BES'te ölçek olmayınca kâra geçmek kolay değil

BNP Paribas Cardif Türkiye Genel Müdürü Cemal Kişmir, bireysel emeklilik sektöründe kâr edebilmek için fon büyüklüğünün en az 3 milyar TL olması gerektiğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BNP Paribas Cardif Türkiye Genel Müdürü Cemal Kişmir, bireysel emeklilik sektöründe kâr
edebilmek için fon büyüklüğünün en az 3 milyar TL olması ve operasyonel faaliyetlerini de iyi yönetmesi gerektiğini belirterek, fon büyüklüğü 1.84 milyar TL civarında olan BNP Paribas Cardif Emeklilik'in 2020'de kâra geçebileceğini söyledi.

Reuters'ın sorularını yanıtlayan Kişmir, "BES'te ölçek olmayınca kâra geçmek kolay değil, dolayısıyla sektördeki büyük oyuncularda mevcut BES ve otomatik katılıma bakınca hangi oyuncu 3 milyar TL'nin üzerinde bir fon büyüklüğüne sahipse normal koşullarda operasyonel maliyetlerini iyi yönetiyorsa kâra geçmesi lazım. Bu rakamın altında ise karlılığı biraz daha
ertelenmiş olarak görebilirsiniz" dedi.

Kişmir, BNP Paribas Cardif'in fon büyüklüğünün 2 milyar TL civarında olduğunu ve 2020'de kâra geçeceklerini düşündüğünü söyledi.

EGM verilerine göre, 24 Mart itibariyle BNP Paribas Cardif Emeklilik'in fon büyüklüğü 1.84 milyar TL seviyesinde bulunuyor. Müşterinin toplu kazanılıyor olması nedeniyle otomatik
katılımda satış gider modelinin oldukça düşük maliyetli olduğunu söyleyen Kişmir, "Gelir modeline baktığımızda ise fon işletim kesintisini yarı yarıya düşürdük, giriş aidatı gibi kalemler de olmadığı için gelir modelimizde ciddi anlamda düşüş oldu. Buradaki düşünce de sisteme hızlı ve çok fazla müşteri gireceği için bunun ölçekle yerine konulabilmesi. Dolayısıyla otomatik
katılım şirketlerde karlılığı öteledi. Karlılığın gelişi daha uzun sürelerde olacak ancak sistem daha hızlı büyümeye dönerse bu daha öne çekilebilir" dedi.

Emeklilik Gözetim Merkezi verilerine göre 24 Mart itibariyle sektörde katılımcıların fon tutarı açısından devlet katkısı dahil ilk sırada yaklaşık 12.7 milyar TL'lik fon büyüklüğü ile
Avivasa Emeklilik bulunurken, bu şirketi 12.2 milyar TL ile Anadolu Hayat, 10.9 milyar TL ile Allianz Türkiye ve 10 milyar TL ile Garanti Emeklilik izliyor.ektörde 24 Mart itibariyle 6.74 milyon katılımcı bulunurken, devlet katkısı dahil fon büyüklüğü 65 milyar TL seviyesinde.

Ocak ayında başlayan süreçte yaklaşık 2 milyon çalışanın sisteme girdiğini, bunların yüzde 60'a yakınının sistemden çıkma kararı aldığını söyleyen Kişmir, "Pozitif açıdan bakarsanız
geçen hafta itibariyle sistemde kalan kişi sayısının 800 bin kişi civarında olduğunu görüyoruz. Bu çok iyi bir rakam çünkü geçen yılın tamamında BES'e yaklaşık 650 bin-700 bin kişi
girmişti. Devlet katkısının ilk hayata geçtiği yıllarda bu rakam yaklaşık 1-1.2 milyon kişi civarındaydı" dedi.

Nisan itibariyle 4 milyona yakın çalışanın sisteme otomatik dahil olacağını, bu rakamın yaklaşık 2.5 milyonunu kamu çalışanlarının, 1.25 milyon civarındaki bölümünü ise özel sektör çalışanlarının oluşturduğunu söyleyen Kişmir, "Nisan katılımındaki performansın biraz daha farklı olabileceğini, kamudaki kalıcılığın daha yüksek olacağını düşünüyorum. Gerek
kamudaki maaş ortalamalarından kaynaklı gerekse de kamudaki tasarruf alışkanlığının daha yüksek olabileceğini varsayarak bunu söylüyorum. Dolayısıyla cayma oranı da yüzde 40-50
civarında kalabilir" dedi.

Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) kademeli geçiş kapsamında 1 Nisan itibariyle kamu çalışanları ile çalışan sayısı 250-999 arasında olan işverene bağlı özel sektör çalışanları otomatik olarak sisteme dahil ediliyor. Başlangıçta beklentilerinin yaklaşık yüzde 50-60 arasında bir çıkış olabileceği yönünde olduğunu söyleyen Kişmir, "Özel sektör olarak bakınca bu yıl ve gelecek yıl sisteme girecek yaklaşık 14 milyon kişiyi konuşuyoruz, bu kişilerin yüzde 80'i asgari ücretli. Böyle bir ortamda Türkiye'de çok tasarruf alışkanlığı olmadığını, asgari ücretli grupta önemli bir kredi borçlanması benzeri borçluluk oranı olduğunu düşünürseniz çok
beklemediğimiz bir şey değildi" dedi. Kişmir mevcut sistemde çıkış nedenlerinin yüzde 70'ten
fazlasının finansal zorluk olduğuna dikkat çekti. Sistemde kalıcılığı artırmak için Hazine ile görüşmeleri olduğunu söyleyen Kişmir, "Bu yılın içinde farklı önlemler alarak sistemi daha müşteriye dönük olarak revize edeceğimiz görüşündeyim... İleride revizyona ihtiyaç duyulan konulardan biri de cayma hakkı konusu" dedi. Katılımcıların sistemden istedikleri zaman
çıkabileceklerini, iki ayın sonunda çıkamama gibi bir durumun olmadığını söyleyen Kişmir, "İki aylık sürenin bitmesi ardından sistemden çıkılması halinde katılımcıdan sadece yüzde 15 stopaj ve fon işletim kesintisi yapılıyor. Ancak bu kesinti de oldukça marjinal bir tutar ve iki aylık süre içinde fonun değerlendirildiği enstrüman zaten bir getiri veriyor" diyerek sisteme yönelik yanlış bir algı oluştuğuna dikkat çekti.

Kişmir işveren katkılı yani grup planlarının sistemde kalıcılığının daha yüksek olduğunu söyleyerek, "İşveren katkısının olduğu senaryoyu bu sistemin kalıcılığının teminatı
olarak görüyoruz. Ancak bugünün makroekonomisinde işverenlerin sırtına yük olarak algılandığı için erken bir takvim olabilir ama zaman içinde bu takvimin tekrar tutacağını düşünüyorum" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir