SPYD, 2013'ü sermaye piyasası yılı ilan etti
Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği, yatırımcının bilinçlendirilmesi amacıyla 40 haftada tüm Türkiye'yi dolaşacak. SPYD, işbirliği için sektördeki diğer aktörlerin de kapısını çalacak.
Ferhat POLAT
İSTANBUL - Türk mali piyasasının çiçeği burnundaki yeni oluşumu Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD), faaliyetlerine hızlı başlıyor. 2013'ü sermaye piyasası yılı ilan eden SPYD, ilk iş olarak gördüğü 'bilinçli yatırımcı' için kolları sıvadı.
Derneğin kuruluş amacı ve hedeflerini DÜNYA'ya anlatan Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Yönetim Kurulu Başkanı Arif Ünver, tasarruf sahibinin algısını açmak istediklerini ve dernek olarak 2013'ü sermaye piyasası yılı ilan ettiklerini açıkladı. En önemli görevlerden biri olarak kabul ettikleri yatırımcının bilinçlendirilmesi konusunda harekete geçtiklerini söyleyen Ünver, "Bilinçli yatırımcı seferberliğiyle ilgili programlarımız hazır. 40 haftada tüm Türkiye'yi bilinçlendireceğiz. Gerçek manada objektif bir şekilde bilinçli yatırımcı eğitimleri vereceğiz. Bu projeye de başkent Ankara ile başlıyoruz" dedi.
Mevcut finansal okur yazarlık projesinin çok iyi niyetli bir yaklaşım olduğunu belirten Ünver, "Ancak, böyle bir zeminde yatırımcıyı ne kadar bilinçlendirirseniz yatırımcı sayısı o kadar azalır" görüşünü paylaştı. Bilinçlendirme eğitimlerini verirken, dernek olarak daha büyük mecralara ulaşacaklarını kaydeden Ünver, şöyle konuştu: "OECD verilerine göre Türkiye'de ortalama eğitim seviyesi 6,5 yıl. Bu nedenle böyle bir eğitim düzeyi yapısına finansal okur yazarlık tam olarak uygun değil, biraz ağır kaçıyor. Biz sermaye piyasası ile ilgili eğitimleri, sokaktaki vatandaşın anlayabileceği şekilde anlatacağız. Hedefimizde sadece mevcut yatırımcı kitlesi yok. Potansiyel sermaye piyasasının unsuru olmaya aday herkese ulaşacağız. "
Düzenleyici denetleyici otoritenin iş yükünü alacağız
Türkiye'de nitelikli finansal alemin kısa bir geçmişi olduğuna değinen Ünver, hızlı yol almak adına da doğal olarak bazı deformasyonlar yaşandığını söyledi. Sermaye piyasalarının öneminin çok iyi kavranması gerektiğini belirten Ünver, "Tüm aktörler, bunu algılayabilirse sonrası için çözüm üretmek çok daha kolaylaşır. Dernek olarak farkımız ise tüm bu konulara, sıkıntılara sadece işaret etmekle kalmayacak olmamız. Her konuda çözüm önerileri sunacağız.
Sadece eğitimle ilgili çalışmalarımız da olmayacak. Halka açık şirketlere, açılma niyetinde olanlara da gidip gerçek anlamda halka arzın ne olduğunu anlatacağız. Bu konularda düzenleyici denetleyici otoritenin iş yükünü de almış olacağız. İleriki dönemde İMKB, SPK ve Aracı Kuruluşları Birliği'nden işbirliği talep edeceğiz. Düzenleyici-denetleyici otoritenin zemini uygun hale getirmesi gerekiyor. Bir fikir kulübü oluşturulması ve beyin fırtınası yapılması lazım. Tek bir tarafın bakış açıcıyla çözüm üretmek mümkün değil. Tüm aktörlerin ortak noktayı bulup, asgari müşterekte buluşması şart" diye konuştu.
Bir iki şirket bir an önce işleme açılmalı
Yeni SPK Kanunu, düşen faizler gibi pozitif gelişmelerin yaşandığı bir süreçten geçildiğine vurgu yapan SPYD Başkanı Ünver, şunları söyledi: "Türkiye tarihi bir fırsatla karşı karşıya. Bu fırsatın daha net anlaşılması, farkına varılması için sesimizi yükseltiyoruz. Böyle bir zamanlamada küskün yatırımcının da piyasaya yeniden kazandırılması gerekiyor.
Örneğin, faaliyetlerine devam ettiği halde, borsada işlem sırası kapalı şirketler var. Açılabilirliği en uygun olan bir iki şirketin bir an önce işleme açılması bu küskün yatırımcının da gönlünü alır. Çünkü mevcut sistemin içindeki tasarruf sahipleri bu işten zarar görüp dışarıya negatif enerji yaydığında, potansiyel yatırımcının da önünü kesiyor. İçerde mutsuz kitlenin yüzünün gülmesi lazım ki, dışardaki yatırımcıyı da umutlandırsın. 100 milyarın üzerinde yastık altı paradan bahsediliyor. Bu paranın karakterini iyi tanırsınız hedefinize ulaşırsınız. Bu para sisteme güven duymayan paradır şu an."
Nitelikli halka arzlar piyasayı büyütür
Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefi olduğuna değinen Ünver, bugüne kadar bankacılık sistemi üzerine inşa edilen bir düzenle gelindiğini, bu noktadan sonra da sermayenin tabana yayılarak sinerji yaratılması ve nitelikli finansal alem denilen sermaye piyasalarının devreye alınmasının gerektiğini vurguladı.
Sağlıklı olmayan büyümenin kalıcı olmayacağını kaydeden Ünver, şöyle devam etti: "Bunun en güzel örneklerden biri halka arz seferberliği. Halka arz seferberliğinde hedef konuldu. Bu hedeflerin tutturulması için irili ufaklı birçok şirket halka açıldı. Son halka arzlardan bir kaçı hariç, çoğu halka arz fiyatının altında kaldı. Pişmanlık var. Çünkü olaya niceliksel yaklaşıldı. Nitelikli halka arz yapılsın, daha az olsun. Daha sağlıklı ve kalıcı olur, bu da piyasayı büyütür."
Büyük halka arzlar için 'teşvik' önerisi
Büyük halka arzları yapmak için şirketlere bir takım menfaatler sunulabileceğine işaret eden Arif Ünver, örneğin İSO 1000'de halka açılmak isteyen firmaların kurumlar vergisinin yüzde 20'den yüzde 10'a düşürülebileceğini aktardı.
İSO 1000'deki firmaların yaklaşık yüzde 10'unun halka açık olduğunu belirten Arif Ünver, bu konuda yaptıkları çalışmayı ise şöyle paylaştı: "2011 sonu itibariyle tahakkuk eden toplam kurumlar vergisi 29 milyar lira ve bunun 6 milyarı İSO 1000'deki firmalardan gelmiş. Halka arza teşvik için kurumlar vergisi yüzde 10'a inerse devletin feragat edeceği rakam 3 milyar lira.
Diğer taraftan 2011 yılı verilerine göre İSO 1000'deki firmaların özkaynak toplamı 177 milyar lira ve bu firmaların 111 milyar lira ödenmiş sermayeleri var. Ortalama defter değeri 1,60. Şu anda İMKB'de piyasa değeri/defter değeri ortalaması 1.70'ler civarında. Bu firmalar piyasa ortalamasındaki çarpanlarla halka açılırlarsa halka arz fiyatı ortalama 2.70 lira olacaktır. 111 milyar lira ödenmiş sermeyesi olan şirketlerin yüzde 50'si halka açıldığında bunun yarısı 55 milyar lira yapar. O rakamla halka arz fiyatını çarptığınızda 150 milyar lira kaynak yaratılır. Sonuç olarak; hem büyük firmalar halka arz edilir. Hem yastık altındaki para çekilir ve 150 milyar lira kaynak yaratılır. Ayrıca dolaylı dolaysız vergilerle devlet feragat ettiğinin daha fazlasını alır. Son katkısı ise hisse senedi stoğu bir anda üçe katlanır."
Gürültü yapmaya gelmiyoruz
Derneğin, kişilerin üzerine inşa edilecek bir oluşum olmadığını ve her zaman tüzel kişiliğinin ön planda olacağını vurgulayan Ünver, "Düzenleyici denetleyici otorite ve sermaye sahipleri birer kurumsal kimliğe sahip, bundan sonra tasarruf sahiplerinin de bir kurumsal kimliği olacak. Bu zincirin zayıf olan halkasını güçlendireceğiz. Pozitif bir yaklaşımla bu işe soyunduk. Sektörde gürültü yapmaya gelmiyoruz" diye konuştu.