Ziraat triatlon koşmaya hazır
Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ömer Baktır, bankanın değişen kredi kompozisyonunu ve hedeflerini anlattı
Ziraat Bankası, bundan tam 2.5 yıl önce başlatılan dönüşüm projesini tamamladı. Bankanın bilançosu müşteri odaklı olmak üzere yapılandırıldı. Artık reel sektöre, proje finansmanına ve dış ticarete daha fazla kaynak aktaran bir banka var. Bilançoda yaşanan bu dönüşümünün temel kaynağı ise iş modelinde yapılan köklü değişiklik. Bundan 3 yıl önce aktif sıralamasına göre Türkiye bankacılık sektörünün en büyük bankası olmasına rağmen, kredilerde 5’ci sırada olan Ziraat geçen bu sürede, koltuğunu 2’nciliğe taşıdı.
Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ömer Baktır, hedeflerinin salt büyüklük olmadığını özellikle vurguluyor. Değişen Ziraat’te amaç nitelikli büyüklüğe ulaşmak. Baktır, geçen 2.5 yılı anlatırken “Rekabetçi bir sektör olan bankacılıkta depar atmamız gerekiyordu” diyor ve ekliyor: “Artık bırakın maraton koşmayı, banka triatlona bile hazır.”
Ziraat Bankası, dönüşüm programını açıkladığında çok eleştirildi. ‘Acaba Ziraat bireyseli ve tarımı bırakıyor mu?’diye düşünenler oldu. Dönüşüm ile hedeflenen aslında banka bilançosunun dönüşümüydü. Banka bilançosunun, bankanın en değerli aktifi olan müşterisine göre baştan aşağı yenilenmesi isteniyordu. Bugüne kadar pek çok banka dönüşüm programı açıkladı. Bunlar ağırlıklı 5 yıl vadeli programlardı. Baktır, 2.5 yılda dışarıdan hiç danışmanlık hizmeti almadan dönüşüm konusunda deneyimli ve tamamen bankanın iç kaynakları ile yapılan bu dönüşümü anlatırken “Bankanın kendi kaynakları ile dönüşümü tamamlamasının oluşturduğu en önemli değer ise dönüşümün kurumun iş kültürünün bir parçası haline gelmesiydi. Bankada yenilik yapılmadığı zaman rahatsız olan ciddi bir kültür birikimi var. Bu aslında rakama yansımayan ama bir o kadar etkili bir güç” ifadelerini kullanıyor.
Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ömer Baktır ile bankanın kredi portföyünde yaşanan gelişmeleri konuştuk. Baktır, Ziraat Bankası’nı anlatırken ‘bankanın bir misyon bankası’ olduğunu özellikle vurguluyor. Nitekim Ziraat Bankası’nda son dönemde yapılan dönüşümün de bu kapsamda planlandığını belirtiyor.
Tüm sektörlere eşit mesafedeyiz
“Türkiye’nin bilançosu ön plana çıktığında, biz geride kalmayı bile kabul ederiz” diyen Ömer Baktır, şöyle konuşuyor: "Türkiye’nin moral bankası olacağımızı söylüyoruz. Bu mutlaka Ziraat Bankası’nın rakamsal olarak en büyük olacağı anlamına gelmiyor. Ana misyonu tarım ve tarıma dayalı sanayiyi desteklemek olan banka, cari açığı daraltabilecek sektörleri ve yatırımları da finanse edebilmeli. Doğru borç/öz kaynak rasyosu ile iyi hazırlanmış projelerle gelen her firmaya kapımız açık, bizim için sektör ayırımı yok, tüm sektörlere girme iştahımız yüksek. Türkiye’nin kendi kaynaklarından üreten ve bunu dövize çeviren sektörlere de olabildiğince daha fazla yakınız."
Dış ticaret işlemleriyle, yurtdışı şube ağını da daha etkin kullandıklarını anlatan Baktır, geçtiğimiz yıl yurt içinde 150 yeni şube açtıklarını, bu yıl için ise bu rakamın yılsonuna kadar 50’yi bulacağını ve 2017’de de 2 bin şubeli bir banka haline geleceklerini de belirtiyor.
Kontrollü büyümeye odaklandı
Baktır, “Bizim için büyük olmak bir slogan değil. Güçlü bir Ziraat Bankası’nın Türkiye’nin ekonomik gücüne katkı sağlayacağına inanıyoruz” derken şu ifadeleri kullanıyor: "Kırmadan dökmeden, rekabeti bozmadan moral ve lider banka olduğumuzu unutmadan etkin bir banka olmayı hedefl iyoruz. Bu banka Türkiye’nin nerede ve neye ihtiyacı varsa o rolü mutlaka oynamak zorunda. Piyasada varız ve iş dünyasıyla birlikteyiz. Bizde her işin bir rafı var. Bazı raflar boş kalmamalı, bazı rafl ar ise taşmamalı. Algıyı yönetmek çok önemli. Ziraat triatlon da yapmalı, sprinter de olabilmeli. Rekabetin gerisinde kalamazdık. Şimdi organizasyonuyla, bilançosuyla ve çalışanlarıyla triatlona hazır bir Ziraat var."
Bu değişimin bilanço üzerindeki etkisini sorduğumuzda Baktır, değişen kredi dağılımı da anlattı. Baktır, “Bankayı müşteri tabanlı bir bilançoya oturtmak istedik. 3 yıl önce bilançomuza baktığınızda bireyselde sektörde birinci konumda, tarımın yüzde 62’sini finanse eden ama reel sektör tarafında bankanın aktif büyüklüğü ile orantılı gücünü kullanamayan bir yapıda idik. Nakit akışına talip olabilecek kredi portföyü oluşturmamız gerekiyordu. Ciddi bir menkul değerler ve mevduat tabanı vardı ama müşteriye ulaşmak için kullanılan araçlar etkin değildi” dedi.
Bundan 3 yıl önce Ziraat Bankası 160 milyar TL’lik aktif büyüklüğe, yaklaşık 1.450 şubeye, 71 milyar TL’lik nakdi kredi hacmine ve 113 milyar TL mevduata sahip idi. Bugün geldiğimiz noktada aktif büyüklük 238 milyar TL’ye, şube sayısı 1.671’e, nakdi kredi hacmi 132 milyar TL’ye ve mevduat da 151 milyar TL’ye ulaştı. Bugün tarım sektörüne verilen toplam kredi miktarı ise yaklaşık 42 milyar TL. Bankanın tarım kredi hacmi ise yaklaşık 25 milyar TL, yani banka sadece 17 milyar TL daha kredi verdiği takdirde, tüm tarım sektörünü de finanse etmiş olacak.
Büyüklük artışının yanı sıra kredi dağılımında da değişiklik yaşandığını belirten Baktır; 3 yıl önce 71 milyar TL’lik kredi hacminin yüzde 50’si bireylere, yüzde 28’i ise tarım sektörüne ve yüzde 22’si de reel sektöre verilen kredilerden oluştuğunu hatırlattı. Bugün gelinen noktada ise kredi hacminin yüzde 30’u bireylere, yüzde 19’u tarıma, yüzde 51’i de reel sektöre ayrılmış durumda. Üreten bir Türkiye için bu dağılımın daha rasyonel olduğunu belirten Baktır, “3 yıl önce banka tarafından reel sektöre aktarılan kredilerin yaklaşık üçte biri ilk 100 içindeki firmalar, geri kalan kısım ise neredeyse 0-1 milyon arasında kitle bankacılığı olarak tanımlanan kesime açılan kredilerden oluşuyordu. Nakit akışında pay sahibi olabilmek için kredilerin de dengeli bir dağılıma sahip olması gerekiyordu. Bugün baktığınızda artık kredi tarafında sadece iki uca dokunan elimiz, artık tüm kesimi kapsıyor. Biz kredi kompozisyonunu değiştirdik ama geçen yıl kredilerde yüzde 50, reel sektöre açılan kredilerde ise yüzde 85 büyüdük. Bu yılın üçüncü çeyreği sonunda da reel sektöre açtığımız kredilerde yüzde 30 büyüdük” ifadelerini kullandı.
Ziraat Bankası kredi kompozisyonunu değiştirirken menkul değerler portföyünü de yaklaşık 62 milyar TL mertebesinde dengeledi. Doğru fiyatlama ile taban mevduata ağırlık vererek daha yaygın ana fonlama kaynağına ulaşıldı. Bu süreçte banka tarihinin ilk sendikasyon kredisi, eurobond ihracı ile mevduat dışı kaynaklarında da çeşitlendirmeye gidildi.
KOBİ’leri saran ‘Girişimci Bankacılık’
Ömer Baktır, kredi tarafında büyümeyi anlatırken ekim ayı başında iş modelinde bir değişiklik daha yaptıklarını da açıkladı. Baktır, ticari segmenti kaldırdıklarını belirterek “Türkiye’de şirketler yıllık ciroları 50 milyon TL’yi aştıktan sonra kurumsallaşmaya başlıyorlar. Ticari segment çok küçük bir bantta kalıyor. Ve etkin yönetilemiyor. Artık segmentasyonumuzu kurumsal ve girişimci olarak yapılandırdık. Böylece banka net olarak 3’e ayrıldı. Şube bankacılığı bizim için amiral gemisidir. Girişimci ve kurumsal bankacılık ise onu tamamlayıcı kuvvetlerdir. Bu yapılanma ile organizasyonel dönüşümü sahada tamamladık” dedi. Yaklaşık 1.700 şubenin 1.500’ünün bireysel ve kitle bankacılığı müşterilerine odaklanacağını söyleyen Baktır, sahada yapılan değişiklikleri anlatırken “Bu şubelerimiz 0-3 milyon TL cirosu olan müşterimizle, bireylere ve kamunun bize verdiği işlere kanalize olacaklar. Kurumsal segment 100 milyon TL’nin üzerinde cirosu olan şirketlere hizmet verecek. Bu hizmeti vermek için de 11 farklı ilimizde 24 şubeyi seçtik. ‘Girişimci KOBİ’yi saracaktır diyoruz. Girişimci segmenti kendi içinde mikro, küçük ve orta olarak ayırmıştık şimdi bu sınıfl andırmaya girişimci büyük segmentasyonunu ekledik. Bu segmentasyon ciro büyüklüğü 75-100 milyon TL olan şirketlere bakacak. Ağırlıklı olarak girişimci bankacılık (cirosu 3-100 milyon TL) yapacak. Bu ayrım, söz konusu şubelerimizde hiç bireysel bankacılık yapılmayacak anlamına da gelmiyor. Ağırlıklı olarak reel sektörle çalışan bu şubeler yoğunluğu farklı bireysel bankacılık yapacak, çapraz satış noktası haline gelecek” şeklinde konuştu.
Müşteri odaklı yapılanma
Dönüşümün sadece şube ve müşteri segmenti yapmak olmadığını, iş modelini de köklü bir şekilde değiştirdiklerini ifade eden Baktır, “Dönüşüm kapsamında hayata geçirdiğimiz portföy yönetimi ve bu doğrultuda geliştirilen yatay organizasyon yapısı ile oluşturulan müşteri ilişkileri yetkilisi ve asistanı görev pozisyonları ile birlikte şubelerimizde yaklaşık 8 bin kişilik müşteri temsilcisine sahip olduk. Şubelerimizdeki operasyonel işlerin bir kısmını yeni kurduğumuz operasyon merkezine aktararak şubelerimizi daha verimli hale getirdik” dedi.
Ücret ve komisyon gelirleri olması gereken kadar artacak
Ziraat Bankası’nın ‘başka hiçbir banka şubesinin olmadığı’ lokasyonlarda yaklaşık 400 şubesi var. Bu şube ve müşteri ağına rağmen banka, ücret ve komisyon gelirinde sektörde daha arkalarda. Genel Müdür Yardımcısı Ömer Baktır, ücret ve komisyonda bakış açılarını anlatırken “ Sektöre oranla bizim yüksek olmayan bir ücret ve komisyon gelirimiz var. Baktığınızda ticari kârın, menkul değerlerden elde edilen faizlerin giderek küçüldüğü, kredilerden elde edilen faizlerin arttığı ve komisyonların da müşteri sayısı ve işlem hacmi ile orantılı yükseliş kaydettiği bir banka görmeye devam edeceksiniz. Herkesin bankası olarak ücret komisyonlardaki hedefimiz, alınması gereken kadar ücret komisyonlarla gelirlerimizi artırmaktır” şeklinde konuştu.
3 yılda 7.5 milyar dolarlık proje finansmanı
Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ömer Baktır, banka olarak kendilerine reel sektörün finansmanında daha etkin bir rol biçerken neredeyse ‘yok’ denilen bazı alanlarda da güçlü şekilde büyüdüklerini anlattı. Ziraat, dış ticaret işlemlerinde 3 yılda hacmini yaklaşık 3 kat büyüterek yaklaşık 25 milyar dolar seviyelerine getirmiş ve pazar payını yüzde7.4’e çıkarmış, proje finansmanında da 3 yılda 7.5 milyar dolar taahhüte ulaşmış. Baktır, “7.5 milyar dolarlık proje finansmanının içinde Çukurova’ya açılan Turkcell finansmanı da var. 3.5 yıldır sonuçlandırılamayan Gebze-İzmir otoyolunun finansmanı da, 3’üncü köprüde. 3’üncü havaalanını ve diğer projelerimizi de katarsak boyut 9 milyar dolara gelecek” dedi.