Dış borsaların gündemi yoğun

Küresel piyasalar geçen hafta genel olarak negatif bir seyir izlerken, yeni haftada başta ABD Merkez Bankasının (Fed) bugünkü çalışma toplantısı olmak üzere yoğun haber ve trafiğine odaklandı.

ABD'de Fed'in bugün takvim dışında bir çalışma toplantısı gerçekleştirecek olması ve Başkan Barack Obama'nın Fed Başkanı Yellen ile bir araya gelecek olması piyasalarda gözlerin Fed'e çevrilmesine neden oldu. Geçen hafta küresel piyasalarda azalan risk iştahı nedeniyle pay piyasalarında satış baskısının arttığı, buna karşın dolar endeksi ve 10 yıl vadeli tahvil faizlerinin dar bant içinde dalgalı bir seyir izlediği görüldü. Cuma günü toptan eşya stokları verisinin beklentilerin altında kalmasının ardından Dow Jones endeksi yüzde 0,20, S&P 500 endeksi yüzde 0,28 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,05 değer kazandı. 

Bu sabah itibariyle ABD vadelileri hafif olsa negatif bölgede bulunuyor. 

Avrupa tarafında, bu hafta enflasyon ve sanayi üretimi başta olmak üzere yoğun veri trafiğinin piyasaların yönü üzerinde belirleyici olması bekleniyor. Yarın enflasyon verileri ile hareketlenecek veri takvimi öncesinde bugün sakin bir seyir izlenebileceğini aktaran analistler, Fed ile ilgili haber ve gelişmelerin takip edileceğini dile getiriyor. Cuma günü, önceki günkü sert düşüşün ardından gelen tepki alımlarıyla yükselişe geçen borsalar, haftalık bazda ise negatif bir görünüm sergiledi.

Asya borsaları, doların yen karşısında yeniden 17 ayın en düşük seviyesine gerilemesi sonrası kayıplar yaşayan Japon Nikkei endeksi öncülüğünde haftaya dalgalı bir seyirle başladı.

Japonya dışındaki Asya Pasifik borsalarını takip eden MSCI endeksi erken saatlerdeki kayıpları telafi ederek yüzde 0.1 yukarıda seyrederken, Japon Nikkei endeksi yüzde 1.3 düştü.

Japonya'daki kayıplarda yenin güçlenmesinin yanı sıra bugün açıklanan makina siparişlerinin Şubat ayında yüzde 9.2 düştüğünün görülmesi de etkili oldu.

Çin'de de bugün açıklanan veriler tüketici enflasyonunun Mart ayında beklentilerin altında kaldığı ve perakende satış fiyatlarının beklenenden daha az düşüldüğü görüldü. Bu veriler fiyatlarda bir istikrarın yakalanmaya ve sanayi sektöründe deflasyon baskılarının azalmaya başladığını gösterse de Çin Merkez Bankası'nın 2014 yılında başladığı parasal genişleme hamlelerinin önemli bir fiyat artışına henüz yol açmadığının da sinyallerini veriyor.