yüzde 30 büyümüştü.
Ekonomi yönetimi, Orta Vadeli Program'da bu sene için yüzde3.2 büyüme öngörürken, 2013 için ise bu oran yüzde 4 olarak belirlendi.
[PAGE]
DÜŞEN FAİZ ORTAMINDA KARLAR DÜŞER
Gelecek sene bankalar için en büyük riskin iç talepteki toparlanmanın beklenen kadar hızlı olmaması olacağını belirten Oyak Yatırım Bankacılık Analisti Alpay Dinçkök, "Takipteki krediler gelecek sene artmaya devam eder. Dünyadaki yavaş büyüme sonucunda bazı şirketlerin nakit akışlarında sorunlar oluşabilir. Ayrıca hanehalkının yükümlülükleri artabilir. Dolayısıyla sorunlu krediler artacaktır" dedi.
Bankacılık sektöründe kar artışının, düşen faiz ortamında azalarak devam edeceğini ifade eden Dinçkök, kredi faizlerinin de düşmesinden dolayı, bu seneki marjların gelecek sene olmayacağını belirtti.
TCMB'nin politika bileşimi çerçevesinde gecelik borçlanma faizini düşürüp, bankaların tuttuğu zorunlu karşılıkların döviz ve altın cinsinden tutulma oranlarıyla oynayarak TL cinsi fonlama maliyetlerini kademeli olarak aşağı çekti. Bu durum bankaların kredi ve mevduat faizlerinin de gerilemesine neden oldu.
Fitch kararından sonra Merkez Bankası'nın düşük faiz ve daha sıkı makro ihtiyati politikalar uygulayacağını ifade etti. MB'nin zorunlu karşılıklarını yükseltmesini bekliyoruz. Bu da bankaların karlarını düşürecektir" diye konuştu.
İkinci bir rating kuruluşundan not artışı gelmesinin ise bankalar için çok iyi olmayacağını kaydeden Dinçkök, bu durumda faizlerin gerileyeceğini ve bankalar daha az para kazanabileceklerini belirtti.
Dinçkök, sektöre ilişkin gelecek yıl için yüzde 20 kredi büyümesi, yüzde 17 aktif büyümesi, ve yüzde 12 kar büyümesi öngördüklerini söyledi.
KARLILIK NPL İLE BASKILANABİLİR
Londra merkezli Capital Economics Gelişmekte olan Piyasalar Ekonomisti William Jackson, bankalar için takibe dönüşen kredilerin (NPL) bir risk unsuru oluşturduğunu belirterek,şunları söyledi:
"Türk bankalarının takibi geciken alacakların artmaya başladığını görüyoruz. Ancak kredi büyümesi hala çok kuvvetli olduğundan, sektör genelinin takibe dönüşen kredi rasyosu oldukça durağan seyrediyor. Türkiye'nin büyüme görünümüne ilişkin beklentilerimiz aşağı yönlü ve artan takibe düsen kredilerin daha alacağı uzun bir yol var. Ancak yine de bu durum, bankaların karlılıklarını bir miktar da olsa etkileyecek ve kredilerini artırırken daha dikkatli olmalarını beraberinde getirecek.
EUROBOND İHRAÇLARI KATLANABİLİR
Türk bankalarının bu sene başından beri yurt dışına yaptığı eurobond ihraçları 10 milyar dolara yaklaşırken, yıl sonunda11-12 milyar dolar olması; likidite koşullarının da uygun olmasıyla gelecek sene bu rakamın üzerine çıkılabileceği tahmin ediliyor. Türk bankaları geçen aylarda yüksek taleplerin geldiği eurobond ihraçları gerçekleştirdi.
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, 2012'de ihraç edilen eurobondların 9 milyar dolar seviyesine çıkabileceğini;2013'te ise bu rakamın iki katına ulaşabileceğinin tahmin edildiğini söyledi.
Özen'e göre, önümüzdeki yıllarda eurobond ihraçları her yıl toplam kredi büyümesinin yaklaşık yüzde 5'ini fonlayacak ve birkaç yıl içerisinde eurobondların toplam aktifler içerisindeki payı yaklaşık yüzde 1.5'ten yüzde 4'e ulaşacak.