Ekonomistler faiz kararını değerlendirdi

Merkez Bankası'nın faiz kararını değerlendiren analistler, piyasalar açısında beklentilerin karşılanmadığı konusunda hemfikir.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8, Merkez Bankası borçlanma faiz oranını yüzde 7,25 ve marjinal fonlama oranını yüzde 9,25 düzeyinde sabit bırakırken, Geç Likidite Penceresi (GLP) borç verme faiz oranını yüzde 12,25'ten yüzde 12,75'e yükseltti.

Böylece TCMB, piyasanın 75-125 baz puan aralığında olan geç likidite penceresindeki faiz artışı beklentilerini karşılamakta yetersiz kaldı.

Analistler, Merkez Bankası'nın kredibilitesini tesis etmesi için bu kararı "kaçan bir fırsat" olarak değerlendiriyor.

QNB Finans Yatırım'dan Baş Ekonomist Burak Kanlı:
TCMB büyük bir fırsat tepti

TCMB, beklentiden az faiz artışına giderek piyasaları hayal kırıklığına uğrattı. Oysa bu, TCMB için, kredibilitesini tesis etmesi için büyük bir fırsattı. Şimdi piyasaya kararlı olduğu mesajını verseydi, daha sonra faiz indirim adımlarını da rahat bir biçimde atabilecekti enflasyonun düşmesi halinde.

TCMB'nin beklenenden düşük faiz artırımına karşın, karar metninde enflasyona dair daha şahin bir söyleme geçti. Ancak piyasa eyleme odaklanacaktır ve bu kararı olumsuz algılayacaktır. TL, diğer gelişmekte olan para birimlerine göre birkaç haftadır daha iyi duruyordu, ancak bu seyrin önümüzdeki dönemde tersine döndüğünü görebiliriz.

Alternatifbank Ekonomisti Serdar Şenol:
TL varlıklarda negatif fiyatlama eğilimini destekler

TCMB'nin beklentileri karşılamayan faiz artırım kararı, piyasada TL ve TL varlıklar açısından negatif fiyatlama eğilimini destekleyecek.

TCMB'nin bu kararı ardından TL'de negatif bir performans görülmesi bekleniyor. Dolar kurunda 3.8850'lerin aşılması durumunda yükseliş 3.90'lara doğru devam edebilir. Yıl sonundaki düşük likidite volatiliteyi artırabilir.

Öte yandan, TCMB metinde büyük değişime gitmezken ayrıca gelecek dönemde yeni faiz artırımları yapabileceği konusunda da güçlenen bir yorum yapmıyor. TL için negatif olan kararın ardından TCMB artık TL'de ne kadar negatif tepki verileceğine göre faiz kararlarını Ocak ayından itibaren yeniden şekillendirecektir.

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı:
Parasal duruşta beklentilerin altında sıkılaşma, destekleyici küresel ortamda kabul edilebilir

Her ne kadar GLP faiz oranında gerçekleşen artış beklentilerin altında kalsa da TCMB’nin yayımladığı faiz notunda, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışında artan risklere dikkat çekmesini ve bu doğrultuda da parasal duruşun sıkılaştırılmasına yönelik ifadesini, fiyat istikrarı hedefini gözetme konusundaki kararlılığının devam ettiği yönünde yorumluyoruz.

Nitekim, mevcut durumda TCMB fonlamasının tamamının GLP’de gerçekleştiği tablonun kısa vadede korunmasını ve ortalama fonlama maliyetinin %12,25’ten %12,75’e çıkarak parasal duruşun sıkılaşması anlamına geleceğini düşünüyoruz.

Ayrıca, dünkü Fed kararlarının küresel piyasalar açısından güvercin olarak algılanabileceği sonuçlarının da göz önüne alınması durumunda, faiz kararının kur üzerinde yaratmış olduğu ilk tepkinin yumuşaması açısından destekleyici olabileceğini tahmin ediyoruz.

Önümüzdeki dönemde enflasyon baskılarının azalması yönünde gelişmelerin oluşması halinde de, fonlama kompozisyonunda GLP’nin kademeli azaltılmasını ve ortalama fonlama maliyetinin gerilemesini bekleriz. Gerek reel kurun hem kendi içinde tarihsel hem de benzer diğer gelişmekte olan ülke kurlarına göre aşırı değersiz seviyeleri nedeniyle nominal kurun değerlenme yönündeki eğiliminin, gerekse de petrol fiyatlarında yaşanan rallinin hız kesmesinin, baz avantajıyla da birlikte, enflasyon görünümünde riskleri azaltma yönünde destek sağlayabileceği yönündeki görüşümüzü koruyoruz.

Meksa FX Analisti Serkan Uludağ:
TCMB, piyasa oyuncularını tatmin etmedi

Geç likidite penceresinde 50 baz puanlık artış yaptığını açıklayan TCMB, piyasa oyuncularını tatmin etmedi. Son haftalarda, özellikle beklentinin çok üzerinde kalan enflasyon verisi sonrası iyice artan faiz oranı artış beklentisi, 75 baz puan ile 125 baz puan arasında bir artışı öngörüyordu. Bu sebeple de, TL'de değer kazançları başlayarak dolar karşısında 3.80'e kadar gerilediğine şahit olduk.

50 baz puanlık bir artış, beklentinin altında kaldığı için, ilk aşamada TL'nin değer kayıpları ile karşılaşıldı. 3,89'a doğru hareket eden parite için kritik direnç 3,8770 civarında. İlk denemede bu seviyenin üzerinde kalmaya çalışsa da, yeniden 3,8690'a kadar geriledi. Gün içinde 3,8770'ye dikkat etmeye devam edeceğiz. Bu direnç bölgesinin üzerindeki kapanışlar (H4), 3,90/3,91 aralığına kadar yukarı hareketin önünü açabilir. Ancak 3,8770 kırılmaz ise, geri çekilme hareketleri ile 3,8607, 3,8483 ve 8,8330'a doğru tepkiler izleyebiliriz. Fakat şu tabloda rüzgarın terse dönerek 3,80 desteğini kırma potansiyeli oldukça zayıf.

Kapital Fx Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan:
Merkez Bankası faiz artırdı ancak...

Açıkçası, enflasyonun ulaşmış olduğu noktalar baz alınacak olursa Merkez Bankası’nın yaptığı faiz artışının yetersiz bir miktarda olduğu teoride bile anlaşılabilir. Bu biraz da yetersiz iletişim kanalları ve karmaşık para politikası yapısının bir sonucu desek yanlış olmaz. Çünkü biz Fed’in ne yapacağını 3 ay öncesinden söyleyebilirken, TCMB’nin bugün atacağı adım için ise bu sabaha kadar her kafadan bir ses çıkıyordu. Sonuç; oldukça yetersiz bir adım, ne fiyat istikrarına katkı sağlayacak, ne de enflasyona bir etki edecektir.

Eylem yetersiz kalırken, söylem kısmı olan politika açıklamasında enflasyona dair ifadelerde şahinleşme olsa da Fed’in önceki akşam yarattığına benzer bir güvenden yoksun olduğunu, beklentilerin altında kalan faiz adımının enflasyonla mücadele konusunda yeterli kararlılık sergilemediğini, kredibiliteye zarar verdiğini düşünüyoruz. Merkez Bankası, en azından medyan beklenti dahilinde bir adım atsaydı piyasanın tepkisi daha farklı olabilirdi. Bu açıdan değerlendirdiğimizde; Merkez Bankası’nın daha şeffaf ve anlaşılır bir iletişim ile daha öngörülebilir ve sade bir politikasına geçiş yapması gerekliliği anlaşılıyor. Bunun için de çok uzağa gitmeye gerek yok, büyük ülkelerin Merkez Bankaları’nın uygulamalarına bakmak yeterlidir. Biz bugün teoride atılacak en doğru adımın fonlamayı tek bir faiz oranına yöneltmek ve o faiz oranını da artırarak açık bir niyet belirtmek olduğunu düşünüyorduk, ancak teoride doğru olduğunu düşündüğümüz bu adımın pratikte atılacağına hiç ihtimal vermedik. Yani GLP’yi artırmaktan ziyade, GLP’yi devreden çıkartarak tek bir politika faizinin belirlenmesi daha olumlu karşılanırdı. GLP’nin sınırlı arttırılması, bir sonraki toplantıya kadar manevra alanını da bence daraltmıştır. Yüksek oranda bir faiz artırımı sonrasında GLP’deki artışın %75’i kadar bir oran ağırlıklı ortalama fonlama maliyetine yansıtılarak, piyasa koşullarındaki değişime göre hareket marjı bırakılabilirdi. Merkez Bankası’nın GLP’de attığı kısıtlı adımın tamamını ay sonuna kadar ağırlıklı ortalama fonlama maliyetine yansıtmasını bekliyorum.

Sonuç olarak; enflasyon ve kur beklentileri bozulduğunda hiçbir adım atmayan Merkez Bankası görüldüğü kadarıyla kurda son günlerde yaşanan düşüşe ve Aralık ayında baz etkisinden dolayı düşecek olan enflasyona güvendi ve faiz adımını küçük attı. Ama böyle düşündüyse de, o zaman faiz artırması çok anlamlı değil çünkü zaten enflasyon Aralık’ta düşecek. Teori ile pratik birbirinden ayrıştığı zaman bu “yanıtınız evetse şu sayfayı, yanıtınız hayırsa şu sayfayı çevirin” diye dallanıp budaklanarak giden anketlere benziyor. Kararın açıklanmasından bir gün önce “Merkez Bankası’nın piyasaları hem sıkılaşmaya, hem de enflasyonda düşüşe ikna etmesi gerekiyor” demiştim, ki zaten ikincisini gerçekleştirmesinin yolu birincisini gerçekleştirmekten geçiyor. İkisi de olmamış görünüyor. Piyasa hareketi belki soğuyacaktır, ancak söylem ve eylem farklılığı piyasa davranışlarını genel fiyatlama davranışı bakımından olumsuz etkileyecektir.

Piyasa tepkisine bakacak olursak; TCMB kararından önce 3,83 olan dolar/TL kuru kararın açıklanmasının ardından 3 dakikada 3,89’a kadar yükseldi. Bu yükseliş şimdilik yeterli gibi, çünkü kur 3,90 üzerinde seyrederken destek bölgesi aşağı yukarı burasıydı, haliyle şu anda da direnç. Fed’in beklentilerin dışına çıkmayan ve nokta grafiğini yukarı hareket ettirmeyen faiz kararı ve politika açıklamalarının şu anda bizim için ne kadar olumlu olduğunu görüyoruz. Yoksa kur bugün 4’ün üzerini görebilirdi. Kurun 3,84 altında kalıcı olmasını beklememekle birlikte, 3,91 ve üzerinde 3,98 ve 4,05 seviyelerinin radarda olacağını belirtelim. 3,80 üzerinin normalleştirildiğini düşünüyorum.

Merkez Bankası faiz kararını açıkladıMerkez Bankası faiz kararını açıkladı

Dolar, faiz kararı sonrası yükselişteDolar, faiz kararı sonrası yükselişte