"Doların ateşini TCMB düşürdü"

Dolar/TL'nin son dört aylık dönemde yüzde 6,5 değer kaybettiğini dile getiren Saxo Capital Strateji Uzmanı Paksoy, TCMB'nin kararlı duruşu ve sıkı para politikası, dolar/TL'deki ateşin düşmesinde birinci etken olduğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dolar/TL, şubat başından bu yana aylık bazda düşüş trendini mayısta da sürdürerek psikolojik destek konumundaki 3,50 sınırına yaklaştı.

Geçen yılın eylül ayında başlayan yükseliş trendi sonucunda bu yıl başında 3,9422 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine yükselen dolar/TL, takip eden aylardaki düşüşüne mayısta da devam etti.

Mayıs ayındaki değer kaybı ile aylık bazda düşüşünü üst üste 4. aya taşıyan dolar/TL, 2014'ten bu yana ilk kez 4 aylık bir düşüş serisi gerçekleştirmiş oldu. Dolar/TL bu dönemde yüzde 6,5 değer kaybederek, analistlerin kritik seviye olarak nitelendirdikleri 3,50 seviyelerini gündeme getirdi.

"Doların ateşini TCMB düşürdü"

Saxo Capital Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) kararlı duruşu ve sıkı para politikası adımları ile Geç Likitide Penceresini (GLP) kademeli bir şekilde yüzde 12,25'lere çekmesinin, dolar/TL'nin ateşinin düşmesinde birinci etken olduğunu söyledi.

Paksoy, reeskont kredilerinde, swap ve zorunlu karşılıklar tarafında TCMB'nin devamlı sıkı para politikasına vurgu yaparak proaktif algı yönetimi sürdürmesinin Merkez Bankası efektini piyasa algısında kuvvetlendiren ekstra etkenler olarak öne çıktığını ifade etti.

Referandum sonrası siyasi sürecin sakin seyretmesinin ve yabancı algısının ılımlı ve sınırlı da olsa pozitife dönmesinin, dolar/TL tarafında yukarı yönlü baskıyı sınırlandıran içsel faktörler olduğuna dikkati çeken Paksoy, ABD Başkanı Donald Trump belirsizliğinin gelişen ülke para birimlerine manevra alanı kazandırması ve gelişen ülkelere şimdilik fon akımının devam etmesinin dolar/TL'ye destek veren dışsal faktörler olduğunu vurguladı.

"Dolar/TL'de hedef 3,35-3,45 aralığı"

Dolar/TL'de 3,50-3,53 kritik destek bölgesinin altına gevşemenin henüz olmadığını ve bu seviyelerden tepki alımlarının gelmeye devam ettiğini belirten Paksoy, şunları kaydetti:

"Temel ve teknik olarak bu geri çekilmenin büyük resimde önemli bir düzeltme hareketi olarak etiketlenebileceğini, ara ara yukarı tepki hareketleri deneneceğini ve kritik eşiklerin aşılması halinde tekrar yükselişe geri dönme riskinin daha çok dışsal dinamiklerle gündeme gelebileceğini hatırlatmak isteriz."

Paksoy, teknik olarak dolar/TL'de 3,50-3,53 destek aralığının altına gelinmesi halinde 3,35-3,45 aralığının potansiyel yeni kritik destek hedefi olacağını ifade etti.

Gelecek tepkilerde ise 3,60 üzerine yerleşmenin başlayabileceğini belirten Paksoy, devamında da 3,63-3,65 aralığının kalıcı olarak geçilmesi durumunda çok kritik olan 3,70-3,80 direnç aralığının potansiyel ilk hedef olacağını dile getirdi.

Paksoy, iç gündemde, siyasi gelişmeler ve olası yeni kabine seçimi ile artarak devam eden yerli talebinin ne kadar süreceğinin önemli gündem maddeleri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Önümüzdeki süreçte bu ayki Fed toplantısı, Trump ile ilgili süreç ve bu iki başlığın dolar endeksi, ABD tahvilleri ve ABD borsalarına etkisi, AB içindeki seçimler ve gelişmeler, İtalya'nın bankacılık sistemi ve tahvil piyasası, Yunanistan başlığı, Çin ekonomisinde yaşanan kredi ve büyüme sorunlarına bağlı gelişmeler ve bunun gelişen piyasalara etkisi, ABD-Çin-Kuzey Kore ve Orta Doğu merkezli jeopolitik risk başlıkları dışsal etkiler olarak izlenecektir."

"Yabancı kurumlarından TL'ye destek"

İntegral Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Seda Yalçınkaya da global piyasalarda doların zayıf seyrinin sürmesi gelişmekte olan ülke para birimlerine yönelik ılımlı rüzgarın devam etmesini desteklediğini belirtti.

Yalçınkaya, yakın dönemde yabancı kurumların Türk lirasına al tavsiyesi vermesinin dolar/TL'nin 3,50 seviyelerine kadar gerilemesini desteklediğini belirterek, piyasalarda 3,50 - 3,52 seviyelerinden oluşan talebin kurda refleks alımlarına neden olduğunu dile getirdi.

Dolar/TL'nin 3,50 güçlü destek seviyesinin aşağı yönde kırılması için küresel piyasalarda güçlü ve yeni bir rüzgara ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Yalçınkaya, "Haziran ayı içerisinde Fed ve Avrupa Merkez Bankası'nın para politikasına yönelik faiz kararları ve piyasalarda oluşabilecek algılamalar, gelişmekte olan ülkeler üzerinde etkili olabilir. Büyük resimde şimdilik 3,52 - 3,62 seviyeleri arasındaki yatay seyri izlemeye devam ediyoruz." dedi.