TBB Başkanı Aydın: Soluklanacağız ama durmayacağız

TBB Başkanı Hüseyin Aydın, "Mevcut küresel dengesizliklerden dolayı iniş çıkışlar olabilir, önemli olan bunları iyi yönetmemizdir, iyi yöneteceğimize inanıyoruz" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ECE CEYHUN

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, Avrupa Birliği'nin 10 yılda yapamadığı 'büyüme' hamlesini Türk bankacılık sektörünün 6 ayda yaptığını ve 3 çeyrekte toparlandığını belirtti. Hüseyin Aydın, "Elde avuçta ne varsa krediye verdik. İnişten daha hızlı bir çıkış yaşadık" dedi. Türk bankacılık sektörünün gücünü hep anlattıklarını ve son dönemde yaşanan gelişmelerle bu gücün 'blöf' olmadığını da ispatladıklarını vurgulayan Aydın, "İlk 6 ayda çok hızlı koştuk, şimdi soluklanacağız ama durmayacağız" dedi.

TBB Genel Sekreteri Ekrem Keskin de sektörün ilk yarıda çok hızlı koştuğunu ve geçen ayın aynı dönemine göre yılın 7 ayında 2 katından fazla olduğuna işaret ederek "Yılın ikinci yarısında kredi büyümesinde makul bir düzeye gelinecek. İlk yarıda aylık 30-35 milyar liralık bir kredi artışı olmuştu. İkinci yarıda bunun 15-20 milyar liraya geleceğini tahmin ediyoruz ki, bu da makul bir seviyedir" öngörüsünde bulundu. Keskin yılın tamamında ise toplam kredi büyümesinin 2016'nın 2 kat artış ile tamamlanabileceğini de belirtti.

Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ümit Leblebici ve Genel Sekreteri Ekrem Keskin'in katılımıyla sektörün 7 aylık gelişimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

TBB Başkanı Hüseyin Aydın, ekonomide ve düzenlemelerde yerel inisiyatiflerle esneklikleri iyi kullandıklarını anlattı. Aydın, şimdiye kadar 313 bin müşteri için 207 milyar TL'lik kullandırım yapıldığını kaydederek limitte çok cüzi bir miktarın kaldığını aktardı.

KGF'nin önümüzdeki dönemde sektörel bazlı teşvik verebileceği farklı opsiyonların konuşulduğunun hatırlatılması üzerine ise Aydın, "Önümüzdeki dönemde farklı sektörler için farklı şekildeki uygulamalar olabilir. Biz ona da destek veririz. Dış ticareti artıran, döviz kazandırıcı, daha selektif veya farklı yüzdelerle bazı uygulamalar olabilir ama bugün için somutlaşmış herhangi bir konu söz konusu değil” ifadelerini kullandı.

Kredibil olmayana kredi vermedik

Kredibil olmayan hiç kimseye KGF kefaletiyle kredi vermediklerini vurgulayan Aydın, "Zaten ticari hayatın içinde bulunan ve bu ticari işlerle edimlerini yerine getirebilecek üreticinin, tacirin, esnafın hayatını kolaylaştırdık. Bu müşterilerden limiti artan da olmuş olabilir, limit içindeki belli bir bölümünün vadesi yeniden yapılandırılarak KGF'leştirilmiş olan da olabilir. Kredi kalitesi bakımından yeni vade bankacılık anlamında herhangi bir taze krediden daha faydalı olabilir" yorumunu yaptı.

Aydın, "KGF ile hayata tutunup üretim yapan bir firmanın, işçileri için sosyal güvenlik ödemeleri ve devlete vergi ödemesinin toplam getirisi ile yükümlülüğünü yerine getirememesi halinde Hazine'nin cebinden çıkacak miktarı düşündüğümüzde bu işten devlet karlı çıkıyor" dedi.

Aydın, "Türk bankacılık sektörü ülkenin özel ve önemli sektörlerinden biridir. Bugüne kadar yaptıkları bundan sonra yapacaklarının teminatıdır. Türkiye'de kim yatırım yapmak, üretmek istiyorsa Türk bankacılık sistemi onun yanında olmaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.

Hüseyin Aydın, özellikle gelişmiş ülkelerde benzer problemlerle karşılaşınca piyasanın canlanması için atılan adımlar "piyasa dostu" olarak yansıtılırken, aynı uygulamalar Türkiye'de hayata geçirildiğinde "normlar ötesiymiş gibi" algılanmaması gerektiği üzerinde de durdu.

Bankaların kârı da normalleşiyor

Bu yılın ilk çeyrek karlarının geçen yılın aynı dönemine göre kıyaslandığında yüksek olduğunu aktaran TBB Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, ikinci çeyrek itibarıyla karların normalleşmeye başladığını ve bu normalleşmeyi sektör olarak beklediklerini dile getirdi.

Leblebici, ilk çeyrekte yüzde 40'lar seviyesindeki kar artışının ikinci çeyrekte yüzde 20'lere geldiğini, yılın tamamında da kar artışının yüzde 15-20 aralığında olabileceğini söyledi.

Leblebici, banka bonoları konusunda ise "Sermaye piyasalarını geliştirmemiz şart, dolayısıyla hiçbir enstrümana karşı olmamalıyız" diyen Leblebici, "Banka bonoları ağırlıklı olarak yurtdışından finansman sağlayabilecek menkul kıymetleştirme programı. Bunun üzerine mevzuat çalışmaları devam ediyor, bu seneye yetişir mi bilmiyorum ama piyasaya gelmesinin sağlıklı olacağını düşünüyoruz" dedi.

Her bankanın kendi ihtiyacına göre sermaye benzeri kredi tahvili (Tier 2) ihraç edebileceğini söyleyen Leblebici, İş Bankası'nın ihracını kast ederek, "İlk defa TL geldi, devamı gelebilir ama ihtiyaç genelde yabancı parada oluyor. Bazı bankaların da yapacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

Kredilerde yıllık büyüme yüzde 16-18 bandına gelir

Sektör rakamlarını değerlendiren Keskin ise yasal yükümlülükler dışında kaynakların tamamının krediye dönüştüğünün altını çizerek şu bilgileri paylaştı: "Haziran sonu itibarıyla sektörün mevduatı 1 trilyon 578 milyar TL, kredileri 1 trilyon 933 milyar TL, aktif toplamı 2 tirlyon 972 milyar TL, öz kaynakları 331 milyar TL oldu. Bu yılın 7 aylık döneminde 208 milyar lira ek kredi kullandırımı yapıldı.

Bu tutar geçen yılın aynı dönemine göre iki katından fazla artışa işaret ediyor. Makro dengeleri gözeterek büyümeyi destekleyen proaktif yaklaşım olumlu sonuçlar verdi. Büyümenin yüzde 4-5 bandında olması bekleniyor. Kredilerdeki büyümenin mevcut düzeylerde sürmesi öngörülmektedir. Enflasyondaki düşüşün TL mevduat talebini ve beklentileri daha da olumlu etkilemesi beklenmektedir. Piyasalardaki istikrar faizlerde daha ılımlı bir seyri destekleyecektir. Kredilerde yıllık büyümenin yüzde 16-18 bandında seyretmesini bekliyoruz. Mevduat artışının yüzde 12-14, öz kaynak büyümesinin yüzde 13-15 aralığında olmasını öngörüyoruz. Toplam aktif büyüklüğünün de yüzde 12-14 bandında olacağını tahmin ediyoruz."

Paranın dolaşım hızı var, faizler düşmeye başladı

Toplantıda kredi ve mevduat faizlerinin seyri ile beklentilerinin sorulması üzerine TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, "Kredilerdeki büyümenin kaynakta bir baskı yarattığı aşikar. Ama paranın bir dolaşım hızı var. Paranın dolaşım hızı, her bankadan bankaya değişir. Aslında bir süre sonra mevduattaki yüksek faizlerden aşağıya gelişi görmeye başlayacağız. Başladığımızı da düşünüyorum. Enflasyonla beraber bu daha da aşağı gidecektir" dedi.

Bankaların ATM'leri ortak kullanması gündemdeBankaların ATM'leri ortak kullanması gündemde

Leblebici, 2018 in ilk çeyreğinde yüzde 8'e yakın bir enflasyon görmenin sürpriz olmayacağını, enflasyondaki düşüşle beraber faizlerinde de genel seyrin buraya doğru olacağını belirtti. Hala bankacılık sisteminin açığını MB'nin kapattığını hatırlatan Leblebici, oranların yüzde 13-14'lere hatta yüzde 13'e daha da yaklaşabileceğini ifade etti. Hüseyin Aydın ise bir dönem için artan kredi talebinin likiditelerini azalttığına değinerek, "Bir şey azaldığında fiyatı yükselir. Ama 'Çok hızlı koştuk, şimdi bir nefes alma dönemi' dedik. Bu nefes alma döneminde faizler hem pasif hem aktif tarafta aşağıya yönlü hareket etmeye başladı. Her iki tarafın faizlerinin de nihai anlamda Merkez Bankası'nın en son piyasayı fonladığı miktarlara yakın bir yere, yüzde 13 seviyesine gelmesini bekliyoruz. O yönde bir hareket var" diye konuştu. Aydın, bankaların faizi belirleyen değil aracılık yapan müesseseler olduğunu da vurguladı.

Zorunlu karşılıkları biraz indirsinler
BDDK, Merkez Bankası ve ekonomi yönetimiyle iyi bir iletişim içinde olduklarını aktaran Hüseyin Aydın, "Aynı gemide olduğumuzun farkındayız. Yerel inisiyatiflerin uygulanması konusunda çok ısrarcı oluyoruz. Ülke ekonomisinin daha iyi olması hususunda bütün taleplerimizi hemen hemen gerçekleştirdik. Şu anda bir talebimiz yok ama 'Zorunlu karşılıkları biraz indirsinler' deriz" ifadelerini kullandı.