Piyasada yeni korku Çin
Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Macron’un ipi göğüslemesi ile piyasalardaki korkunun derecesini ölçen VIX endeksinin tarihi düşük seviyelere gerilemesi yatırımcıları rahatlatırken yeni riskler ortaya çıkıyor. Çin, küresel piyasaların baş korkusu haline geliyor.
Aydın ŞAHİNALP
Küresel piyasalarda hisse senetleri rekor seviyelerde seyrediyor. Wall Street’te oynaklığı ölçen korku endeksi VIX (Chicago Board Options Exchange Volatility Index), 9.77’ye gerileyerek Aralık 1993’ten beri görmediği seviyeleri gördü. Piyasalarda yatırımcılar rahat bir nefes almaya çalışırken yeni riskler beliriyor. Aylardır piyasaları tehdit eden riskler arasında geri planda kalan Çin yeni endişe listesinde başı çekiyor. Beklenenden zayıf gelen satın alma yöneticileri endeksi (PMI) ve nisan ayı ticaret verileri sonrasında gözler Çin ekonomisine çevrildi.
Charles Schwab’ın küresel yatırım stratejisti şefi Jeff Kleintop, “Çin’in yavaşlaması yüzünden ortaya çıkan risklerden daha çok endişeleniyorum ”diye uyarıyor.
Yatırımcılar endişeler yüzünden portföylerindeki emtia varlıklarını elden çıkarıyor. Çin’e dair endişelerin artmasıyla birlikte geçtiğimiz hafta yüzde 3 düşen bakır kaybını pazartesi günü yüzde 1,4 oranında derinleştirdi.
“Ekonomik yavaşlama deflasyonist olabilir”
CNBC kanalına konuşan Stratejist Kleintop, “Bunların bazıları Çin’in piyasalarda tartışılan bir sonraki risk olacağının belirtileri olabilir. Çin hükümeti altyapı harcamalarını yavaşlattı. Özel sektör harcamalarının devreye gireceğini ve bunu telafi edeceğini düşünüyordu. Yükselen faiz oranları, sıkılaşan kredi koşulları ve konut pazarında yeni teminat gereksinimleri nedeniyle bunun gerçekleşeceğinden emin değilim” diye konuştu. Çin ekonomisinin para birimi yuanı zayıfl atacak kadar güç kaybetmesi ve emtia cephesinde satışların sürmesi başta gelişen ülkeler olmak üzere diğer piyasalar açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in bu yıl kasımda gerçekleştirilecek Komünist Parti Kongresi’nde gücünü sağlamlaştırması bekleniyor. Wells Fargo Investment Institute’ün uluslararası yatırım baş stratejisti Paul Christopher, “Siyasi riskler giderildi, dünyadaki en büyük risk enfl asyon değil defl asyon. Çin’deki belirgin bir yavaşlama defl asyonist olabilir. ‘Çin krizi’ uzun süredir yüksek etkiye, fakat düşük olasılığa sahipti. Gelinen noktada ise ekonomik yavaşlama riski yüksek olasılık ancak etkisi büyük ihtimalle düşük ” diye görüş bildiriyor.
Christopher, dünyanın geri kalanının birkaç yıl yıl öncesine göre daha güçlü olduğunu ve olası krize daha iyi dayanabileceğini savunuyor. Ve ekliyor: “ Çinliler, istikrarı sağlamak için reformların hızını ayarlayabileceklerini gösterdiler. Piyasanın istikrarını riske atmak istemediklerini kanıtladılar.
Ancak bilinmeyenler hala ortada. VIX oldukça düşük. Borsalar rekor yüksek seviyelerin yakınında. Geri çekilmeye neden olabilecek sinyal alabilir miyiz? Eğer ekonomik toparlanmayı etkilemiyorsa tavsiyemiz alım yapılması yönünde.
Gelişen ülkelerde borsa çıkıyor, paralar düşüyor
Gelişmekte olan ülke borsaları ve döviz kurları arasındaki ayrışma yeniden başladı. Gelişmekte olan ülke borsaları ABD ve Avrupa borsalarını takip ederek yükselmeye devam ediyor. Gelişmekte olan döviz piyasaları ise Fed baskısıyla geriliyor. Fed’in faiz artışını hızlandırabileceği ve doların güçleneceği endişesi tarım dışı istihdam verisi sonrası gelişmekte olan ülke paralarında sert bir satışa yol açtı. Güney Afrika Randı, Meksika Pezosu, Polonya Zlotisi ve Türk Lirası hafta sonundan beri dolara karşı en çok değer kaybeden gelişmekte olan para birimleri. Bloomberg’in takip ettiği 24 gelişen ülke para biriminden 16’sı düşüşte.
Dolar/TL, 3.60’ı aştı
TL, 3.60’ın TL dolar karşısında dün 3.6027’ye kadar yükseldi ve gelişen ülke para birimleri arasında en büyük düşüşü kaydeden paralar arasında yer aldı. Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester, Fed’in faizleri yükseltmeyi geciktirmesi durumunda bunun ekonomide resesyona neden olabileceğini belirtmişti.
Emtiada ralliyi frenleyen 3 risk
Emtia fiyatları genellikle ABD Merkez Bankası Fed’in faiz artırım sürecine girmesiyle birlikte toparlanırdı. Haziranda faiz artırımı olasılığının yüzde 90 olduğu bir dönemde ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, emtiada kazançları raydan çıkarabilecek üç risk bulunduğu konusunda uyarıyor.
■ Geleneksel petrol üretiminin sıçrama yapması zaman alırken, kaya gazı için tepki süresi çok daha kısa. Böylece petrol arz esnekliği artırıyor. Bu da, talebin güçlenmesine rağmen emtia getirisinin geçmişe oranla daha düşük kalmasına neden oluyor.
■ Çin’in sanayi metalleri talebindeki artışın geçmişe oranla zayıf olması emtia fiyatlarının düşmesine katkı sağlayacak. 1990’da 660 bin ton olan Çin’in rafine bakır talebi, 2015 yılında 10.2 milyon tona yükseldi. Bu bakır talebindeki toplam küresel büyümenin yüzde 90’ına denk geliyor.
■ Fed’in bu yıl için üç, 2018’de de dört faiz artışı yapmasını bekliyoruz. Bu faiz döngüsünün önceki döngülerden farklı olması emtia getirilerinin tarihsel performansının da farklı olmasına yol açacak.