Borsada "hisse sat" önerisi

Sene başından bu yana yatırımcısına yüzde 20'nin üzerinde getiri sağlayan Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi dün gördüğü 96,629 puan ile tüm zamanların en yüksek seviyesini test ederken; endeksin ulaştığı getiri seviyesinin potansiyel yatırımcılar açısından önemli bir fiyatlama riski oluşturduğunu belirten TEB Yatırım Stratejisti Işık Ökte, temel açıdan daha fazla alımı destekleyecek makro bir hikaye bulunmaması nedeniyle portföydeki hisse senedi ağırlığının azaltılması tavsiyesinde bulundu.

Ökte, yılın kalanında yatırım için uzun vadeli pozitif hikayesi olan küçük hisselerin tercih edilebileceğini söyledi.

BIST-100 endeksi 2017 başından bu yana lira bazında yüzde 23 civarı getiri sağladı. Endeks dün 96,629 puan ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü.

Türk hisse senedi piyasası ile ilgili Reuters'a değerlendirmede bulunan Ökte, bu getiri seviyeleri sonrasında potansiyel yatırımcılar açısından önemli bir fiyatlama riski oluştuğunu belirterek, "Fed'in faiz artırımı fiyatlamasının 2017'de üç, 2018'de dört faiz artırımına işaret ettiği ve küresel faiz ortamının yükseleceğine inancım var" dedi ve ekledi:
"Endeksimiz bankacılık sektörü ağırlıklı. BIST-100 endeksi 96.000 seviyelerindeyken ana endeks hisselerine ve özellikle bankalara yatırım yapmak, 16 aydır devam eden, yüzde 47 dolar bazlı getiriye sahip, gelişmekte olan ülke hisse rallisinin beşinci yükseliş dalgasının devamına oynamak anlamına geliyor benim gözümde."

Başkanlık referandumu sonrasında yurtiçinde kısmen azalan politik belirsizlik ve beklentilerden güçlü ilk çeyrek kârları son dönemde endeksi desteklese de; Avrupa Birliği ile karşılıklı açıklamalarla ikili ilişkilerde zaman zaman yükselen tansiyon ve ABD yönetiminin PYD'ye ağır silah verilmesi kararı gibi gelişmelerin önümüzdeki dönemde hisse senedi piyasasını baskılayabileceği belirtiliyor.

"Yüzde 10 hisse taşınmalı"

Türkiye özelinde, TCMB'nin sıkı para politikası duruşunu devam ettirmesi ve Kredi Garanti Fonu (KGF) destekli kredi büyümesi harici pozitif bir makro hikaye göremediğini belirten Ökte, KGF destekli kredi büyümesinin de uzun vadede önemli riskler taşıyan bir büyüme modeli olduğuna işaret etti.

"Yüzde 47'lik gelişen ülke hisse rallisi sonrası gözü kapalı bir şekilde 'Türkiye ucuz ve rallide dolar bazında yüzde 29 daha az gitti' mantalitesiyle alım yapmanın, endekste 10 yıllık gösterge tahvil yüzde 10.70 seviyesindeyken sağlıklı olduğuna da inanmıyorum. Faizlerde geri çekilmeyi destekleyecek bir makro ortam göremiyorum. Ayrıca sabit getiri oynaklık endekslerinin tarihi diplerde olması, enflasyon görünümü dışında başka bir risk yaratıyor" diyen Ökte şöyle devam etti:
"Sene başında, her portföyde en az yüzde 30 olması gerektiğine inandığım Borsa İstanbul hisse senetlerini, 96.000 seviyelerindeki endekste sadece yüzde 10 taşımanın uygun olduğunu düşünüyorum."

Gelişmekte olan ülkeler endeksi sene başından bu yana yüzde 18 değer kazanırken, BIST-100 ise dolar bazında yüzde 21 getiri ile Polonya WIG ve Kore Kospi sonrası en iyi getiriye sahip üçüncü hisse senedi endeksi konumunda.

Pozitif hikayesi olan küçük hisseler tercih edilebilir

Hisse senedi portföyü oluşturulurken yüksek ağırlıklı endeks hisseleri yerine, uzun vadeli pozitif hikayesi olan küçük hisselerin tercih edilmesi gerektiğini belirten Ökte şöyle konuştu:
"Bazı yatırımcılar temettü verimine odaklanır, diğerleri küresel bazda para girişi hangi sektöreyse oraya yoğunlaşır. Bazıları ise piyasa değeri düşük, analistler tarafından takip edilmeyen hisseleri arar. 2017'nin geri kalan bölümünde üçüncü stratejiyi uygulamak gerektiğine inanıyorum. Örneğin 2017 senesinde BIST-100 endeksinde yüzde 50 üzeri getiriye sahip 11 hisse var. Bunlardan sekizi piyasa değeri düşük ama yatırım hikayesi olan ve bunu piyasaya yansıtabilmiş hisseler."