Tahvildeki oynaklık para piyasasını da vurdu
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi'nin piyasaların yüksek volatiliteye hazırlıklı olması gerektiği açıklamasının ardından para piyasalarında oynaklık arttı
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi'nin piyasaların yüksek volatiliteye hazırlıklı olmasının gerektiği açıklaması, para piyasalarında oynaklığı artırdı.
Küresel piyasalarda özellikle dün ECB'nin yıl sonu enflasyon tahminini yükseltmesi ve ECB Başkanı Draghi'nin piyasaların yüksek volatiliteye hazırlıklı olmasının gerektiği açıklamasının ardından tahvil faizlerinin yükseldiği, başta gelişen ülke para birimleri olmak üzere para piyasalarında da volatilitenin arttığı görüldü.
Euro, hızlı bir şekilde yükselen Almanya 10 yıllık tahvil faizlerinin etkisiyle tüm para birimleri karşısında yükselişe geçerken, gelişen ülke para birimleri karşısında yüzde 2'yi bulan oranda değer kazanması dikkati çekti.
Almanya 10 yıl vadeli tahvil faizleri son 4 işlem gününde yüzde 0,47'den yüzde 1'e kadar çıkarken, euro/dolar paritesi de 1,09'dan 1,14 sınırına kadar yükseldi. Dolar endeksi de bugün yüzde 0,70 düşüşle 94,65'e kadar geriledi.
Dolar endeksindeki düşüşe karşın tahvil piyasasında artan volatilite para piyasalarında özellikle gelişen ülke para birimleri üzerinde baskı oluşturdu. Euro, Güney Afrika Randı karşısında yüzde 1,30, Brezilya Reali karşısında yüzde 0,80, Rusya Rublesi karşısında yüzde 2 değer kazanırken, TL karşısında da yüzde 1,20 yükselerek yaklaşık son bir ayın en yükseği olan 3,0777'yi gördü.
Analistler, Draghi'nin açıklamalarının belirsizliklerin ve özellikle piyasa faizlerindeki sert dalgalanmaların devam edeceği beklentisini artırdığını, bunun da başta gelişen ülke para birimleri olmak üzere para piyasalarını etkisi altına aldığını ifade ediyor.
Yurt içinde de küresel piyasalarda artan belirsizliklerin etkisiyle TL'nin değer kaybettiğine dikkati çeken analistler, öncelikle Euro Bölgesi'nde volatilitenin azalması durumunda fiyatlamaların daha sağlıklı yapılabileceğini tahmin ediyor.
"Piyasalardaki oynaklık son hızla devam edebilir"
Phillip Capital Araştırma Direktörü Özlem Bayraktar Gökşen, paritedeki yükselişin hem ABD hem de AB'den gelen veri ve haber akışının etkili olduğunu ifade ediyor.
ABD tarafından gelen verilerin aktivitenin gücü konusunda önemli hayal kırıklıkları yaratır nitelikte olduğunu belirten Gökşen, pazartesi günü gelen ISM imalat verisinin aslında güçlü dolar beklentisini destekler görünümde ancak daha sonrasında nisan ayı fabrika siparişleri verisinin ve mayıs ayı ISM Hizmet Endeksi verisinin önemli oranda beklentilerin altında gerçekleştiğini anımsattı.
AB tarafında beklentilerden daha kuvvetli mayıs ayı enflasyon gerçekleşmesi görülmesinin euroya karşı olan güveni ve iştahı artırdığını dile getiren Gökşen, şunları kaydetti:
"Bunun yanı sıra tahvil faizlerinde de yükselişlerin yaşandığı görüldü. Buna ek olarak ECB kararı ve arkasından ECB Başkanı Draghi'nin konuşması sonrasında da parite tarafında bir yükseliş olduğu görüldü. Draghi konuşmalarını çokça dengeli bir zemin üzerinde gerçekleştirmeye çalışırken, aşırı iyimser bir görüntü yaratıp yatırımcı algısında bir bozulmaya neden olmak istemiyor. Bütün bunlara ek olarak ve hatta daha öncelikli bir konu Yunanistan. Bu ülke ile ilgili gelişmeler halen belirsizliğini koruyor olsa da son birkaç gün içerisinde iyimser ve somut adımlara ilişkin daha çok haber akışı olduğu görüldü. Dolayısıyla euronun güçlenmesi arkasında yatan en önemli gelişmelerden biri olma özelliğini taşıyor."
Haftanın son işlem gününe yaklaşıyor olunmasına rağmen halen oynaklığın son hız devam edebileceğini söyleyen Gökşen, haftanın en önemli verisinin ABD mayıs ayı tarım dışı istihdam verisini olduğunu ifade ediyor.
Gökşen, piyasa beklentilerinin 220 bin üzeri bir istihdam artışı olduğunu ve beklentilerden iyi gelen bir veri olması durumunda euro/dolar paritesinde sert bir düşüş görülebileceğini öngörüyor.
İstihdam verisinin piyasa beklentisinden kötü olması durumunda euronun daha desteklendiği bir piyasa reaksiyonunun çok daha güçlü bir şekilde kendini gösterebileceği tahminini aktaran Gökşen, "Beklentiler doğrultusunda ya da bir miktar altında/üstünde bir rakamın ise piyasada karşılanma gücü biraz daha sınırlı ancak yine de etkili olacaktır" dedi.
AB'nin yaz aylarında tahvil alım miktarlarında önden yüklemeli bir strateji gerçekleştireceklerini açıkladığını hatırlatan Gökşen, burada ne güçte bir önden yükleme yapılacağının önemli bir faktör olsa da söz konusu stratejinin temel olarak euro üzerinde aşağı yönlü bir etkisinin olduğu dile getiriyor.
Özlem Bayraktar Gökşen, haziran Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında bir faiz kararı beklenmiyor olsa da biraz daha şahin bir duruşun sergilenme olasılığının düşük olmadığının ifade edildiğini sözlerine ekledi.