'AB, gemi inşaya geri dönüyor'
Yoğun katılmla Avrupa Birliği yolunda Türk gemi inşa sanayinin tartışıldığı konferansta DTO Başkanı Metin Kalkavan Avrupa'nın gemi inşaya tüm fonlarıyla geri dönmeye karar verdiğini söyledi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Murat ERDOĞAN
İSTANBUL - Gemi Mühendisleri Odası'nın organize ettiği gemi inşa sanayi ağırlıklı 'AB Yolunda Türk Denizcilik Sempozyumu' Avrupalı ve yerli gemi sanayi üreticilerini bir araya getirdi.
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bakanlığının himayesinde düzenlenen 'AB Yolunda Türk Denizcilik Sektörü Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada sempozyum vesilesiyle sektörün sorunlarını ve taleplerini daha yakından öğrenme fırsatı bulduğunu, bu bilgileri AB'deki görüşmelerde kullanacaklarını kaydetti.
Bağış: Limanları açabiliriz
Türkiye'nin, Avrupa'nın kronikleşmiş sorunlarını çözebilecek kilit ülke olduğunu savunan Bağış, Güney Kıbrıs'ta yeni yönetimin, Annan Planı'nın reddedilmesinin en büyük mağdurunun Güney Kıbrıs olduğunu fark etmesini temenni ettiğini belirterek şunları söyledi: "AB'nin dönem başkanlığını yürütürken iflaslarını ilan etme noktasına geldiler. Neden iflas noktasına geldiler, çünkü yarın ne olacağı bilinmeyen bir adada kimse yatırım yapmak istemiyor. Güney Kıbrıs, dünya deniz taşımacılığında en büyük filoya sahip fakat Türkiye limanlarına giremiyor. Taşımacılıkta ciddi kayıplara uğruyorlar. Barış Planı'nı kabul etmiş olsalardı, ada da istikrar, güven altına alınmış olacaktı. Dünyanın en önemli turizm cennetlerinden biri olacaktı, oraya yatırım akacaktı ama inat nelere mal oldu, çok iyi gördük" şeklinde konuştu.
Bağış, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne "Gerçekten kurtulmak istiyorsanız, gerçekten barış istiyorsanız, AB üyesi ülkelerin Ercan Havalimanı'na uçmasına koyduğunuz engeli kaldırın, biz de limanlarımızı size açalım" şeklinde çağrıda bulundu.
Türkiye'nin limanlarının Güney Kıbrıs'a 1987 yılına kadar açık kaldığını anımsatan Bağış, "Yeniden açarız, limanları açmamız onları tanımamız anlamına gelmez. AB ülkelerinin de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Ercan Havalimanı'na uçması diplomatik tanıma olarak algılanmamalıdır. Nasıl bugün dünyada birçok ülke Tayvan'ı tanımazken Tayvan'la ticaret yapıyorsa, KKTC'yle de bal gibi ticaret yapabilirler " dedi.
DTO Başkanı Metin Kalkavan:
Avrupa gemi inşaya geri dönüyor
20 Şubat'ta Brüksel'de yapılan önemli bir toplantıya katıldıklarını söyleyen DTO Başkanı Metin Kalkavan, AB'nin çok büyük bir hatadan geri dönmek için adım attığını ifade ederek ''Avrupa'yı işsiz bıraktılar şükür ki geri dönüyorlar. AB'nin üst düzey bürokratlarının katılımıyla 2020 Avrupa gemi inşa sanayi hedefi belirlediler. Gemi inşayı Avrupa'ya geri getirmek için her şeyi yapmaya ve bütün fonlarıyla Uzakdoğu tersaneleri ile rekabete hazırlar" dedi.
Türkiye'nin dünyada gemi inşa sanayisine teşviği olmayan tek ülke olduğunu dile getiren Kalkavan, "Sadece bir geminin binde 6'sı oranındaki SSK'da işveren payı vardı o da sona erdi. AB'de 88 çeşit destekleme vardır. Türkiye'de 400'ün üzerinde düzenleme yapıldı fakat gemi inşa sanayiye destek sıfırdır" diye konuştu. Kalkavan "Avrupa'nın yeniden gemi inşayı geri getirme kararının etkisi bize de çok olumlu olacaktır'' dedi.
Kalkavan'ın ardından söz alan Sea Europe Teknik Direktörü Lanfranco Benedetti, Leadership 2020'de bir teşvikten bahsedilmediğini belirterek ''Üç ana konu ve tavsiyeler var. Yeni pazarlar ve yeni ürünlere odaklanılacağız" dedi.
Benedetti, gemi ve deniz ekipmanları birliği olan Sea Europe'nin 18 ülkeden 22 ulusal birliği temsil ettiğini belirterek, "500 bin kişiye istihdam sağlıyor ve 80 milyar euroluk ciromuz bulunuyor" açıklamasını yaptı.
'Teknolojiye yatıran kazanır'
Benedetti, gemi inşa sanayide tek seçeneğin teknoloji olduğunu ve Leadership'in de buna odaklandığını söyledi. Avrupa Deniz Ekipmanları Kurulu (EMEC) eski başkanı Pim Van Gulpen de "Gemi inşa sanayisinde para kazanabilmeniz için inovasyon sağlamanız lazım. Sadece sektöre para teşviği vermekle olmaz. Şirketlerin yeni ve teknolojik malzemeler üretilebilmesi için teşvik edilmesi lazım. Bu şekilde ayakta kalabilirsiniz. İngiltere'de bir tane tersane kalmadı fakat çok ciddi ekipman üreticileri var ve kazanıyorlar. Para kazanmak için ekipmana yatırım yapılmalı" diyerek Benedetti'ye katıldığını ifade etti.
SSM, tersaneler ile 8 milyar
dolarlık sözleşme imzaladı
Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nın (SSM) deniz araçlarının inşası için tersaneler ile 8 milyar dolarlık sözleşme imzaladığını ve projelerin devam ettiğini açıklayan SSM Deniz Araçları Daire Başkanı Mustafa Şeker, daha büyük projelerin yolda olduğunu belirterek şunları söyledi: "Savunma sanayisine tedarik sağlayan 6 tersaneyi gruplandırdık. Kompozit ve alüminyum botları iki tersanede, harp gemi projelerini ise dört tersanede yürütüyoruz. Gelecek dönemde daha büyük ve donanımlı gemiler yaptırmaya başlayacağız. ''MİLGEM'den sonra TF 2000 firkateynleri yaptırmaya başlayacağız. Sismik gemiden sonra denizde ikmal ve muharebe destek gemisi yaptıracağız. Karakol botlarından sonra Türk tipi hücumbot projesi geliyor'' açıklamasını yaptı.
Savunma Sanayi olarak geçen yıl yaklaşık 1.3 milyar dolar ihracat yaptıklarını açıklayan Şeker, ''4 milyar olan sektörün cirosunu 2016'da 8 milyar dolara ve ihracatı da 2 milyar dolara çıkarma hedefimiz var'' dedi.
Aka: SSM daha çok tersaneyi akredite etmeli
Panelin oturum başkanlığını yapan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Suat Hayrı Aka, SSM Daire Başkanı Mustafa Şeker'den sonra söz alarak ''SSM'nin kendi ihtiyaçlarını kısıtlı tersanelerden tedarik etme stratejisini saygıyla karşılıyoruz fakat savunma sanayi araçları inşa edebilecek kapasitesi olan tersaneleri akredite etmeli'' diyerek diğer tersanelere de imkan verilmesini istedi. Aka, ''Gerekli olan standartları tutturmuş tersaneleri akredite edebilirseniz onlar da dışarı açılabilir. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da bizim gibi düşünüyor. SSM'nin gemi inşaya yapacağı katkıların siparişlerle sınırlı olmadığını dile getiren Aka, tersaneleri akredite ederek de destek verebileceğini belirterek ''Bir tersane yabancı ülkelere proje götürdüğünde 'kendi ülkesine gemi yapamayan bana nasıl yapabilir' diye dikkate alınmıyor. Bu tür projelerde tanınmamak tersanelerin en büyük engeli. Kabiliyetlerini onaylamak gerekir. Bakanlık olarak bu stratejiyi doğru bulmuyoruz' dedi.