Endeks, 7 yıl öncesine döndü

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR

Piyasaların 'assolisti' dolar. 'Rekor kırdı' haberleri geldikçe gözler bir daha dönüp dolara bakıyor. Her konuşmanın bir tarafında 'Ne olacak bu doların hali?' sorusuna cevap aranıyor. Dolardaki tırmanış o kadar hızlı oldu ki faiz ve hisse senedi tarafında yaşanan hareketleri gölgeledi. Hele son dönemde artan 'dolarını boz' kampanyası ile odak iyice döviz piyasasına dönmüş oldu.

Dolar 3,5992 lira, euro ise 3,8301 liraya çıkarak tarihinin en yüksek seviyesine yükselirken, yıl başından itibaren TL'de hesaplanan değer kaybı yüzde 20'yi bulmuş oldu. Diğer taraftan Borsa İstanbul 'da yaşanan hareketlere bakıldığında, TL bazında yaklaşık yüzde 3’lük değer kazanılmasına rağmen endeksin dolar bazında yüzde 16’ya varan bir düşüş yaşadığı hesaplandı. 2015 yılını dolar bazında 2.46 seviyesinden tamamlayan BİST-100 Endeksi şu anda 2.1 cent gerilemiş durumda. Böylece BİST-100 Endeksi dolar bazında 2009 Mayıs-Haziran seviyelerine geri dönmüş oldu.

Yılın dibine yakın ve ucuz hisseleri…

Analistler, hisse senetleri piyasası bu şekilde ucuzlamışken seçilmiş hisselerden kademeli olarak yavaş yavaş alım yapılabileceğini ifade ediyor. DÜNYA olarak biz de yılın en düşük seviyesine gerileyen BİST-100 hisselerini ve piyasaya çarpanlarına göre ucuz şirketleri çıkardık. Yılbaşından bu yana dibine en yakın hisse senedi DO-CO, Brisa ve Şekerbank oldu. Piyasa değeri yüksek, fiyat/kazanç oranı 10’un altında olan hisse başına karı 1’in üzerinde olan en ucuz hisseler ise Koç Holding, Garanti Bankası ve Akbank oldu.

Stoploss stratejisi önemli

Hem iç hem de dış dinamiklere bağlı yaşanan olağandışı gelişmeler nedeniyle BİST-100 endeksinin gelmiş olduğu bu seviyeler, piyasa çarpanlarının tarihsel ortalamaları ve emsal ülke piyasalarına göre ciddi manada iskontolu hâle gelmesine neden oldu. 7 yıl öncesine geri dönen ve yılın en dip seviyelerine gerileyen hisse senedi fiyatları incelendiğinde alım yapmak için seviyenin ve zamanlamanın uygun olup olmadığını sorduğumuzda Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Erol Gürcan, “Piyasaların zaman zaman rasyonaliteden uzaklaştığı, panik ve coşku zamanlarının oluşabildiği de göz önünde bulundurularak, özellikle içinde bulunduğumuz dönemde olduğu gibi birden çok riskin tek çırpıda sayılabildiği dönemlerde alım yapmadan önce, en kötü senaryoda katlanılabilecek zararı göz önünde bulundurarak bir stop loss stratejisi ve daha önemlisi dengeli bir portföy dağılımı oluşturmanın önemi unutulmamalı” cevabını vererek yatırımcıları uyardı.

İntegral Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu ise yatırımcılara borsada temkinli olmakta ve kademeli alımlar yapmakta fayda olduğuna dikkat çekti. Turşucu’ya göre mevcut seviyelerden 2.3 sent (yaklaşık 80000) seviyesine tepki olması elbette iyi bir hareket olabileceğini, ancak yüzde yüz hissede olmak için özellikle TL’deki değer kaybının durduğunu görmek gerektiğine dikkat çekiyor.

Kârı yükselen şirketler seçilebilir

13-14 Aralık tarihlerindeki Fed toplantısı ve 15-16 Aralık tarihindeki Avrupa Birliği Konseyi toplantıları nedeniyle ay ortalarına kadar endeks üzerindeki stresin bir süre daha devam etmesi bekleniyor. Turşucu, “Bu gelişmeleri görmek lazım. Yüksek ihracat geliri olan, döviz borcu olmayan ya da makul borca sahip şirketler ve esas faaliyet karı yükselen şirketler seçilebilir. Eldeki kötü bilançolu hisseler, iyi bilançolu şirketlerle değiştirilebilir. Bu tip düşüşler portföy yapılandırması için fırsatlar verir“ önerilerinde bulundu.

Erol Gürcan’a göre, yaşanan zorluklara karşın mali oranlarında önemli bozulma görülmeyen, kârlılık performansını devam ettiren, yıllar itibariyle kârını yatırımcısıyla paylaşan ya da başka bir ifadeyle güçlü bir temettü performansına sahip olan hisselere uzun vadeli yatırım yapılması açısından stresin arttığı bu tarz dönemler önemli fırsatlar sunuyor. Gürcan, yatırımcılara şunları tavsiye etti: “Böyle dönemlerde, seçici bir yaklaşımla belirlenecek hisselerde uzun vadeli yatırım perspektifiyle kademelere ve zamana yayılarak alım yapmak düşünülebilir. Mevcut çarpanlara ek olarak TL’nin güçlenmesini de sağlayabilecek bir hikâye oluşturmamız durumunda, özellikle yabancı uzun vadeli fonlar açısından da BİST-100 önemli bir cazibesi merkezi hâline gelebileceğinin de altını çizmek gerekmektedir.”

Gelenek bozulacak mı?

Bu arada Borsa Endeksi ile ilgili bir istatik bilginin altını çizmek istiyoruz. Kurulduğu günden bu yana üst üste iki yıl hiç zarar ettirmeyen BİST-100 Endeksi bu sene eğer 2016 yılı kapanış değeri olan 71726 puanın altında kapanırsa ilk defa üst üste iki yıl zarar ettirerek geleneği bozmuş olacak.

Hareketin devamı konusunda kafalar karışık

Hisse senedi piyasasında bu düşüş sürecek mi sorumuza ise analistler farklı cevaplar verdiler. İntegral Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu’ya göre, temkinli olmakta yarar var. Turşucu, “Endeks 2009 yılından bu yana görmediği dolar bazında 2.1 sent seviyelerine geldi. Buna karşın endeks 2015 eylül ayından bu yana 2.3 sent seviyesinin altına gerilemiyordu. Yaklaşık dört hafta önce bu güçlü destek kırıldı ve endekste satışlar hızlandı. Sonuç olarak endeks düşük seviyelere geldi ancak bu aşağı yönlü bir kırılma ile oldu ve bu kırılmanın devam etme riski var” uyarısında bulundu. Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Erol Gürcan ise bu hareketin kalıcı olmayacağına inanıyor. Türkiye ekonomisi ve piyasaları üzerinde ciddi zorlukların bulunduğunun bir gerçek olduğunu ifade eden Gürcan, “Ancak, birçoğunu bugün de konuşmaya devam ettiğimiz risklerin büyük ölçüde fiyatlara girmiş olduğunun da altını çizmek gerekir. Bir miktar yavaşlama olmasına karşın Türkiye ekonomisi büyümeye ve dolayısıyla şirketler de kâr elde etmeye devam etmektedir. Bu nedenle de dünya genelinde ya da Türkiye özelinde önemli bir eksen kaymasına neden olacak bir haber akışı ile karşılaşmadığımız sürece, çarpanları da göz önüne aldığımızda endeksin 70 – 75 bin bandında dip çalışması yapacağını, bu aralığın altında kalıcı bir hareket yapma ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.