Ekonomiye cemre düştü

VakıfBank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan, ekonomiden aldıkları sinyallerin ‘türbülans’tan çıkıldığını gösterdiğini de ifade etti. (Ece CEYHUN)

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

VakıfBank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan, “Ekonomiye cemre düştü. Cemre baharın habercisi. Önce havaya, sonra suya, sonra toprağa düşer. Şimdi havaya ve suya düştü, ekonomide iyileşmeler başladı. Bundan sonra faizlerde de düşüş bekliyorum” dedi.

Önceki akşam bir grup gazeteci ile bir araya gelen VakıfBank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan, Merkez Bankası’nın uluslararası piyasalara güven vermek adına marttan sonra faiz indirimine gitme ihtimalinin yüksek olduğuna işaret etti. Özcan, “Çok yakın gelecekte, bir - iki ay içinde faizlerin çok ciddi olarak düşeceğine inanıyorum. Ekonomistler yıl sonuna kadar enflasyonun yüzde 15’in altına ineceğini tahmin ediyor. Faizlerin de yılsonu itibariyle yüzde 16 - 17’lerde olması bekleniyor” diye konuştu.

Ekonomiden aldıkları sinyallerin ‘türbülans’tan çıkıldığını gösterdiğini de ifade eden Özcan, ağustos ayında yaşanan dönemi “7.2 şiddetinde bir deprem oldu. Bazı binalar yıkılacak. Bazı binalar hasar görecek. Bu kaçınılmaz. 2019 yılında bir toparlanma olacağını söylüyorum. Bir restorasyon, bir toparlanma yılı olarak geçireceğiz. 2019’un son çeyreğinden itibaren Türkiye büyüme ivmesi kazanacak. 2020 ekonomik büyümeyi yakaladığımız bir yıl olacak” sözleriyle değerlendirdi.

7.2 şiddetinde deprem yaşadık

Geçen yıl yaşanan gelişmeleri anlatırken “Ne olduysa Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra oldu” diyen Özcan, “Algı yönetimiyle Türkiye’nin algısı bozuldu. Türkiye’nin ve Türk bankalarının kredi notları düşürüldü. Ardından kur atakları geldi. 1 dolar 7.2 liraya kadar çıktığı için ben buna 7.2 şiddetinde bir deprem diyorum. Amaç ekonomiyi istikrarsız hale getirip bankacılık sistemini çökertmekti. Türkiye’de aslında böyle bir krizi yaşamak için hiç bir ekonomik gerekçe yoktu. Bir anda düğmeye basıldı. Türkiye’nin krize sokulması manipüle edildi. Spekülatif ve manipülatif ataklar söz konusuydu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yararını biz burada gördük. Karar alma süreçleri çok hızlıydı. Hazine ve Maliye Bakanımız bizleri çok yakından koordine etti. Süreci çok etkin yönetti. Tedbirler süratle uygulamaya kondu. Bu tedbirlerin olumlu sonuçlarını alıyoruz. Bugün artık göstergeler olumluya döndü” ifadelerini kullandı.

Konut, oto ve tüketici de faizi düşürdü

Ekonomi yönetiminin yüzde 50’sinin aslında beklenti yönetimi olduğunu da aktaran Mehmet Emin Özcan, beklentiler olumluya döndükçe tüketici güveninin de artacağını bunun da otomotiv, konut ve tüketim mallarına olan talebe yansıyacağını aktardı. Özcan, ayrıca mevduat faizleri aşağı indikçe talebin de artacağını kaydetti.

İmalatçı ve ihracatçı KOBİ’ler için 2.5 milyon TL’ye kadar 6 ay ödemesiz 60 ay vadeyle yeni bir kredi paketi başlattıklarına dikkat çeken Özcan, “Faiz oranı da 1.45 olan çok güzel bir kredi. Buna 1 milyar TL kaynak ayırdık. İlave 500 milyon TL daha kullanacağız. KOBİ değer paketinden ayrı. Burada KGF garantisi aramıyoruz. Yoğun bir kullanım başladı” bilgisini verdi.

Bu arada Vakıfbank dün borç yapılandırma ve KOBİ’lere destek kredilerinin ardından konut, taşıt ve bireysel ihtiyaç kredi faiz oranlarında indirime gitti. VakıfBank, 1.5 milyon TL’ye kadar olan konut kredilerinde aylık faiz oranını %1.63’ten %1.49’a indirirken; 0 km ve 2. el taşıt kredilerini de %1.72’den %1.55’e çekti. Vakıf- Bank’ta indirim öncesinde aylık %1,77’den başlayan bireysel ihtiyaç kredisi faiz oranı ise yapılan değişiklik sonrasında %1,59’dan başlayan oranlara indirildi.

Globalde likidite bolluğu var

Çok iyi bir Merkez Bankası yönetimi olduğunun da altını çizen VakıfBank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan, “Uluslararası piyasalar Türkiye’ye güven duymaya başlamıştır. Portföy yatırımcıları da gelmeye başladı. Avrupa ve Amerika’da likidite bolluğu var. İnsanlar parayı nereye koyacaklarını şaşırıyor. Türkiye, kaçırılmaması gereken bir pazar. Benim kanaatim yatırımcılar Türkiye pazarına hemen girmek istiyor. Ama bu algı yönetimi yapan kuruluşlar buna belli bir süre engel oldu. Şimdi göstergeler olumluya dönünce onların da söyleyecek sözü kalmayacak” şeklinde konuştu.

‘Kamu bankacılığının ‘Sergen’i oldun’ dediler

15 yıl Albaraka Türk’te görev yaptıktan sonra 2003 yılında Halkbankası’nda murahhas aza olarak göreve başlayan 2005 yılında Halkbank ve Pamukbank’ın birleşme operasyonunda görev yapan VakıfBank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan o dönemi şöyle anlattı: “Bana göre Türk bankacılık sektörünün en başarılı birleşme operasyonudur. Kitabının yazılması gerekir. 7 bin kişi Halk, 3 bin kişi Pamukbank’ta çalışıyordu. Halkbank’ın teknolojik altyapısı çok eskiydi. Şubeler offline çalışıyordu. Pamukbank’ın modern teknolojik altyapısını görmüştük. TMSF’den talep ettik. 1 Ocak 2005’te Halkbank’ı Pamukbank’ın gövdesine gömdüğümüz, sadece tabelanın Halkbankası kaldığı bir yapıyla çıktık. Bu bize 5 yıl kazandırdı. Bir gecede alfabeyi değiştirdik. 3 bin kişi alfabeyi biliyordu, 7 bin kişi bilmiyordu. Bana göre Cumhuriyet tarihinin en başarılı banka birleştirme operasyonu oldu. Halkbank o zaman takeoff yaptı, uçak o zaman kalktı.” Halkbank döneminin ardından 5 yıl Ziraat Bankası yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan Mehmet Emin Özcan, 2010’da başkan vekili olarak tekrar HalkBank’a döndü. Özcan, 2013’te VakıfBank’a geldiğinde “Bana sen artık kamu bankacılığının Sergen’i oldun dediler. 3 takımda birden oynayana diyorlar ya... Hem Ziraat, hem Halk, hem Vakıfb ank’ta görev yapmış tek bankacı olarak karşınızdayım” dedi.