Krediler; ticari ve bireysele akacak

Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, büyük proje finansmanlarının daraldığını, para akışının ticari ve tüketici ihtiyaçlarına yöneleceğini söyledi. (Ece Ceyhun)

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

2019'un Türk bankacılık sektörünün kredi kompozisyonunda değişim yılı olacağını bildiren Fuat Erbil'e göre bankaların kredi portföyleri 10 yıl önceye dönmeye başlayacak. Erbil, "Türk bankaları son 10 yılda büyük alt yapı projelerine önemli finansman sağladı, reel sektörün yabancı para borcunun yaklaşık 100 milyar dolarlık kısmı bankalardan sağlanan proje finansman kredileri. Bundan sonra bu kadar büyük proje finansmanları gelmeyecek. Yabancı para proje finansmanı tarafında daralma süreci başladı ve devam edecek. Kredi portföyünde ayrıca mortgage kredileri de 2019 özelinde bir miktar azalacak. Bu iki bloktaki düşüş toplam kredi hacmini aşağıya çekecektir. Bundan sonra kredi büyümesi TL ticari krediler, kredi kartları ve tüketici kredilerinde olacak" dedi.

Bu trendin Türk bankalarının dış borçlanmalarını da etkileyeceğini kaydeden Fuat Erbil, "Önümüzdeki 2-3 yıllık dönemde dış borçlarımızı re-finanse ederken toplam tutarı yapmaktansa şartlarına, vade yapısına ve fiyatına daha çok bakacağız" yorumunu yaptı.

Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, bu yıl bankaların kredi portföyleri açısından kompozisyon değişiminin başlayacağı yıl olacağını belirtiyor. Erbil bu görüşünü de şu sözlerle açıkladı:

"Türk bankacılık sektörünün kredilerinin kompozisyonu son 10 senede çok farklı bir şekilde değişti. Türkiye çok hızlı bir alt yapı yatırım sürecinden geçerken bankalar da bu projelere kaynak akıttı. Global piyasa şartları da uygundu… Bu bugün bize benzer ülkelerle de karşılaştırıldığında çok önemli bir avantaj sağladı. Önümüzdeki 2-3 senelik süreci düşündüğünüzde yeni bir enerji santrali ya da alt yapı anlamında büyük bir eksiğimiz kalmadı. Türkiye bu alt yapı sürecini çok hızlı ve zamanında doğru yöneterek belli bir noktaya getirmiş oldu. Bu yatırım sürecinde bankaların bilançosunda yabancı para kredileri yüzde 40'lara kadar geldi. Şimdi bu projelerde ödeme dönemleri geldi. Dolayısıyla yabancı para proje finansmanı tarafında daralma süreci başladı ve bu daralma devam edecek. Büyük proje kredilerinin yanı sıra göreceli olarak farklı bir baza mortgage kredileri de oturacak. Büyük proje ve mortgage kredilerindeki ödemeler nedeniyle azalan toplam kredi hacmi bakiyesini önümüzdeki dönemde 'krediler küçülüyor' diye yorumlamak bana doğru gelmiyor. Aktarım mekanizmasını büyük kredilerden yine yaygın kredilere, ekonomiyi sürdürülebilir kılacak kredilere doğru kuruyor olmamız lazım. A firmasına tek kalemde 3 milyar vermek yerine 100 firmaya 1000 kişiye kullandıracağız."

Sendikasyonda şarta, vadeye ve fiyata bakarız

O zaman kredi tarafında yeni dengenin nasıl şekilleneceğini sorduğumuzda ise Erbil, "Bu sene büyümeyi izleyeceğimiz kredi kalemleri TL tüzel krediler, kredi kartları ve tüketici ihtiyaç kredileri olacak. Ekonomideki büyümeyi doğru yansıtacak olan kalemlerin de bunlar olduğunu düşünüyoruz. 2019 yılında yabancı para krediler ve mortgage kredileri gibi yaşlanma etkisini yoğun hissettiğimiz krediler nedeniyle, toplamda sektörde sınırlı büyüme gözlemlesek de, bu kredi türlerinde çift haneli büyüme rakamları bekliyoruz ve burada sektörün 'çift haneli' yani yüzde 10-15'lik bir kredi büyümesinin dengelenme döneminde yüzde 2 olan büyüme beklentisini mümkün hale getireceğini düşünüyoruz. Yabancı para aktiflerdeki daralma, yabancı para borçlanma ihtiyacını da azaltacak ve aynı hızda olmasa da pasife de yansıyacak. Türk bankalarının, toptan borçlanma diye adlandırdığımız yurtdışından yaptığı borçlanmaları, 10 sene önce pasiflerinin yüzde 10'unda seyrediyordu. Bu oran yıllar itibariyle yüzde 20'ye çıktı. 2019'da yüzde 20'lerden aşağıya gelmeye başladığını göreceksiniz. Türk bankaları artık sendikasyonlarını yüzde 100 çevirmezse 'eyvah' dememek lazım. Önümüzdeki 2-3 yıllık dönemde dış borçlarımızı re-finanse ederken toplam tutarı yapmaktansa şartlarına, vade yapısına ve fiyatına daha çok bakacağız" cevabını verdi.

2019, TL mevduatta kalınacak bir yıl

Türkiye'de belli bir ritimle büyüyen mevduatın ise krediye paralel hatta biraz daha hızlı büyüyeceğini ifade eden Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, "Türk halkı çok hızlı bir şekilde dolarize/de-dolarize oluyor. Bu açıdan baktığımızda dövize giriş-çıkışın daha az yaşanacağı bir yıl. Bu sene TL mevduatta kalınacak bir yıl. Kredi/mevduat oranı 6 puan azalarak toplam sektörde yüzde 110'a, TL'de yüzde 144'ten yüzde 135'e geldi. Esas hareketini yaptı. Bu sene de düşüş devam edecek ama daha yatay ve yavaş bir hareket olacak" değerlendirmesini de yaptı.

KOBİ'de NPL bozulmaya devam edecek

2018 bankalar için aktif kalitesinin de bozulduğu bir yıldı. Sistemde tahsili gecikmiş alacak (NPL) rasyosu kabaca 1 puan artarak yüzde 4'ü aştı. Fuat Erbil, 2019'da bu bozulmanın devam etmesini bekliyor ama BDDK tarafından açıklanan yüzde 6.5'luk seviyelerin son derece ihtiyatlı seviyeler olduğunu da belirtiyor. Yeni tahsili gecikmiş alacakların ise küçük ve orta ölçekli kredilerden geleceğini belirtiyor.

Erbil, "İlk şoku geçen sene büyükler yaşadı. Bu işin doğasında reaksiyon hızı var. Ekonomik yavaşlama belli bir rötarla geliyor. KOBİ tarafı biraz daha devam edecek. Oto kredileri, mortgage, kredi kartları ve tüketici kredilerinde de bozulma var ama panik yapacak bir durum yok. Özellikle geçen senenin gündemini çok meşgul eden yeniden yapılandırma ve konkordato konularının özellikle yurt dışı basında çok abartıldı" diye konuştu.

Makro resimde ne bekliyor?

✓BÜYÜME: "Bu yılın büyümesinde ana itici güç ihracat olacak. İç tüketimin göreceli olarak yatay seyrettiği bir sene öngörüyoruz. Toplam büyüme yüzde 1 ve fazlası olabilir. Çeyreksel bazda 2018 dördüncü çeyreği büyüme anlamında en kötü çeyrek olacak. 2018'in son çeyreğinde dibi gördük, 2019 bu çeyrekten itibaren dipten dönüşün başladığını söyleyebiliriz. 2 ve 3'üncü çeyreklerde 0 ile yüzde 1 arasındaki bir büyüme tahminimiz var. Büyümenin son çeyrekte normalleştiğini göreceğiz. Bu tahminlerin yıl içinde revize edilme ihtimali olduğunu da unutmamak gerekir. Çünkü son çeyrekte nefesinin tükenmesini beklediğimiz ihracat beklenenden iyi gidiyor ve ihracata yaz aylarından itibaren turizmin katkısını da göreceğiz. Sonuç itibariyle hala suyun altında gidiyor olabiliriz ama dengeli bir toparlanmayı yıl içinde göreceğiz. 2019'un en zor çeyreği ise birinci çeyrekti. Daha dar bir 'U' büyümesi grafiği çizeceğiz, 'V' değil."

✓CARİ AÇIK: "Cari açıktaki toparlanma inanılmaz hızlı oldu. 60 milyar dolarlara çıkan cari açığın bu sene 16 milyar dolara düşeceğine inanıyoruz. Bu aynı zamanda dış finansman ihtiyacımızın normalleştiğini gösteriyor. Cari açık/ milli gelir oranı yüzde 6'dan yüzde 2.2'ye gelecek. Bu rasyodaki normalleşme kur üzerindeki baskıyı da azaltacak. Kur arttığında herkesin koştuğunu gördüğümüz sarmalın şimdi tersini yaşayacağız. Cari açık düştükçe, kur volatilitesi düşecek ve daha fazla para gelecek."

✓ENFLASYON: "Biz bu sene yüzde 16 enflasyonu bütçemize koyduk. Enflasyona göreceli olarak daha rahat bakmaya başladığımız bir döneme girdiğimizi düşünüyorum. Bu demek değil ki enflasyon hızlı düşecek. Hayır… Ama enflasyon üzerindeki negatif baskılar göreceli olarak azaldı. Kur ve enerji fiyatlarından bu defa baskı gelmeyecek. Enflasyonda en büyük risk ise gıda tarafındaki katılık."

✓FAİZ: "Merkez Bankası, enflasyondaki kırılma trendinin başladığına ikna olana kadar sıkı duruşunu devam ettirecek. MB ilk işareti verecek, bu da piyasa oyuncuları tarafından da satın alınacak ki faizlerle ilgili bir hareket başlasın… Faiz cephesinde piyasada en erken göreceğimiz reaksiyon ikinci çeyrek ortalarından sonra olur."

Mutfağı derleyip toparlama yılı

Türkiye ekonomisinin dengelenme sürecinden geçtiğini ve yavaş yavaş sıranın değişim sürecine geleceğine işaret eden Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, özetle eski düzen diye tanımladığı 'kredi ver- ithalatı patlat-hızlı büyü-daral' sarmalının rafa kalktığını düşünüyor. Erbil, üretim ve tasarruf tarafında değişimin başlaması gerektiğinin altını çizerken "Banka bilançolarında değişimin başladığı bir dönemde doğru adımlarla desteklenmiş yapısal tedbirlerle üretim ve tasarruf tarafında da değişimin sağlanabileceğini düşünüyorum" dedi ve ekledi:

"Enerji biriktireceğimiz bir yıl olacak toparlanma yılı olarak görüyoruz. 2019 tam anlamıyla mutfağımızı derleyip topladığımız işlerimizi dengelediğimiz ve değişim için önemli kararları almaya başladığımız bir yıl olacak. Bizim artık bundan sonraki ödevimiz ekonominin alışagelmiş sarmaldan çıkıp değişimin gerçekten uzun vadeli, sürdürülebilir yapıları planladığımız bir makro programla olacağını düşünüyorum."

2018'den almamız gereken en büyük ders...

Hepimiz için geçerli tavsiye. Hedge etmeyi, özellikle kur riskine karşı korunmayı kimse ciddiye almadı. 2018'in en büyük dersi bu. Her seviyede ciddiye alınması lazım. Ne iş yapıyorsan yap… Kur riskine karşı korunmayı unutma, maliyetine katlan tedbirini al. Bence bu bireyler içinde şirketler içinde geçerli. Türkiye 2008'de bireysel tarafta çok iyi dersler çıkartıp çok iyi kararlar almıştı. Şimdi aynısını 2018'den öğrendiğimiz derslerle reel sektör tarafında yapacağız. Regülatörler, bankaları denetlemenin yanında büyük şirketleri de denetlemeyi düşünüyor.