Kredi artış hızı normalleşiyor

KOSGEB destekleri ve KGF kefaletleri ile mart ve nisan aylarında yaşanan kredilerdeki hızlı çıkış trendi, mayısla birlikte yerini normalleşmeye bıraktı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

Bu yılın ilk 6 ayında kredi ve mevduat cephesindeki gelişmeleri mercek altına aldık. BDDK verilerine göre mayıs sonu itibariyle toplam kredi hacmi 1 trilyon 926 milyar TL’ye yükselirken, 31 Mayıs 2017 tarihi itibariyle sabit kurlarla yıl sonuna göre değişim yüzde 9.7 oldu. 2016 yılının ilk 5 ayında ise bu artış sadece yüzde 4.1 düzeyindeydi. Son açıklanan 9 Haziran 2017 verisiyle de toplam kredi hacmindeki artış, yılbaşından bu yana yüzde 10.1’i buldu. Bu artış yılın ilk 3 aylık döneminde yüzde 5.3’tü.

Kredi hacmindeki artış büyük ölçüde TL kredi talebindeki artıştan kaynaklandı. Geçen yılın ilk 5 ayında yüzde 4.1 olan TL kredi bakiye artışı, bu yılın aynı döneminde yine sabit kurlarla bakıldığında yüzde 12.7’ye çıkmış durumda. Kredi hacmindeki artış mart ve nisan aylarındaki hızın ivme kaybetmesine karşın, haziran ayında da devam etmesi ile yıl sonundan 9 Haziran’a kadar olan dönemde yüzde 13.2’ye gelmiş durumda.

Geçen yılın aksine yaşanan hareket ise döviz kredileri cephesinde. Hem hızlı kur artışı hem de TL kampanyaları ile geçen yılın ilk 5 ayında yüzde 3.9 artan döviz cinsi krediler, bu yıl aynı dönemde yüzde 1.9 düştü.

Toplam TL kredilerde miktarsal bazda mart ayında KOSGEB ve KGF destekli kredilerinin neden olduğu hareketlenmeyle aylık artış 46 milyar 556 milyon TL olmuştu. Nisan ayında 35 milyar 665 milyon TL’lik aylık artışın ardından toplam TL cinsinden kullandırılan kredilerdeki artış 25 milyar 911 milyon TL ile sınırlı kaldı.

Kredi kartlarında taksitliye geçiş oldu

BDDK verilerinden yapılan hesaplamaya göre toplam kredi hacmindeki miktarsal artış mart ayında 35 milyar 908 milyon TL oldu. Bu artış nisan ayında 26 milyar 866 milyon TL, mayıs ayında ise 27 milyar 460 milyon TL dü- Kredi artış hızı normalleşiyor zeyini işaret ediyordu.

Miktarsal bazda toplam kredi hacmindeki bu dalgalanmanın nedeni ise kredi kartı bakiyelerinde yaşanan dalgalanma. Nisan ayında taksitli kredi kartı bakiyesinde 1.4 milyar TL’lik düşüş yaşanırken, bireylerin taksitlendirme imkanındaki iyileşme nedeniyle taksitsiz bakiyeden taksitli bakiyeye geçtikleri görülüyor. 1 milyar 474 milyon TL’lik taksitli kredi kartı bakiyesindeki düşüş mayıs ayında yerini artı 457 milyon TL’lik kullanıma bıraktı. Taksitsiz kart kullanımı ise martta 1.1 milyar düşüş, nisanda 871 milyon TL artış ve mayısta 623 milyon TL’lik artış olarak kayıtlara geçti.

Kurumsal TL kredilerdeki gelişime bakıldığında ise martta görülen zirvenin ardından kademeli bir geri çekilme dikkat çekiyor. Öyle ki, mart ayındaki 39 milyar 466 milyon TL’lik aylık artış hızı nisan ayında 30 milyar 591 milyon TL’yi gösterirken, mayıs ayındaki miktar neredeyse martın yarısı kadar. Mart ayında kredi talebinin devam ettiği görülse de bakiye artışı 20 milyar 545 milyon TL.

Konutta da artış hızı yavaşladı

Bu yıl ekonomiyi canlandırmak için sadece reel sektöre değil tüketiciye dokunan kampanya hamleleri de oldu. Beyaz eşya ve otomotivde ÖTV indirimleri, konutta vade uzatan faizi düşüren kampanyalar peş peşe geldi. Böyle bakınca toplam kredi hacmini destekleyen kart ve ihtiyaç kredisi kullanımındaki etki net bir şekilde gözlemleniyor. Kart kullanımı mayıs ayında artarken, ihtiyaç kredilerindeki gelişim nispeten daha istikrarlı. Öte yandan taşıt kredilerindeki düşüş de azalmış görünüyor. Haziran ayı sonunda bayram kredileri nedeniyle düzenlenen kampanyaların etkisi ise önümüzdeki günlerde belli olacak.

Bireysel taraftaki en dikkat çekici hareket ise konutta yaşanmış. Yüksek kullanımın ardından konut kredileri tarafında da kampanyaların ateşinin sönmesi kullanım hızını yavaşlatmış gibi duruyor. Konut kredilerindeki bakiye artışı mart ayında 4.1 milyar TL, nisan ayında 3.4 milyar TL olurken, mayıs ayında ise bu artış sadece 1.9 milyar TL ile sınırlı kaldı. İhtiyaç kredileri tarafında ise bakiye martta 3.1 milyar TL, nisanda 2.2 milyar TL ve mayıs ayında istikrarlı nitelendirilebilecek bir şekilde 2.3 milyar TL artmış durumda.

Toplam bireysel kredilere bakıldığında ise marttaki hızın yavaşladığı ama nisan ve mayıs aylarının hemen hemen aynı seviyelerdeki artış hızını koruduğu görülüyor. Mart ayında 7.1 milyar TL olan bireysel kredi hacim artışı da nisan ayında 5.0 milyar TL, mayıs ayında 5.4 milyar TL oldu.

Döviz mevduatındaki artış hız kesmiyor

İşin kaynak tarafına bakıldığında ise mevduat hacmi mayıs sonunda 1 trilyon 670 milyar TL düzeyine geldi. Sabit kurlarla yıl sonuna göre mevduat hacmindeki değişme yüzde 4.4 oldu. BDDK’nın 9 Haziran verileriyle bakıldığında ise yılbaşından bu artış yüzde 5.2. Mevduatta asıl büyüme bu yıl ağırlıklı olarak döviz tarafında geldi.

İlk 5 ayda TL mevduat artış hızı yüzde 2.6 olurken, yabancı para mevduatındaki artış hızı yüzde 9.1 olarak gerçekleşti. Bu büyüme haziran ayının ilk 9 gününde de devam ediyor. Mart ve nisan aylarında artan kredi kullanımı mevduat tarafına da yansımış, mevduat faizlerinde yüzde 14’lü seviyeler normalleşmişti. Yüksek mevduat faizlerine rağmen, mevduat artış hızı ile kredi artış hızı karşılaştırıldığında kredi artışı hala mevduatın 5 puan üzerinde seyrediyor. Bu da bankalar için kaynak ve kaynak maliyeti baskısının devam edeceğini gösteriyor.

5 ayda hacimde artış geçen yılı ikiye katladı: 157 milyar TL

Kredi ve mevduat cephesinde doğru resmi ortaya koymak için sabit kurlarla yaptığımız hesabı bir de nominal fiyatlarla gerçekleştirdik. Bankacılık sektörünün kredi tarafındaki performansı her ne kadar sabit kurlarla normalleşme geliyor yorumunu yaptırsa da nominal rakamlar, büyümenin geçen yılın kat kat üstünde olduğunu ortaya koyuyor. Bu yılın ilk 5 aylık döneminde bankacılık sektörünün kredi hacmi 157 milyar TL yükseldi. Bu rakam geçen yılın aynı döneminde sadece 73,5 milyar TL düzeyindeydi. Bu rakamın alt kırılımlarına bakıldığında 146 milyar TL’lik bölümü TL kredi kullanımından, 10 milyar TL’si ise yabancı para kullanımından oluştu. 2016 yılı ilk 5 ayında kullandırılan 73.5 milyar TL’nin dağılımı ise 41 milyar TL’si yerel, 30 milyar TL’si yabancı para kullanımıydı.

Mevduat tarafındaki büyümeye bakıldığında ise TL ve döviz dengesi tamamen değişmiş. Geçen yıl 69 milyar TL artan mevduat hacmi bu sene 110 milyar TL arttı ama bunun 87 milyar TL’si döviz mevduatının artışından kaynaklandı. Bu yıl TL mevduatındaki artış sadece 23 milyar TL olmuş. Yani vatandaş kabaca 4 TL’sinin 1 TL’sini kendi parasına, 3 TL’sini ise yabancının parasına yatırarak tasarruf etmiş. Halbuki bu denklem geçen yıl daha dengeliydi. 2016 yılının ilk 5 ayında TL mevduat artışı 41 milyar TL, yabancı para mevduat artışı 28 milyar TL’ydi.