Hazine, beklentilerin de altında faizlerle borçlandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
İSTANBUL - Analistler, Hazine'nin Ocak ve Şubat ayı borçlanma programını başarıyla gerçekleştirdiğini, ihalelere gelen yüksek talep ve Merkez Bankasının faiz indirimlerine gitmesi ile daha düşük faiz oranları ile borçlandığını belirtiyor.
 
Hazine'nin tahvil ihalelerindeki faiz oranlarına ilişkin değerlendirme yapan uzmanlara göre, 2013 yılının başlamasıyla birlikte faiz piyasasında oldukça hareketli iki ay geride kaldı. Merkez Bankasının uyguladığı para politikalarına ek olarak, yüklü ihale programları ve yurt dışı faiz piyasalarındaki hareketler içeride tahvil faizleri üzerinde belirgin hareketlere sebebiyet verdi.
 
İş Yatırım Yurt içi Piyasalar Müdürü Yasin Demir, Hazine'nin Ocak ve Şubat aylarındaki ihale gerçekleşmelerini ve Mart-Mayıs dönemi borçlanma stratejilerini değerlendirdi.
Hazine'nin Ocak ve Şubat ayı borçlanma programını başarıyla tamamladığına dikkati çeken Demir, Ocak ayında gelen yüksek talebin, Hazine'nin beklentilerden daha düşük bir faiz oranıyla borçlanmasını sağladığını söyledi.
Özellikle 4 yıllık sabit kuponlu kıymete gelen yüksek talebin dikkat çekici olduğunu vurgulayan Demir, Hazine'nin Ocak ayında ayrıca Eurobond borçlanması da gerçekleştirdiğini ve Merkez Bankasının (MB) faiz koridorunda indirime gitmesinin de, Şubat ayında faizlerin daha da gerilemesini sağladığını ifade etti.
 
"Kurdaki gelişmeler, Mart ayındaki ihaleye talebi etkileyecek"
 
Hazine'nin açıkladığı hedef olan 13 milyar liradan biraz daha fazla borçlandığını ve borç çevirme rasyosunun 1,5 milyar liralık kira sertifikasının da eklenmesiyle yüzde 90 olarak gerçekleştiğini (piyasadan borçlanma-kamu satışları hariç) hatırlatan Demir, Hazine'nin Mart - Mayıs 3 aylık borçlanma stratejisinde ilk göze çarpan şeyin, Mart ayında ilk kez ihracını gerçekleştireceği 7 yıllık değişken faizli tahvil ihracı olduğunu kaydetti.
 
Uzun aradan sonra yapılacak yeni ihraca bankaların talep göstermesini beklediklerini belirten Demir, "10 yıllık faizlerde global piyasalara paralel yaşanan yükseliş ve ardından gelen düzeltmenin yanı sıra kurdaki gelişmeler, Mart ayındaki ihaleye talebi etkileyecektir. Faizlerin son dönemde gördüğü sert düşüşten sonra piyasanın faize ya da enflasyona endeksli değişken faizli tahvillere taleplerinin artacağını düşünmekteyiz" görüşünü paylaştı.
 
Demir, enflasyonun MB'nin sınırlı gevşeme politikasını tehdit etmediği sürece, gösterge tahvilde yüzde 5,50, uzun vadeli tahvillerde de yüzde 6,50 bileşik seviyesine doğru bir toparlanmanın beklenebileceğini de sözlerine ekledi.
 
[PAGE]
 
"Faiz düşüşün Mart-Nisan-Mayıs'ta da sürmesi olası"
 
Ata Portföy Fon Yönetim Direktörü Cem Tözge ise, Hazine'nin Ocak ve Şubat aylarında gerçekleştirdiği ihalelere talebin yüksek olduğuna, borçlanma hedeflerinin rahatlıkla tutturulduğuna dikkati çekti.
 
Ocak ayında yaklaşık 11,5 milyar lira, Şubat ayında ise yaklaşık 12 milyar lira borçlanma yapan Hazine'nin global faiz oranlarındaki düşük oranlar ve MB'nin faiz indirimlerinden fazlasıyla yararlanmış göründüğünü anlatan Tözge, "Benzer senaryonun Mart-Nisan-Mayıs döneminde de görülmesi olası" dedi.
 
Hazine'nin bu aylarda piyasadan "rollover rasyoları"nın sırasıyla yüzde 69, yüzde 77, yüzde 87 ve piyasadan borçlanma miktarlarının ise sırasıyla 7,9, 12,0 ve 12,6 milyar lira olduğu bilgisini veren Tözge, Mart ayının Nisan ve Mayıs aylarına göre nispeten daha rahat geçecek gibi göründüğünü ifade etti.
 
"Merkez Bankası faiz indirimlerine devam ederse..."
 
İhale detaylarına bakıldığında ise en ilgi çeken gelişmenin Hazine'nin Mart ayı itibariyle gösterge niteliği taşıyacak olan yeni 10 yıllık sabit kuponlu tahvil ve uzun zamandır tercih etmediği uzun vadeli değişken kuponlu tahvil ihraçları olacağına işaret eden Tözge, "Ocak ve Şubat aylarında yaşadığımız süreçler gibi ihaleler öncesi, ihaleden yüksek faizden almak isteyen piyasa oyuncuları faizleri bir miktar yukarıda tutabilir ve ihale sonrası tekrardan rahatlama görebiliriz" öngörüsünde bulundu.
 
Son günlerde özellikle Fed Başkanı Ben Bernanke'nin yaptığı konuşma sonrası ABD faizlerinde yaşanan geri çekilmenin ise Türkiye'de de özellikle uzun vadeli tahvillere destek verebileceğini ve verim eğrisinin bir miktar düzleştiğinin görülebileceğini söyleyen Tözge, MB'nin uygulayacağı para politikaları, Şubat ayı enflasyon rakamı ve cari açık rakamlarının yine yakından takip edilecek gelişmeler olduğunu vurguladı.
Tözge, MB faiz indirimlerine devam ederse kısa vadeli tahvil faizlerinde yaşaşan hızlı geri çekilme sonrası şu an yaşanan duraksama hareketinin tekrardan aşağı yönlü devam ettiğine şahitlik edilebileceğini de belirtti.