Bankaların yurtdışı fonlamaları önemli olacak

Deloitte Türkiye Denetim Bölümü Başkanı Hasan Kılıç, kârlılıklar gerilerken bankaların maliyet düşürmesi için yurtdışı fonlamaları önemli olacağını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Deloitte Türkiye Denetim Bölümü Başkanı Hasan Kılıç, bankaların özkaynak getirileri düşerken, 2014'te özellikle Fed'in tahvil alımlarını azalttığı bir ortamda yurtdışından sağlanacak kaynak maliyetlerinin sektörün kârlılığını belirleyecek en önemli unsur olacağını söyledi.

Kılıç, fonlama maliyetlerinin düşmesinin KOBİ'lere sağlanan krediler için önemli olacağını
kaydederken, geri dönmeyen kredilerde ikinci yarıda bir miktar artış beklediğini kaydetti.

Hükümet cari açığı engellemek ve tüketimi sınırlamak için tüketici kredileri ve kredi
kartlarının kullanımına dönük sınırlamalar getirmişti. Diğer yandan üretime dönük KOBİ
kredilerini de teşvik etmiş ve bu durum bankaları KOBİ kredilerine yöneltmişti.

Reuters'ın sorularını yanıtlayan Kılıç, "2014 yılında bankacılık sektöründe kârlar tamamen
sermaye maliyetinin yapılandırmasına bağlı olacak" dedi.

BDDK verilerine göre, 2013'te bankacılık sektörünün toplam net kârı bir önceki yıla göre
yüzde 5.1 artarak 24.7 milyar lira oldu. 2012 yıl sonuna kıyasla dönem net kârı artmakla
birlikte yılın ikinci çeyreğinden itibaren elde edilen kâr tutarları giderek azaldı. Raporda
ayrıca son çeyrekte kârın azaldığı ve bunun faiz dışı gelir gider dengesinin bu dönemde
gerilemesinden kaynaklandığı belirtildi.

Sektörün kâr artışında faiz gelirlerinin yanı sıra Yapı Kredi Bankası'nın Yapı Kredi Sigorta satışından kaynaklanan 1.2 milyar liralık satış gelirinin de katkısı oldu.

Kılıç, kaynak sağlamak için mevduata yüklenildiğinde maliyetlerin çok hızlı tırmanacağına ve
özkaynak verimliliklerinin zorlanacağına dikkat çekerek, "Bunun alternatifi olan sendikasyon ya da tahvil ihraçlarıyla (maliyet) biraz aşağı çekiliyor ve eski kârlılığa yakın kârlılık sağlanmaya çalışılıyor. Ama piyasaların da tahvil alımlarıyla ne cevap vereceği nasıl reaksiyon göstereceği şu anda kestirilemiyor" diye konuştu.

Kaynak maliyetlerinin artışında ortaya çıkacak tabloyu ise "KOBİ'lerin üzerindeki yük de
artacaktır" diye değerlendiren Kılıç, bankaların mevduat dışında alternatif kaynaklar bulmasının KOBİ'ler üzerindeki yükün hafiflemesi açısından önemli olduğunu söyledi.

Bankaların özkaynak kârlılığı 2013'te 1.5 puan azalışla 14.2 olarak gerçekleşti. Sektör
yetkilileri geçtiğimiz yıl yaptıkları açıklamalarda Türkiye'deki bankaların özkaynak kârlılığının yüzde 15'in altına düşmemesi gerektiğini söylemişlerdi.

Yurtdışından fonlamada fiyatlama zorluğu olabilir              

Bankaların yurtdışından fonlamaya yöneldiğinde ise Fed'in varlık alımlarını azaltmasının bir
sorun olabileceğini söyleyen Kılıç, "Fed'in varlık alımlarını azaltması nedeniyle fonlar tahvile
değil de ABD'nin kendi paralarına gider. Bu da fiyatlama açısından sıkıntıya sokabilir. Fiyat
oluşmayınca da tahvil ihraçları zorlanabilir" dedi.

Bankaların şu ana kadar 2013 bilançoları üzerinden yurtdışı piyasalardan fonlama için adım
atmadıklarını belirterek, "Yavaş yavaş kıpırdanıyor. Bir ay içerisinde bazı bankalar tahvil
ihracıyla ilgili programlarını yenilerler ve road showa başlarlar" dedi.

BDDK verilerine göre, bankalar 2013'te yurtdışından sağladığı fon miktarı yüzde 23.7 artışla 138.2 milyar dolar oldu. Bu rakamın yüzde 43.5'ini krediler, yüzde 14.2'sini sendikasyonlar, yüzde 5.6'sını seküritizasyonlar oluşturdu. Yurtdışı bankalardan sağlanan fonların yüzde 17'sini repo oluştururken, sermaye benzeri kredilerin payı yüzde 6.8 oldu.

Bankaların yurtdışından sağladığı fonlardaki artış yılın ilk yarısında yüzde 14.8 olurken,
yılın ikinci yarısında genişletici para politikalarının uygulanmasına ilişkin belirsizlikler ve
yurtiçi yurtdışı piyasalardan kaynaklı sermaye akımlarındaki oynaklıklar nedeniyle sağlanan
fonların artış hızı yüzde 7.8'e geriledi. Son çeyrekte ise yurtdışından sağlanan borçların artış
hızı yüzde 4.6 oldu.

Geri dönmeyen kredilerdeki artış 2. yarıdan sonra netleşir

Sektörün 2014 gündemini düşük kârlılık, düzenlemeler, seçime bağlı talep azalması şeklinde
özetleyen Kılıç, ikinci yarıdan sonra geri dönmeyen kredilerle ilgili durumun net olarak ortaya çıkacağını söyleyerek, özellikle KOBİ'lerle ilgili riskin daha yüksek olduğunu söyledi. Kılıç şunları kaydetti:

"Özkaynak verimliliği çok düştü. Bireysel krediler üzerinde çok baskı var. Herkes KOBİ'lere kredi satılsın diyor ama kime nasıl satılacak cevabı yok. İthal girdilerin daha az olduğu üretimde yerli ürünlerin kullanıldığı yapıya ne zaman geçilecek? Kısa vadeli çözümlerle 2014 zor bir yıl olacak. Tedbirlerin sonuçları özellikle kredi alacakları veya KOBİ'lerdeki sıkıntılar 2014 ikinci yarıdan sonra ortaya çıkar. İkinci yarıda ciddi artış olursa ki zaten bankacılık sektörü çok şikayet ediyordu, 12-14 bandında öz kaynak verimliliğiyle bu iş sürdürülemez. Bankaların büyüyebilmesi ve ekonomiyi finanse etmesi için daha kârlı olması lazım."

BDDK verilerine göre 2013 yıl sonunda toplam krediler yüzde 31.8 artışla 1.05 trilyon lira
olurken KOBİ kredileri yüzde 35.9 artışla 271.42 milyar lira oldu.

Kılıç, takipteki kredi oranının şu anda sektör için yüzde 2.7 olduğunu bunun ikinci yarıda
yüzde 3'ün üzerine çıkabileceğini kaydederek, "Yüzde 5-7 gibi dramatik bir artış olmaz" dedi ve ekledi:

"Takipteki kredi oranları aslında Türkiye açısından doğru analiz değil; varlık yönetim
şirketlerini de düşünürseniz yüzde 4'ler civarında hatta biraz üzerinde de olabilir."

BDDK verilerine göre bankaların gerçekleştirdiği aktif satışları nedeniyle takibe dönüşüm
oranı yüzde 2.7'ye geriledi. En yüksek takibe dönüşüm oranı yüzde 3.1 ile KOBİ kredilerinde görüldü.