S&P notu aynı bıraktı ödev belli
S&P Türkiye’nin “BB+” olan kredi notunu teyit etti, görünüm “durağan” olarak açıklandı
Kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s, Türkiye’nin dış finansmana bağımlılığının yarattığı risklere karşılık para politikasında esneklik ve mali büyümenin güçlü bir tampon sağladığını belirterek, Türkiye’nin kredi notunu BB+ olarak teyit etti, görünümü ise “durağan” olarak açıkladı.
S&P “durağan” not görünümünün, bir yıl içinde kredi notunun artırılması ya da düşürülmesi ihtimalinin üçte birden az olduğuna işaret ederken maliye ve para politikasının seçimlerden bağımsız uygulanması halinde kredi notunda artışı değerlendirebileceğini de belirtti. S&P değerlendirmesinde, liradaki değer kaybının Türkiye’nin net borçlarındaki artışta etkili olduğu ifade edilerek, “Kısmen küresel koşullardaki değişimin de etkisiyle liradaki zayıflığın Türkiye’nin net dış borç pozisyonunun GSYH’ya oranının bu yıl yüzde 62’ye yükselmesinde rol oynayacağını tahmin ediyoruz” denildi.
Büyümede kur etkisi yükseliyor
S&P Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir düzeyin bir kademe altında olan BB+ seviyesine Mart ayında yükseltmişti. S&P tarafından yapılan açıklamada yüksek cari açık nedeniyle Türkiye’nin dış kaynaklı riskleri olduğuna dikkat çekerek, cari açıkta belirgin artışın notu aşağı çekebileceği belirtildi. Diğer kredi derecelendirme kuruluşları Moody’s ve Fitch, Türkiye’yi yatırım yapılabilir seviyede değerlendiriyor. Türkiye’nin kredi notu üzerindeki kısıtlayıcı faktörün dış riskler olduğunu belirten S&P, “TCMB’nin verilerine göre kurumsal sektörün net kısa dış borç pozisyonu GSYH’nin yüzde 20’sine denk geliyor, yani Türkiye’deki büyümenin, kur hareketlerine son derece hassas hale geldiğine işaret ediyor” dedi.
Seçimden bağımsız politika not artışı için şart
S&P maliye ve para politikasının gelecek iki yılda yapılacak üç seçimden bağımsız olarak uygulanması halinde Türkiye’nin notunu yükseltmeyi değerlendirilebileceğini belirtti. Raporda, “Otoriteler mali ve parasal politikaları seçim döngüsü konjonktüründen bağımsız olarak uygulamaya devam eder, dış borçlanmaya daha az bağımlı ve daha dengeli bir büyümeye destek olursa, Türkiye’nin kredi notunu artırmayı değerlendirebiliriz” denildi. Kuruluş, işgücü ve yatırıma destek olacak yapısal reformların büyümeye etkisi belirginleşirse de not artışını değerlendirebileceğini ifade etti.
Cari açıkta belirgin yükseliş notu aşağı çeker
S&P Türkiye’nin dış bağımlılığını artıracak gelişmeler ve dış borçlanma maliyetlerindeki artışın ise kredi notunun indirilmesine neden olabileceğini belirtti. Raporda, “Kredilerin GSYH’ye oranı artmaya devam eder cari açık belirgin bir şekilde açılır, Türk ekonomisinin dış bağımlılığı artış gösterirse kredi notunda indirimi değerlendiririz” denildi. S&P Türkiye’nin kredi notunu “sözleşme olmaksızın” değerlendiriyor. Hazine Müsteşarlığı’nın Moody’s ve Fitch ile değerlendirme anlaşması bulunuyor.
Önümüzde üç seçim var ama ekonomide risk yok
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, S&P’nin “Türkiye’de yapısal reformlar, istihdam ve yatırımı artırırsa not artışı değerlendirilebilir” görüşü ile ilgili olarak da NTV’nin canlı yayınında şunları söyledi: “Normalde Türkiye’de bir tane bile seçim olsa, çok büyük riskler ekonomi üzerine gelmeye başlardı ve uluslararası derecelendirme kuruluşları da bunu farklı değerlendirirlerdi. Mart ayında mahalli seçimler var, ondan sonra cumhurbaşkanlığı seçimi, ondan sonra da genel seçim var. Neredeyse 1 yıl içeresinde bütün bunlar gerçekleşecek ve önümüzdeki 1 yıl içerisinde Türkiye ekonomisi üzerinde siyasi veya ekonomik büyük bir risk oluşmadığı kanaatinin uluslararası camiada yaygın olması önemli bir hadise.”
Türkiye’ye sermaye girişi azalınca not değişmedi
Standard & Poor’s Türkiye Başanalisti Eileen X. Zhang, CNBC-e yayınında Türkiye’nin notunu değerlendirdi. Fed kararıyla Türkiye’ye gelen sermaye girişlerinin azaldığını söyleyen Zhang, “Reytingin bu yüzden aynı kalmasına karar verdik” şeklinde konuştu. “Türkiye’nin görünümü uzun vadede güçlü” diyen Zhang, kredi notunun Türkiye’nin belirleyeceği ekonomi politikalarına bağlı olduğunu söyledi. Zhang şöyle devam etti: “Dış faktörler karşısında uygulanacak iç mali ve parasal politikaları izleyeceğiz. Dış riskler, Türkiye’nin hala riskleri içerisinde nispeten yüksek. Politika yapıcılarının bu faktörleri göz önüne alması çok önemli.”