Piyasalara Fed etkisi negatif oldu
Küresel piyasalar Fed sonrasında negatif seyrediyor
İSTANBUL - Küresel piyasalar ABD Merkez Bankasının (Fed) tahvil alım programını aylık 10 milyar dolar azaltma kararının ardından yaklaşık bir haftadır içinde bulunduğu düşüş trendini devam ettiriyor.
ABD'de Fed'in geçen ay olduğu gibi bu ayki toplantıda da tahvil alım programını 10 milyar dolar azaltarak 75 milyar dolardan 65 milyar dolara indirmesinin ardından 10 yıl vadeli tahvil faizleri gerilese de hisse senedi piyasaları negatif seyretmeye devam etti.
Dow Jones endeksi günü yüzde 1,19 oranında düşüşle 15.739 puandan tamamladı, böylece iki ayın dip seviyesi ve analistlerin kritik destek seviyesi olarak nitelendirdikleri 15.700 puan desteğini test etti.
S&P 500 endeksi dün 100 günlük hareketli ortalamasının geçtiği 1.771 puana kadar geriledikten sonra günü bu seviyenin hemen üzerinde 1.774 puandan kapattı.
Fed kararının ardından bugün Asya borsalarında da satış baskılarının arttığı görüldü. Japonya'da dolar/yen paritesi dar bantta dalgalı seyrini devam ettirirken Nikkei 225 endeksi yüzde 2,45 oranında düşüş kaydetti.
Yarın resmi tatile girecek olan Çin'de Şangay bileşik endeksi kapanışa doğru dünkü kapanışa göre yüzde 0,8 değer kaybetti. Hindistan'da Sensex 30 endeksi yüzde 1'in üzerinde geriledi.
Avrupa hisse senedi piyasaları dün satıcılı seyrini devam ettirirken bugün işsizlik oranının açıklanacağı Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,75 değer kaybetti.
Yurtiçi piyasalarda ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) güçlü faiz artırım kararının ardından 2,17 seviyesine kadar gerileyen dolar/TL'nin küresel piyasalara paralel olarak tekrar yükselişle geçmesi, hisse senedi piyasalarında satış baskılarının etkisini artırmasına ve hem daha likit olması hem de karlılıklara ilişkin endişelerle banka hisselerinde yoğunlaşmasına neden oldu.
Analistler, endeksin önceki destek seviyesi olan 61.100 puanın altına kadar geriledikten sonra tepki alımlarıyla 62.000 puanın hemen üzerinde günü tamamladığına dikkati çekerek, bu seviyelere yaklaştıkça tepki alımlarının güçlenebileceğini ancak yükseliş hareketi için küresel piyasalarda ve yurtiçinde ılımlı bir havanın oluşması gerektiğini kaydediyor.