Erzurum stratejik konumunu kullanmalı
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Erzurum'un en önemli özelliğinin özü, sözü mert insanları olduğunu belirterek, "Erzurum daha büyük potansiyelleri hak eden bir kent. Buranın daha büyük pazarlara girmesi en büyük temennimiz" dedi.
Yakup SAYAR
Ela KARASU
ERZURUM - Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Erzurum'un enerji hatları bakımındanönemli bir noktada bulunduğuna dikkat çekerek, "İlerleyen yıllarda bu stratejik konumu daha da önem kazanacak" diye konuştu.
İş'le Buluşmalar toplantısının 33'üncü noktası Doğu Anadolu'nun en önemli illerinden
Erzurum oldu. Moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ'ın yaptığı "Erzurum'da Yeni Bir Bakış" konulu İş'le Buluşmalar toplantısında, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Lütfü Yücelik, Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve DÜNYA Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Taner Berksoy, DÜNYA Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt, İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Özer Türer ve Altınay Robot Teknolojileri AŞ Genel Müdürü Hakan Altınay da konuşmacı olarak katıldı.
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali toplantıda yaptığı konuşmada, Erzurum'un İş Bankası açısından çok önemli bir kent olduğunu belirterek, "Buranın en önemli özelliği özü sözü mert insanların olması. Erzurum daha büyük potansiyelleri hak eden bir kent. Buranın bankacılık açısından da çok büyük sermayesi olduğunu düşünüyoruz. Buranın daha büyük pazarlara girmesi en büyük temennimiz. Gelişen ekonomisi ile birlikte cazibesi sürekli artan bir kent. Bankacı olarak ta buna destek olmaya hazırız" diye konuştu.
Erzurum'un bugün 4 milyar TL kredi kullanan, 1 milyar TL civarında da mevduatı
olan bir kent olduğunu belirten Bali, "Kredi kullanımının mevduattan fazla olması birçok açıdan olumlu görüyoruz. Ama hacimlerin daha da büyümesi gerekir, iş, aş, üretim, ihracat, istihdam gibi kanallar da büyümeli. Erzurum enerji hatları bakımından çok önemli noktada bulunuyor. İlerleyen yıllarda bu stratejik konumu daha da önem kazanacak. Turizm konusunda ciddi bir potansiyel barındırıyor. Aynı zamanda organik
tarıma yönelik çalışmalarda önemli bir adım ve biz tüm desteğimizle Erzurum'un yanındayız " dedi.
Altıparmak: Erzurum hızla gelişiyor
Toplantıda kısa bir konuşma yapan Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, bir kentin hayatiyetini sürdürebilmesi ve gelişebilmesi için insani bir potansiyeli olması gerektiğine dikkat çekti. "Erzurum'un en büyük avantajlarından birisi kentini seven insanların burada yaşıyor olmasıdır. Yani, ‘kentin sakini değil, sahibiyiz' diyen insanların burada yaşıyor olması çok önemlidir "diyen Altıparmak, Erzurum'un son 10 yılda hızlı bir gelişim yakaladığını belirterek, eğitim, turizm, sağlık ve ulaşım alanlarında önemli bir kent olduğunu ve yapılacak çalışmalarla kentin daha da cazip hale getirilebileceğine dikkati çekti.
Yücelik: Zaman ve parayı yönetemiyoruz
[PAGE]
Yücelik: Zaman ve parayı yönetemiyoruz
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Lütfü Yücelik de konuşmasında finans sektörünün sorularına daha fazla eğilmesini isteyerek, şunları söyledi: "Odamız ve bankalarla imzalanan kredi protokolleri kapsamında üyelerimizin kredi talebinde bulunduğu zaman teminat yetersizliği durumunda bankaların KGF'ye yönlendirmesi ve piyasanın altında düşünülen faiz oranının KGF kefaleti sağlandığında uygun görülen daha alt seviyelerde olmasının talep edilebilmesi üyelerimizin kredi temini açısından büyük fayda sağlanacaktır.
Üyelerimizin zaman ve para yönetimi konunda eğitim ihtiyaçları var bankalar çoğu
zaman bu sebeplerle kredileri geri çeviriyor. Bu konuda bankaların uzman personelleriyle ve işletme bölümü öğretim üyeleri ile firmalara yönelik zaman zaman eğitim programları düzenleyerek üyelerimize zaman ve para yönetimi eğitimleri vermeleri
yerinde olacaktır."
Berksoy: Şu anki durum pek sürdürülebilir değil
Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve DÜNYA Gazetesi Yazarı
Prof. Dr. Taner Berksoy toplantıda yaptığı konuşmada, dünyada üç temel sorun olduğuna değinerek şunları söyledi: "Birincisi büyüyeme, diğeri başta gelişmiş ülkeler olmak üzere genişlemeci para politikaları ile artan likidite, küreselleşme ile sıcak para akımları gelişmekte olan ülkelere gelirken ulusal paraları değerlendirmesi ve sıcak para gidişinde de büyük devalüasyona yol açarak durgunluk yaratması. Türkiye de hemen hemen bu üç sorunu yaşıyoruz. Yavaş büyüyoruz. Artan likidite daha çok portföy yatırımı olarak bize de geliyor ve bu döviz kuru üzerinde baskı yaratıyor. Hem de ciddi bir devalüasyon riski yaratıyor. Bunun önüne geçmek için de TCMB kur etkisini kontrol etmek üzere para politikası tasarlayıp uyguluyor. Eleştiriler ise para politikasının görece olarak gevşek tutulduğu ve faiz oranı da düşük tutarken, buna karşılık maliye politikasında muhafazakar davranılması. Büyümeyi özendirmek için maliye politikasını kullanmıyoruz. Ekonomi yavaşken, cari denge sorunumuz yok. Ama yakın gelecekte cari açığın tekrar büyümeye başlayacağı görülüyor. Dolayısıyla şu an ki durum pek sürdürülebilir değil. Ülke ekonomisi bozulabilir bir dengede duruyor. Bunu sürdürebilmemiz için riskleri iyi yönetebilmemiz lazım. Son günlerde gelişen Gezi olayları şu anda ekonomi üzerinde çok büyük bir olumsuzluk yaratmaz ama orta ve uzun vadede ülke riskini artırmak riskini taşıyor."
Bozkurt: Farklı bir pencereden bakmalıyız
DÜNYA Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt ise Erzurum'da yatırım ve gelişme konusunda geçmişteki bakış açısına artık farklı bir pencereden bakılması gerektiğini belirtti. Bozkurt, şunları söyledi: "Bu değerlendirmeyi yakın gelecekte mega kentler mega bölgeler ve mega koridorlar oluşacağı gerçeği üzerine kurmak gerekiyor. Ayrıca hayatımızın her anını etkileyecek büyük verinin yaratacağı fırsat ve tehlikeleri anlamadan Erzurum'u gelenekten geleceğe taşıyamayız. Bir de her şeyin köklüce değiştiği bu dönemde analitik yeteneğimizi gözden geçirerek mutlaka yeni zihni modellerle yeni analitik aşamasına geçmeliyiz. Daha da önemlisi inovasyon ve kümelenme ile yeni bir zenginlik üretme aşamasına geçmeliyiz."
Altınay: Teknolojinin asli sahibi olmalıyız
[PAGE]
Altınay: Teknolojinin asli sahibi olmalıyız
Altınay Robot Teknolojileri AŞ Genel Müdürü ve MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Altınay, "Yeni Fikirler ve Refah" başlıklı konuşmasında, fikirden ürünü, ürünün de endüstri ve sanayiye kazandırılmasını önemine değinerek, Türkiye'de yenilikçi fikirlerin hayat bulmasını ve hem bilimsel ve teknolojik bilgiyi üniversiteden veya herhangi bir endüstriyel altyapıdan çıkaran bir ülkenin ekonomik kalkınmasını başlatmanın önemli olduğunu belirtti. Altınay, şöyle konuştu: "Ulusal egemenliğimizi sürdürebilmek için teknolojinin asli sahibi olmalıyız. Bu teknolojiyi üreten geliştiren insan yetiştirmek üretilmiş olan teknolojiyi ulusal düzeyde tabana yaymak bilimsel teknolojiden üreterek güçlü bir endüstriyel ticari başarı sağlamalıyız."
Türer: Küçükbaş hayvancılık meslek edinilmeli
Türer Tarım Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir İli Damızlık
Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Özer Türer "Küçükbaş
Hayvancılık Para Kazandırır mı?" başlığı altında yaptığı konuşmasında, küçükbaş
hayvancılıkta Osmanlı döneminden bu yana süregelen alışkanlıkla yapılan üretimle hiçbir verim alınamayacağını belirterek, "Yeni dünyaya ayak uydurmak zorundayız. Doğru ırklarla doğru beslemeyle meslek edindiğimizde ülkemiz coğrafyasındaki iklim koşullarında doğru ırkla yüksek verim elde etmememiz için hiçbir sebep yok. Ancak
keçicilik yapacaksak süt keçiciliği yapmamız gerekir. Çünkü ıslah edilmiş hayvanlarla üretim yaptığımızda ülkemizde keçi sütünün fiyatının yüksekliği ve devlet desteklerinin inek sütüne oranla dört kat daha fazla primlendirilmesi bize büyük getiri sağlamaktadır. Koyunculukta ise Avrupa ve dünya ülkelerinde kuzu eti fiyatının çok düşük olması ancak ülkemizde fiyatların beş kat daha fazla ederi küçükbaş hayvancılık yapmakta önemli bir sebeptir" diye konuştu.