TL'de günlük kayıp yüzde 3'ü geçti

Türk Lirası'nda dün başlayan sert değer kaybı bugün de devam ediyor. Dolar/TL kuru yüzde 2,8 yükselişle 5.40 seviyesine gelirken, euro yüzde 3'ü aşan kazançla 6.15'i geçti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TL mevduatlara sağlanan vergi desteğinin aralık ayı başı itibarıyla sona ermesi, petrol fiyatlarında yaşanan hızlı değerlenme ve enflasyon sonrası TCMB'nin beklenenden erken faiz artışına gidebileceği endişesi Türk Lirası'nı baskı altına aldı.

Artan baskı sonrasında geçen haftayı 5.21 seviyesinde kapatan dolar/TL, 2 günde 5.40 seviyesine yaklaştı. TL'nin dolara karşı sadece bugünkü kaybı saat 17:11 itibariyle yüzde 2.8 (5.3940) oldu. Kur, gün içerisinde 5.4022'yi gördü. Diğer taraftan gün içerisinde 6.1592'yi gören euro/TL aynı dakikalarda yüzde 3,22 artışla 6.1550 seviyesinde yer aldı.

Doların başlıca altı para birimi karşısındaki seyrini izleyen endeks ise yüzde 0.45 düşüşle 96.53'de yer alıyor.

Düşüşü destekleyen etkenler

ABD ile Çinli liderlerin G20'de iki ülke arasındaki ticaret geriliminin tırmanmasını önleyecek bir mutabakata varması küresel piyasalarda dün risk iştahında ciddi bir artış sağlamıştı. Ancak TL petrol fiyatlarındaki hızlı yükselişin de etkisiyle benzer para birimlerinde görülen iyimserliği dün yansıtamadı.

Diğer taraftan tüketici ve üretici enflasyonunda dün beklentilerin üzerinde görülen düşüş sonrası TCMB'nin faiz indirimlerini tahminlerden erken, belki de 13 Aralık'taki ilk toplantısında gündeme alabileceği beklentisi de TL'deki değer kaybında etkili oldu.

Ayrıca TL mevduatlara sağlanan vergi desteğinin aralık ayı başı itibarıyla sona ermesiyle birlikte TL mevduatın döviz mevduata göre avantajı ortadan kalkmış oldu.

Merkez'in faiz politikası

Bankacılar "para politikasında sıkı duruşun uzun süre korunacağı" söylemini koruyan TCMB'nin önümüzdeki döneme yönelik para politikası söylemlerinin artık daha yakından takip edileceğini belirtiyorlar.

Piyasa TCMB'den gevşeme adımı beklese de bu beklentiler genellikle 2019'un ikinci yarısına yönelik. Dünkü verinin ardından ise TCMB'nin daha erken bir adım atıp atmayacağı piyasanın gündeminde olacak.

TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, 30 Kasım'daki konuşmasında, "Enflasyon görünümünü etkileyen faktörler yakından izlenerek para politikası araçları fiyat istikrarı doğrultusunda etkin bir şekilde kullanılmaya devam edecektir" ifadelerini kullanmıştı.

"Spekülatif haber akışı etkili oldu"

Türk lirasında dün yaşanan düşüşün "spekülatif" olduğunu söyleyen Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek, şu değerlendirmede bulundu:

"Yerel varlıklardaki negatif ayrışma eğiliminin spekülatif haber akışından kaynaklandığını düşünüyoruz. Kasım ayı enflasyonu beklentilerin ötesinde düşüş gösterirken piyasa tepkisi Türk lirası cinsinden varlıkları satmak şeklinde oldu.

TCMB'nin enflasyondaki gerilemeye yönelik faiz indirimine gidebileceği şeklinde spekülatif haber akışı zayıflamada etkili olurken 2019'un ilk yarısından önce bu tarz bir eğilim içerisinde olunmasını beklemediğimizi yinelemek isteriz.

Türk lirası cinsinden fiyatlanan varlıklar uzun bir aradan sonra emsallerinden negatif yönde ayrışma sergiledi. Bloomberg tarafından takip edilen 24 üyeli GOÜ para birimleri grubunda Türk lirası ve Hint rupisi dışında Amerikan dolarına karşı değer kaybı söz konusu olmazken, grup genelinde primlenme ortalamada yüzde 1 civarında gerçekleşti" 

"Kâr satışları yaşandı"

Türk lirası varlıkların kâr satışlarının etkisiyle negatif ayrıştığına vurgu yapılan Gedik Yatırım bülteninde ise, "Ticaret savaşlarında ateşkes kararı dün risk iştahını destekleyen temel etken oldu. Risk iştahındaki artışa bağlı olarak dolar küresel piyasalarda değer kaybetti. Yurt dışı hisse piyasalarında yükselişler kaydedildi. Olumlu gelen enflasyon verisine ve güç kazanan risk iştahına rağmen TL varlıklar kâr satışlarının etkisiyle negatif ayrıştı. Bugün küresel piyasalarda risk iştahının tersine döndüğünü görüyoruz" görüşüne yer verildi.

"Faiz indirimlerine başlamak için ortam yok"

TEB Yatırım Stratejisti Işık Ökte, TL'deki negatif ayrışmanın nedenlerine ilişkin, "Merkez Bankası'nın bir aylık veri setine dayanarak, sıkı para politikasından uzaklaşacağını ve 13 Aralık toplantısından başlayarak bir faiz indirim döngüsüne gireceği fiyatlamasının ve 30 Kasım'da sona eren TL mevduat stopaj avantajının dünkü negatif ayrışmaya neden olduğuna inanıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine başlayacağı bir ortam görmediklerini aktaran Ökte, "Çünkü MB kurmayları ancak 2019 birinci çeyreğinden sonra enflasyonda kalıcı bir iyileşme görüleceğinden söz ettiler" dedi.