Dolar, 3,50'nin altına inemedi

Haftanın son işlem gününde yatay bir seyir izleyen dolar kuru, 3,50'nin altını zorlasa da bu seviyeye inmede başarılı olamadı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ABD Merkez Bankası'nın 2017'de öngörülenden daha hızlı faiz artırımına gideceği beklentisiyle yükselen dolar/TL haftanın son işlem gününde nispeten sakin bir seyir izlerken, piyasalar Salı günkü PPK toplantısına odaklandı.

Gelişmekte olan ülke para birimlerine paralel gün içinde gevşeyen dolar/TL 3.50 seviyesinin altını test etse de henüz kalıcı olmayı başaramadı. Bazı analistler piyasada politika faizi ve koridorun üst bandında bir artırım yapılabileceği görüşünün oluşmaya başladığını ve TL'deki değerlenme eğiliminde TCMB'den faiz artırım beklentilerinin de etkili olabileceğini belirtiyor.

Merkez Bankası'nın (TCMB) yaklaşık üç yıllık aradan sonra kısa vadeli faizlerde geçen ay başladığı artırımlara bu ay da devam ederek, politika faizi ve koridorun üst bandını artırması bekleniyor.

Ekonomistler ABD Merkez Bankası'nın (Fed) parasal sıkılaştırmaya gittiği bir ortamda küresel risk iştahındaki azalma ve yatırımcıların güvenli limana dönme riskine karşı gelişmekte olan ülke merkez bankalarının da parasal sıkılaştırmaya başlayacağını, TL'deki değer kaybı da dikkate alındığında TCMB'nin bu sürecin gerisinde kalmaması gerektiğini belirtiyor.

Böyle bir durum TL'nin son dönemde görülen diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışmasını daha da hızlandırabilir.

Reuters'ın 18 kurumun katılımıyla gerçekleştirdiği ankete göre; politika faizinde sekiz katılımcı 25 baz puan, beş katılımcı 50 baz puan artırım beklerken, beş katılımcı ise sabit tutulmasını bekliyor.

Koridorun üst bandında ise 12 katılımcı 25 baz puan, üç katılımcı 50 baz puan artırım beklerken, üç katılımcı da sabit tutulacağını öngörüyor.

Öte yandan 14 katılımcı koridorun alt bandının sabit tutulmasını, bir katılımcı 25 baz puan, bir katılımcı 50 baz puan, bir katılımcı ise 75 baz puanlık artırım yapılmasını bekliyor.

ING Bank Özel Bankacılık Stratejisti Pınar Uslu, Fed sonrası dolarda değer kazancı ile euro/dolar paritesinin 2003'ten beri en düşük seviyeyi gördüğünü ve gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısında değer kaybettiğini söyleyerek, "Bugün hem euronun hem de gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısındaki dünkü kayıplarının bir kısmını geri aldığı görülüyor. Önceki günlere göre nispeten bugün sakin geçerken, yıl sonu yaklaştıkça piyasalardaki işlem hacminin azalması beklenebilir" dedi.

Yurtiçinde tahvil faizlerinde yukarı yönlü risklerin korunduğu söyleyen Uslu, "Gelecek haftanın önemli gündem maddesi ise PPK olacak. Son zamanlarda TL'deki zayıf seyir ve küresel piyasalardaki artan belirsizlik nedeniyle enflasyon görünümünün yukarı yönlü riskler taşıdığı söylenebilir. TCMB'nin geçen ay başladığı faiz artırımına bu ay da devam edip etmeyeceği TL ve tahvil faizlerinin yönü açısından kritik olacak" dedi.

Dün akşam 3.5140/3.5155 seviyesinde olan dolar/TL 3.4860'a kadar geriledikten sonra bugün piyasaların kapanış saatlerinde 3.5021/3.5030 seviyesinde bulunuyordu.

Bu sabah 3.5816/3.5860 seviyesinde olan sepet bazında TL aynı saatte 3.5763/3.5791, 3.6584/3.6631 seviyesindeki euro/TL ise 3.6502/3.6519 seviyesinde.

Tahvil-bono piyasasında ise 11 Şubat 2026 itfalı 10 yıllık gösterge tahvil dün spot kapanışta yüzde 11.60, yüzde 11.66'ya kadar yükseldikten sonra valörde son işlemde yüzde 11.56 seviyesindeydi. Bugün ise spot kapanışta ortalama yüzde 11.39, valörde son işlemde yüzde 11.37 seviyesindeydi.

Gösterge 10 yıllık tahvil faizi Donald Trump'ın başkanlık seçimlerini kazanması ardından ABD tahvil faizlerindeki yükseliş ve TL'deki değer kaybına paralel yönünü yukarı çevirirken, dün 1 puanı aşan yükselişle 2010 yılından bu yana en yüksek seviyelerini gördü.

Öte yandan 11 Temmuz 2018 itfalı tahvilde ortalama bileşik faiz dün spot kapanışta yüzde 11.29'a kadar yükseldikten sonra spot kapanışta yüzde 11.20, valörde son işlemde yüzde 11.07 seviyesindeydi. Bugün ise spot kapanışta yüzde 10.92 seviyesindeydi.