Faizlerde yüzde 6'nın altı zor
Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Gelberi, "TL'deki değer kaybının enflasyon üzerindeki olumsuz etkisini dikkate aldığımızda, negatif reel faiz ortamının devamı mümkün olabilir" dedi.
İSTANBUL - Tahvil-bono piyasasında gösterge tahvilin bileşik faizi nisan ayı dış ticaret açığının beklentilerin üzerinde gelmesinin ardından son iki ayın en yüksek seviyesi olan yüzde 6,08'e yükseldi.
Gösterge tahvilin bileşik faizi geçtiğimiz aylarda Moody’s'ten not artırım beklentileri ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın faizlerin seviyesini yüksek bulduğunu açıklamasının ardından tarihi dip seviyesi olan yüzde 4,60'lı seviyelere kadar gerilemişti. 17 Mayıs'ta tarihi dip seviyesi olan yüzde 4,61'e kadar gerileyen gösterge tahvilin bileşik o tarihten itibaren yükselişe geçerek son iki ayın en yüksek seviyesi olan yüzde 6'nın üzerine çıkarak şu dakikalarda yüzde 6,04 seviyesinde bulunuyor.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ali İhsan Gelberi, 2012 yılı Haziran ayından beri devam eden faizlerdeki düşüş sürecinin sonuna geldiğini düşündüğünü belirtti.
Gelberi, ABD ve Japonya tahvil faizlerindeki sert hareketlerin tüm dünyada faiz oranlarını etkilediğini ve özellikle FED'in tahvil alım programında miktarı azaltma beklentisinin bu hareketlere neden olduğunu söyledi.
Gösterge tahvilin bileşik faizinde yüzde 6'lı seviyelerinin altının görülmesinin bundan sonraki süreçte zor olduğunu söyleyen Gelberi, "TL'deki değer kaybının enflasyon üzerindeki olumsuz etkisini dikkate aldığımızda, negatif reel faiz ortamının devamı mümkün olabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de son dönemlerde faizlerin aşırı düşmüş olmasının, faizlerdeki hareketin daha da sert olmasına neden olduğuna dikkati çeken Gelberi, "Türk Lirasındaki değer kaybının ise tahvilleri satan yabancıların döviz almasından kaynaklandığını düşünüyorum" dedi.
Gelberi, Türk Lirasındaki değer kaybının, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politikalarını değiştirecek düzeyde olduğunu düşünmediğini dile getirerek, şunları aktardı:
"Değer kaybının devam etmesi durumunda, TCMB'nin oluşturduğu rezerv opsiyon mekanizmasının, ilk defa sermaye çıkışları sırasında test edilmesi gündeme gelecek. Bu sistemin çalışması durumunda, piyasada azalan döviz likiditesi bankaların TCMB'de dövizlerini geri almasıyla otomatik olarak dengelenecektir.
TCMB'nin önümüzdeki PPK toplantısında faiz veya kura yönelik herhangi bir karar alacağını düşünmüyorum. Ancak günlük likidite politikası ile hem faizleri, hem de kuru kontrol etmeye çalışacağını düşünüyorum."
[PAGE]
"Tahvil piyasası TL sepeti izliyor"
İş Yatırım Menkul Değerler Uzman Yardımcısı Aras Erkara ise, dış ticaret verisi sonrası piyasalarda satışlar hızlandığını belirterek, "Şu anda tahvil piyasası TL sepeti izliyor. TL sepet yukarı doğru gittikçe tahvil piyasasına satış geliyor" dedi.
Nisan ayı dış ticaret açığının beklentilerin üstünde gelmesinin ardından TL'de değer kaybı gerçekleştiğini ifade eden Erkara, TL'deki değer kaybı ile birlikte tahvil piyasasına da satışların geldiğini ve özellikle tahvil piyasasında satışların iki yıl ve daha kısa vadeli satışlarda yoğunlaştığını söyledi.
Gösterge tahvilin bileşik faizinin son iki ayın en yüksek seviyesinde olduğunu aktaran Erkara, reel efektif döviz kuru endeksinin 120'nin altına sarkmış durumda olduğunu ve piyasalar tarafından bunun kesin olarak bilindiğini kaydetti.
Piyasada bazı araştırmacıların reel efektif döviz kurunun 117 seviyesinde hesapladığını ve kesin olmamakla beraber, kendilerinin de reel efektif döviz kurunun 117 seviyelerinde olduğunu düşündüklerini ifade eden Erkara, bu durumda TCMB'den haziran ayındaki PPK toplantısında faiz indirim beklentisinin ortadan kalkmış durumda olduğunu söyledi.
Piyasada hacminin oldukça az olduğunu volatilitenin çok arttığına dikkati çeken Erkara, satışların genelde lokal olduğunu ve piyasadan büyük miktarda yabancı çıkışlarının olmadığını söyledi.
Uzun vadeli tahvillerin daha sakin seyrettiğini kaydeden Erkara, şunları söyledi:
"Kısa vadelilerde daha çok sert satışlar geliyor. Çünkü kısa vadeliler, lokallerin daha fazla hacmi olduğu bir yer. Bundan sonraki süreçte TL sepeti izlemeye devam edeceğiz. Şu anda 2,1650 seviyelerinde. TL sepetin 2,20'nin üzerine çıkması biraz TCMB'den müdahaleyi güçlendirecek. TL'de değer kaybı görüldükçe tahvil piyasasında satış baskısı devam edecektir.
Yavaş yavaş faizlerde yüzde 6'nın üzerinde yeni pozisyonlar alınıp yeni bir döneme geçilecek. Şöyle de bir durum yok. No arttı, yabancılar çıktı, gitti... diye bir şey yok. Yeni bir pozisyon arayışı gerçekleşiyor piyasada. Herkes piyasaya yeniden gireceği dönemi bekliyor."