"Kredi genişlemese de karlılık etkilenmez"

ANKARA - DenizBank Ekonomik Araştırma ve Strateji Grup Müdürü Ercan Ergüzel, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in bankacılık sektörü raporunda kredi hacminin yüzde 15 ile sınırlı kalmasının net kar marjlarının gelecek 1-1,5 yılda düşmesine neden olabileceği tespiti ile ilgili, "Bankaların 2012 yılında da kredi artışının yüzde 15 olmasına karşın karlılıklarını arttırmaya devam ettiklerini hatırlamak gerek" dedi.

Ergüzel, Moody's'in beklentilerinin 2008 krizinden itibaren var olduğunu belirterek, performansa bakıldığında ise 2011 yılı dışında karlılık oranlarının sürekli yükseldiğini söyledi.

Moody's'in ortaya koyduğu sebeplerin; faiz marjlarının daralması, sorunlu kredilerdeki artışlar gibi henüz gerçekleşmemiş risk alanları ve uzun süredir konuşulan daha orta vadeli riskler olduğunu dile getiren Ergüzel, "Belki tek elle tutulur olan kredi artışının yüzde 15 ile sınırlanacak olmasının hacim üzerinden karlılığı etkileme riski. Ama bu noktada da bankaların 2012 yılında da kredi artışının 15 olmasına karşın karlılıklarını arttırmaya devam ettiklerini hatırlamak gerek" değerlendirmesinde bulundu.

Kredi genişlemesinin bu yıl yüzde 13-15 bandında kalmasının beklendiğinin hatırlatılması üzerine Ergüzel, Merkez Bankası'nın, faiz koridorundaki indirimleri aslında rekabetçi bir para birimine sahip olmak amacı ile yaptığını kaydetti.

Banka'nın, faiz indirimlerinin kredi artışına neden olmaması için munzam karşılıkları yükseltmeye devam ettiğini anlatan Ergüzel, "Otoritelerin elinde kredileri istenilen oranda tutmak için araçlar mevcut" diye konuştu.

 

"Ortalama mevduat vadeleri uzuyor"

 

Uzun vadeli mevduatlara yönelik stopaj indirimi uygulamasının kredi vadeleri ile mevduat vadelerini birbirine yaklaştırmak gibi bir sonucu doğurup doğurmayacağına ilişkin de görüşlerini paylaşan Ergüzel, kredi/mevduat oranının son aylarda yüzde 102 civarında yatay seyretmeye başladığını belirterek, bunda hem mevduat artış hızının toparlanması hem de alınan önlemlerle kredilerin yavaşlatılmasının etkili olduğunu kaydetti.

Vade uyumsuzluğu konusunda mevduat vadesini uzatmak için alınan son önlemlerle ortalama mevduat vadesinin yeniden yükselmeye başladığına ve 60 güne yaklaştığına işaret eden Ergüzel, "Fakat halen bir yılın üzerindeki kredi vadesine kıyasla oldukça kısa vadeli. Bankalar bu vade uyumsuzluğunu faiz IRS'leri gibi türev ürünlerle veya uzun vadeli toptan finansmanla kapatıyorlar. Son yıllarda giderek artan bir oranda kullanılan tahvil ihraçları da kaynak vadesinin uzaması anlamında oldukça faydalı oluyor" ifadesini kullandı.