''Sınırlarını aç' tavsiyesi iki yüzlülüktür'
Başbakan Davutoğlu, "Ama Suriye’deki krizin çözümü için kılını kıpırdatmayanların Türkiye’ye “sınırlarını aç” tavsiyesi iki yüzlülüktür" açıklamasında bulundu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hollanda'nın Lahey kentindeki Hilton Oteli'nde iş adamlarıyla yaptığı toplantının ardından Başbakanlık Konutu'nda Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile bir araya geldi.
Rutte'nin Davutoğlu onuruna verdiği yemeğin ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, "Türkiye-Suriye sınırı ve yüreğimiz, aşımız, evimiz Suriyelilere açıktır. Ama şunu da ifade edeyim, Suriye’deki krizin çözümü için kılını dahi kıpırdatmayan bazı çevrelerin, buna maalesef bazen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de dahildir, Suriye’de bu mülteci akınına yol açan Rus bombardımanına “dur” diyemeyen bazı çevrelerin, Rusya’ya dönüp "yeter artık" diyemeyen bazı çevrelerin Türkiye’ye dönüp “sınırlarını aç” diye bir tavsiyede bulunmasını da iki yüzlülük olarak görüyorum" ifadelerini kullandı.
"2 milyon 600 bin Suriyeliyi ağırlarken kimseye sormadık"
"2 milyon 600 bin Suriyeliyi ağırlarken kimseye sormadık" diyen Başbakan Davutoğlu, "Şu anda kapımızda olan 60 bin Suriyeliye de her türlü imkanı sınır ötesinde verirken, bütün aşını, koruma ve barınma imkanlarını sağlarken de kimseye sormuyoruz. Gelmek isteyen Suriyelileri alırız ama birinci önceliğimiz Suriyelilerin, Suriye sınırları içindeki kamplarda barınmasını teminen yeni kamp kuruyoruz" şeklinde konuştu.
"Türkiye vicdandan uzak bir ülke değil"
Başbakan Davutoğlu, Türkiye-Avrupa Birliği Eylem Planı'nda gündeme gelen 3 milyar avronun kesinlikle Türkiye'ye değil, Suriyeli mültecilere yapılan bir yardım olduğunu belirterek, "Türkiye, 3 milyar avro ile mülteci pazarlığı yapacak kadar insani vicdandan uzak bir ülke değildir. Biz kimseyle mültecilerin maliyetinin pazarlığı yapmadık, yapmayız" dedi.
Türkiye'nin, Suriye'den barbarca yapılan saldırılardan, Suriye rejiminin bombalarından, DEAŞ terör saldırılarından ve son olarak Rusya'nın bütün uluslararası hukuku çiğneyen barbarca saldırılarından kaçan insanların sığındığı bir ülke olduğunu söyleyen Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bu insanlar bugün evlerini, yurtlarını barklarını sadece ve sadece ailelerinin hayatlarını kurtarmak için bırakıp kaçıyorlar. Dolayısıyla bu insani trajediye karşı hepimizin birlikte davranma sorumluluğumuz var."
"Bu insani trajediye karşı birlikte davranma sorumluluğumuz var"
Başbakan Davutoğlu, Türkiye ve Almanya'nın hem Birleşmiş Milletler'de hem NATO'da, Rusya'nın 2254 Sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararını yok sayan uygulamaları karşısında ortak girişimde bulunduğunu belirterek, "Bizimle birlikte savunma bakanlarımız da NATO'da şu anda toplantı halindeler Brüksel’de. Onları da aradık. Türkiye-Hollanda-Almanya birlikte hem BM hem NATO’da bu konuların gündeme getirilmesi konusunda çaba sarf edecekler" dedi.
Suriye sınırındaki sığınmacıların evlerini, yurtlarını, barklarını sadece ve sadece ailelerinin hayatlarını kurtarmak için bırakıp kaçtıklarını vurgulayarak, "Dolasıyla, bu insani trajediye karşı hepimizin birlikte davranma sorumluluğumuz var" şeklinde konuştu.
Başbakan Davutoğlu, Suriye vatandaşlarının Suriye sınırları içinde mümkün olan en uygun şartlarda ağırlanması, Türkiye'ye gelenlerin Türkiye'de bir külfet paylaşımı çerçevesinde ele alınması konularında mutabık kaldıklarını belirtti.
'YPG terör örgütü değildir diyenlerin samimiyet sorgulamasını yaparız"
Başbakan Davutoğlu, "Eğer birisi PYD ve YPG'nin terör örgütü olmadığını söylüyorsa ya Ortadoğu'daki gerçeklikten ya Irak'tan Sincar üzerinden Suriye'ye sağlanan destekten ya Kandil'de eğitilen Suriyeli, PYD'li teröristlerden habersiz demektir. Eğer birisi 'PKK terör örgütüdür ama YPG terör örgütü değildir' diyorsa eldeki bu istihbaratlara rağmen o zaman biz bir samimiyet sorgulaması yaparız" ifadelerini kullandı.
"Suriye'de kimyasal silah stokları bulguları var"
Suriye'de başka kimyasal silah stokları olabileceğine ilişkin bazı bulgular olduğunu söyleyen Başbakan Davutoğlu, bunun beş yıldır büyük bir insani trajedi yaşayan Suriye halkı için büyük bir tehlike olduğunu kaydetti.