Emtia piyasası sert dalgalanmaların olduğu bir yılı geride bıraktı
Emtia piyasası, oynaklığın arttığı ve fiyatlardaki dalga boyunun yükseldiği bir yılı geride bıraktı.
Rusya Ukrayna savaşı ve yükselen enerji fiyatlarının etkisiyle özellikle 2022'nin ilk çeyreğinde emtia fiyatlarında rekor üstüne rekor kırıldı. Bunun en önemli nedenlerinden biri Rusya'nın enerji, tarım emtiaları ve metallerin üretiminde önde gelen ülkeler arasında yer alması olurken, yükselen enerji maliyetleri ve Rusya'ya uygulanan yaptırımlar da bu yükselişlerde önemli rol oynadı.
Ülkelerin sanayi ürünleri, özellikle gıda ihracatına yönelik uygulanan kısıtlamalar ve korumacı politikalar da sert dalgalanmalara neden oldu.
Emtia piyasasında sadece jeopolitik riskler ve arza yönelik endişeler etkili olmadı. Emtia piyasasında işlem gören birçok ürün ve araç, 2022'de tarihi zirveleri veya 10 yılın zirvelerini görmesine karşın yılı düşüşle tamamladı.
Emtiaları baskılayan unsurlar
Rusya-Ukrayna savaşındaki şiddetli çatışmalara karşın Çin'de Kovid-19 salgınına yönelik devam eden endişeler, başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak üzere merkez bankalarının sıkılaşma politikaları, resesyon endişeleri ve dolara olan talebin artması emtiaları geçen yıl baskıladı.
Jeopolitik riskler ve arza yönelik sıkıntılar emtia fiyatlarını yukarı, Kovid-19 salgını, bankaların sıkı para politikalarına başlaması ve küresel ekonomideki durgunluk endişeleri de fiyatları aşağı çekti.
Emtia piyasasındaki oynaklıkla beraber fiyatlamaların zorlaşması ekonomik aktiviteye ilişkin endişeleri beraberinde getirdi.
ABD ekonomisi için resesyon riski bu yıl güçlenirken, son 40 yılın en yüksek enflasyonuyla mücadele için agresifleşen para politikasının ülkeyi resesyona sokacağına ilişkin endişeler de tırmandı.
Yüksek enflasyon karşısında önde gelen merkez bankalarının, ülkelerin resesyona girmesi olasılığına karşın ne gerekiyorsa yapılacağına yönelik tutumu da emtia piyasasındaki iştahı törpüledi.
Rusya ile yaşanan doğal gaz krizi de özellikle ülkeleri resesyonla karşı karşıya getirdi.
Bakır ve pamuk, küresel ekonomiye ilişkin ana gösterge niteliği taşıyan iki emtia oldu
Emtia piyasasında 2022'de ürün bazlı ayrışmalar dikkati çekti. Özellikle metal tarafında bakır, tarım tarafında ise pamuk, küresel ekonomiye ilişkin ana gösterge niteliği taşıyan iki emtia oldu. Jeopolitik riskler ve arz sıkıntılarının emtia fiyatlarını yükselttiği bazı dönemlerde resesyon endişelerinden dolayı bakır ve pamukta düşüşler yaşandı.
Bu arada, bakır üretiminde önde gelen ülkeler arasında yer alan Peru'da yerli halkın Las Bambas madenine karşı yaptığı protestoların bakır fiyatlarını yukarı yönlü etkilediği dönemler oldu.
Değerli metallere bakıldığında, özellikle Fed'in politikaları altın ve paladyumu baskıladı, gümüş ve platinde ise yükselişler görüldü.
Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla tarihi zirvesini gören paladyumun 2022'yi düşüşle kapatması emtia piyasasındaki fiyatlamalarda nasıl bir belirsizliğin olduğunu ortaya koyarken, paladyumdaki düşüşün nedenlerinde biri de fiyatların yükselmesiyle otomotiv üreticilerinin platine yönelmesi oldu.
Söz konusu dalgalanmadan en fazla nikel etkilendi. Tedarik sıkıntılarının yanı sıra spekülatif işlemlerin de güçlenmesiyle Londra Metal Borsası'nda (LME) yüzde 100'den fazla artarak 100 bin dolar seviyelerini test eden nikelin işlem sırası 8 Mart'ta durdu. LME'nin bu müdahalesinden sonra nikelde yıl boyunca sert hareketler görüldü. Nikel fiyatlarındaki sert yükselişlerle elektrikli araç üreten şirketler, maliyetlerini azaltmak için çareler aramaya başladı.
Dalgalanmalara sebep olan faktörler etkisini sürdürüyor
Fed Başkanı Jerome Powell'ın iyimser söylemleri ve Çin'in Kovid-19 politikasına ilişkin yumuşamaya gidebileceğine dair haber akışıyla emtia piyasasında yılın son dönemlerinde rahatlama görülse de söz konusu dalgalanmalar devam etti. Dalgalanmalara neden olan faktörler etkisini sürdürüyor.
Fed'in ardından Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) sıkılaşma hızını azaltmasına karşın "şahin" duruşunu sürdürmesi, emtia piyasasındaki sert dalgalanmaların devam etmesine neden oldu.
Geçen yıl değerli metallerde karışık bir seyir izlendi.
2.070,40 dolarla Ağustos 2020'den bu yana en yüksek seviyeyi gören altının onsu, daha sonra düşüşe geçerek yılı yüzde 0,3 düşüşle tamamladı. 2021'de 3.435,50 dolarla tarihi zirvesini gören paladyum ise yüzde 5,9 geriledi.
Geçen yıl gümüş yüzde 2,9 ve platin yüzde 11 değer kazandı.
Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla "güvenli liman" olarak yükselen altın, merkez bankalarının faiz artırımlarının devam edeceğine dair söylemlerle geriledi.
Savaşın neden olduğu küresel tedarik zincirindeki bozulma sonucu yarı iletken çip üretiminde önemli yeri olan ve küresel çapta yüzde 40'ı Rusya'da bulunan paladyumda; önce sert, daha sonra ise aşağı yönlü bir seyir izlendi.
Analistler, paladyumun tarihi zirveyi görmesinden dolayı talebin azaldığını ve küresel endüstride daha ucuz olan emtialara yönelme olduğunu söyledi.
Yenilenebilir enerjiye talebin artmasıyla gümüş fiyatları yükseldi.
Gümüş, özellikle güneş panellerinin yapımında önemli bir yere sahip bulunuyor.
Metallerde de negatif seyir
Geçen yıl metallere de negatif bir seyir hakim oldu.
4,9059 dolarla tarihi zirveyi gören bakırın libresi, yüzde 14,3 azalış kaydetti.
Tezgah üstü piyasada alüminyum yüzde 8 ve çinko yüzde 15,5 değer kaybederken, kurşun yüzde 1,3 ve nikel yüzde 45 arttı.
Rusya, küresel metal tedarikinde önemli bir role sahip. Jeopolitik risklerle tedarikte yaşanan sorunlar sonucu metallerde sıkıntı yaşanmasına karşın küresel ekonomik aktiviteye yönelik endişeler daha ağır bastı.
Analistler, Avrupa'da izabe tesislerinin kapanması ya da üretime ara vermesi sonucu arza yönelik sıkıntıların ortaya çıkmasına karşın bu tesislerin üretiminin sekteye uğramasıyla talep tarafının da olumsuz etkilendiğini söyledi.
Enerji emtialarında sert yükselişler görüldü
Enerji emtialarında geçen yıl sert yükselişler görüldü. Enerji tarafında tedarik ve arza yönelik sıkıntılar etkisini yitirmedi.
Rusya-Ukrayna savaşının piyasalarda oluşturduğu arz endişeleriyle 7 Mart'ta 139 dolar seviyesini aşan Brent petrolün varil fiyatı, piyasalarda küresel resesyon endişelerinin güçlenmesi ve talep endişelerinin yeniden zemin kazanmasıyla yılı 84 dolar seviyesinden tamamladı. Brent petrol, yılı yüzde 8,4 yükselişle bitirdi.
10 doların üzerine çıkarak 14 yılın en yüksek seviyesini gören New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gaz ise yüzde 20 arttı. Doğal gaz fiyatlarının yükselmesini etkileyen faktörlerden biri de hava sıcaklıklarının düşeceğine dair öngörüler olarak belirlendi.
ABD'de demir yolu işçilerinin greve gidebileceği endişeleri, Freeport LNG'nin Teksas LNG ihracat tesisindeki sıkıntılar da doğal gazın yükselmesine sebep oldu.
Yıl içinde Gazprom, yaptığı açıklamada, Kanada'da tamire alınan Siemens marka kritik bir türbin motorunun Rusya'ya iade edilmesi için gerekli evraklarının olmadığını, bu yüzden gaz akışını garanti edemeyeceklerini duyurmuştu.
Gazprom'un rubleyle ödeme sistemine uymadıkları için Bulgaristan ve Polonya'ya doğal gaz sevkiyatını durdurduğuna ilişkin haber akışı da doğal gaz fiyatlarını yukarı yönlü etkiledi.
Tarım emtialarında üretime yönelik endişeler öne çıktı
Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla tarım emtialarında üretime yönelik endişeler öne çıktı. Tarım emtialarında yükselişlerin hakim olduğu bir yıl geride kaldı.
Chicago Ticaret Borsası'nda işlem gören buğday 13,6350 dolarla tarihi zirveyi, mısır 8,2450 dolarla Ağustos 2012'den bu yana, soya fasulyesi de 17,5925 dolarla Eylül 2012'den bu yana en yüksek seviyeyi gördü.
Geçen yıl buğday yüzde 2,6, mısır yüzde 14,4, soya fasulyesi yüzde 13,8 ve pirinç yüzde 25,5 artış kaydetti.
Rusya-Ukrayna savaşının tedarik sorunlarını gündeme getirmesi ve yükselen enerji fiyatlarının etkisiyle buğday tarihi zirvesini görürken, Karadeniz bölgesindeki iki büyük buğday ihracatçısı olan Ukrayna ve Rusya'nın savaşta olması, buğday ve mısır ihracatının durma noktasına geleceğine dair kaygıları artırdı.
Buğday fiyatları, Rusya'nın tahıl anlaşmasına geri dönmesiyle kazançlarının bir kısmını geri vermesine karşın yılı yükselişle tamamladı.
Ukrayna'da ekim ve hasadın olumsuz etkilenmesi ile tedarikin durma noktasına gelmesi ve ABD'de yaşanan soğuk hava dalgasının ekim sürecini yavaşlatması da mısır fiyatlarını yukarı yönlü etkiledi.
Gübre fiyatlarının yükselmesi, soya fasulyesi fiyatlarını yukarı yönlü etkiledi.
0,2118 dolarla Şubat 2017’den bu yana en yüksek seviyeyi gören şeker, 2022'de yüzde 6,2 değer kazandı. 1,5595 dolarla Mayıs 2011’den bu yana en yüksek seviyeyi gören pamuk ise kazançlarını geri vererek yılı yüzde 25,9 değer kaybıyla tamamladı.
2,6045 dolar ile Eylül 2011'den bu yana en yüksek seviyeyi gören kahve, kazançlarını geri verdi ve 2022 yılını yüzde 26,1 azalışla bitirdi.
ABD'de ihracatının yükselmesiyle pamuk fiyatlarında zirveler söz konusu olmasına karşın özellikle küresel ekonomideki resesyon endişeleri pamuk fiyatlarını aşağı yönlü etkiledi.
Özellikle Çin'de Kovid-19 önlemlerinin gevşetilmesi ve Brezilya'da hükümetin değişmesiyle talebin artacağına yönelik endişeler şeker fiyatlarını yükseltti.
Güney Amerika'da yaşanan elverişsiz hava koşulları nedeniyle artan kahve fiyatları, daha sonra üretim fazlası olacağına yönelik beklentilerle geriledi.
Kakao, geçen yıl yüzde 2,9 artış kaydetti. Fildişi Sahili'nde üretime yönelik yaşanan endişeler kakao fiyatlarının yükselmesine neden oldu.
Bu arada, hava koşullarından etkilenen tarım emtialarında farklı dinamikler de söz konusu olabiliyor. Örneğin, Brezilya'da hükümetin değişmesi şeker fiyatlarını olumlu etkiledi.