TBB Başkanı Aydın: İstanbul Yaklaşımı gibi bir düzenlemeye kimse itiraz etmez

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Aydın, "Birden fazla bankanın bir firmayı yeniden refinanse etmesi gerektiğinde kurumsal duruş ve disiplin gerekiyor. İstanbul yaklaşımıyla bir dönem yapmıştık. Ülke bilançosuna katkı sağlayacak bir düzenlemeye kimse itiraz etmez" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Son dönemin önemli gündem maddelerinden biri olan 'kredi yapılandırma' konusunda değerlendirmede bulunan Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, cari koşullarla yapılandırma isteğinin gayet normal olduğunu belirterek, yapılandırmaların bankalar tarafından ticari mantık çerçevesinde yerine getirildiğini söyledi.

NTV İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtlayan Hüseyin Aydın, "Kamuoyunda tartışılan ve belli bölümlerini yapılandırdığımız firmalardan bu süre içinde ciddi tahsilatlar yaptık. Yeniden yapılandırmayı kimse teşvik etmiyor. Ama bu bir zorunluluksa bunu yapacağız. Bir firma gerçekten ayakta durmayacaksa onun için donuk alacak sistemini çalıştırmak daha iyi bir şeydir. Sadece biz yapmıyoruz diğer ülkelerde de bunlar yapıldı" diye konuştu.

Birden fazla bankanın bir firmayı yeniden refinanse etmesi gerektiğinde kurumsal duruş ve disiplin gerektiğini söyleyen Aydın, "İstanbul yaklaşımıyla bir dönem yapmıştık. Ülke bilançosuna katkı sağlayacak disiplin getirecek bir düzenlemeye kimse itiraz etmez" dedi.

"Nakit akışı sıkıntılı olan firmalar sorunlu değildir"

Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: "İkinci grup krediler (yakın izleme) canlıdır, şu anda geldiğimiz nokta, daha önce yüzde 95-96 olan standart nitelikli kredilerin oranı şu anda yüzde 91'lerde. İkinci grupta izlediğimiz krediler sorunlu krediler değildir. Sorunlu şekle dönüşebilecek kredi miktarı yüzde 10-15'ler civarıdır. Nakit akışı sıkıntılı olan firmalar sorunlu değildir."

Bankacılık sistemi aktiflerini yönetmeyi iyi biliyor

Bankacılık sektörünün 7 aydaki performansını değerlendiren Aydın, "Uzun yıllardır bankacılık sektörünün olumlu yönlerinden bahsettik, halen de öyle. Bunu bilançolarda da görüyoruz. Bankacılık sistemi aktiflerini yönetmeyi iyi biliyor. Türk bankacılık sistemi ekonominin büyümesine olan katkıları yarıyılda da sürdürdü. Bilanço büyüklüğü 3,7 trilyon liraya ulaştı. Türkiye yakalamış olduğu siyasi istikrarı ve güçlü ekonomi yönetimini bankacılıkta da gösterdi. Bilançomuzun yüzde 64'ü bireylere ve firmalara verilen kredilerden oluşuyor. Krediler içinde kurumsalın payı yüzde 80 düzeyinde. Bankacılık sistemi yılın ilk yarısında kredilerde sabit fiyatlarla yüzde 13 büyüdü. Yıl sonu itibarıyla yüzde 15-16'da seyredeceğini düşünüyoruz. Sorunlu kredilerin oranı yüzde 3'ler civarında. Bu Türk bankacılık sisteminin aktiflerini iyi yönettiğinin bir sonucudur. Yüzde 7-7,5 civarında yakın izleme rasyomuz var." dedi.

"Kredi kullandırma iştahında kayıp olmaz"

"Türk bankacılık sistemi ülkenin büyümesinden bağımsız büyüme politikası uygulayamaz" diyen Aydın şunları kaydetti: "Mevduat dışı kaynağımızın bilançodaki payı yüzde 30. Türkiye'de mevduat tarafında da çok olumlu gelişmeler var. Mevduatı bulabildiğimiz sürece Türk bankacılık sektörünün kredi kullandırma iştahında hiçbir kayıp olmadı, olmayacak."

"BDDK'nın taslağının kredi kalitesi etkisi cüzi olur"

Krediler ve kredi kartlarına yönelik düzenlemeyle ilgili değerlendirme yapan Aydın, "Ekonomi yönetimi gidişata göre alınması gereken önlemleri alıyor. Çok iyi bir iletişimimiz var. Biz görüşlerimizi bildirdik. Bankaların bilançolarından ziyade ülkenin bilançosuna olan etkisine bakmak lazım. BDDK'nın görüşe sunduğu taslağı bankacılık sektörünün ihtiyaç kredilerini biraz sınırlar, kredi kalitesine etkisi cüzi olur" şeklinde konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir