'AB ile pazarlık yapmayız'

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, 'Biz Avrupa Birliği ile ya da başka bir yerle hiç bir şekilde mülteciler üzerinden bir pazarlık yapmayız' açıklamasında bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.

"Bir teğmen, bir astsubay ve üç uzman çavuş kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. Ailelerine, milletimize, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve gerçekten yüreğinde azıcık insanlık sevgisi olanlara, herkese sabırlar diliyorum" diyen Kurtulmuş, verilen mücadelenin eninde sonunda başarıya ulaşacağını ve Türkiye'nin tamamıyla terörden arınmış bir ülke olarak barış ve kardeşliğin sağlandığı şekilde yoluna devam edeceğini belirtti.

Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu'nda dört başlık ele alındığını belirterek, bunlardan birinin yasa dışı göç konusu olduğunu dile getirdi.

"Türkiye yasa dışı göçle ciddi şekilde mücadele eden bir ülke"

Savaşların, iç çatışmaların, işgallerin ve baskıların dünyanın dört bir tarafından Doğu Akdeniz'in önemli bir göç yolu haline gelmesine neden olduğunu ifade eden Kurtulmuş, Türkiye'nin bu rotada önemli bir bölge olarak yer aldığını, yasa dışı göçle ciddi şekilde mücadele eden bir ülke konumunda bulunduğunu belirtti.

Yasa dışı göçmenler meselesinin Türkiye açısından bir başka önemli ayağının ise yabancı savaşçılar meselesi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Türkiye, 2015 yılında 3 bin 124 yabancı savaşçıyı sınır dışı etmiştir. Bu anlamda yaklaşık bin 745 kişiye de Türkiye'ye giriş yasağı koymuştur. Şimdiye kadarki olan süre içerisinde ise 125 ülkeden yaklaşık 37 bin insana Türkiye'ye giriş yasağı konuldu. Dolayısıyla Türkiye hem yasa dışı göçle mücadele etmek hem de bu yasa dışı göçün içerisinde son derece tehlikeli bir şekilde yabancı savaşçılarla mücadele etmek mecburiyetindedir. Onun için etkin şekilde sınır güvenliğinin sağlanması amacıyla 'Sınır Güvenliği Kanun Tasarısı' hazırlandı ve şu anda Başbakanlık'ta bekliyor. Ancak bu etkin mücadelede vakit kaybına maruz kalmamak için Başbakanlık'ta bekleyen bu yasa tasarısı, günü geldiğinde parlamentoya sevk edilmek üzere şu aşamada etkin sınır yönetiminin koordinasyonunun sağlanması için bir Bakanlar Kurulu Yönetmeliği bugün itibarıyla imzalanmış ve bundan sonra da yürürlüğe girecektir."

İnsan kaçakçılığı eylem planı

İnsan kaçakçılığı eylem planını önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacaklarını ifade eden Kurtulmuş, "Bu plan içinde uygulamada ele alınması gereken konular olacak. Yani koordinasyonu sağlamak üzere, jandarma, sahil güvenlik ve emniyet teşkilatının ilgili birimleri, kaymakamlıklar... O göçmen kaçakçılığına aracı olunan yerlerde bunların çok ciddi şekilde sahada koordinasyonunun sağlanacağı, uygulamadan kaynaklanan şartların iyileştirileceği eylemlerimiz olacak" diye konuştu.

Kurtulmuş, başta sahil güvenlik birimi olmak üzere birtakım kapasite artırımına gidileceğini, ayrıca emniyet teşkilatı içinde sadece kaçakçılık biriminin altında değil ayrı bir birim olarak da insan kaçakçılığı biriminin kurulmasının prensip olarak görüşüldüğünü belirtti. 

Ayrıca bununla ilgili yasal düzenlemelerin de yapılacağını vurgulayan Kurtulmuş, "İnsan kaçakçılığının bir terör suçu olarak görülmesi, organize suç kapsamına alınması ve bu anlamda mesela insan kaçakçılığında kullanılan malzemelerin müsadere edilebilmesi için yasal düzenlemelerin yapılması ve bu suçların cezalarının hem artırılması hem de katalog suçlar haline getirilmesi gibi birtakım yasal tedbirler üzerinde durulması prensip olarak kararlaştırılmıştır. Önümüzdeki günlerde Başbakanlık müsteşarı başkanlığında yapılacak bir çalışmayla insan kaçakçılığı ile ilgili yasal düzenlemeler, uygulamaya ve kapasite artırımına ilişkin düzenlemelere son hali verilecek ve kamuoyu ile paylaşılacak" dedi.

Yeni güvenlik yapılanması

Bir gazetecinin, "Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Mardin'de açıklayacağı yeni güvenlik yapılanmasına ilişkin bilgi verebilir misiniz?" sorusu üzerine Kurtulmuş, Terörle Mücadele Master Eylem Planı'nın terörle mücadelenin ekonomik ve sosyal boyutu olduğunu vurguladı. 

"Terörle mücadele arızi bir durumdur. Terör örgütünün elinden silahları alıp bunu da birileri istismar etmesin. Yani bu ilanihaye devam etmez" diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Terör örgütü tamamiyle etkisiz hale getirildikten sonra bu bölgede yaşanan bütün olumsuzlukların telafi edilmesi, o bölgede yaşayan kardeşlerimizin maddi ve manevi zararlarının karşılanması ve bölgede güçlü bir şekilde yeniden bir bahar havası içinde inşallah el ele ekonomik sosyal kalkınmayı sağlayabilecek tedbirlerin ele alınması. Bu konu benim koordinasyonumda sayın Başbakanımızın görevlendirmesiyle çalışmaları sürdürüyoruz. Önce ilgili bakan arkadaşlarımızla iki toplantı yaptık. Arkasından ilgili güvenlik birimleriyle bir toplantı yaptık ve mesele son noktasına getirildi.

Bu cuma günü Mardin'de yapılacak ziyaret sırasında Başbakanımız terörle mücadelenin ekonomik ve sosyal boyutlarını kapsayan bu eylem planını teferruatlı olarak halkımızla paylaşacak. Çok kısa süre içinde terörü bitireceğiz. Yani parantezi kapatacağız. Hem de bu süre içinde halkımızın karşı karşıya kaldığı zararların hepsini telafi edecek çok hızlı bir restorasyon sürecini yapacağız. Bunun içinde esnaf ve sanatkarın karşılaştıklarının, binaların, şehirlerin telafi edilmesi, sivil toplumun, çarşının, esnafın, sanatkarın yeniden ciddi bir şekilde güvenlik içinde günlük hayata dönmesini sağlayacak tedbirleri alacağız. En kısa zamanda bölge, bu terör örgütlerinin ortaya çıkardığı ağır tahribatın faturasını bir kenara bırakıp yoluna devam edecek."

Almanya'da 5 milyar Euro istendiği iddiası

Almanya'dan Suriyeli sığınmacılar için 5 milyar Euro istendiği istendiği iddiası hakkında da açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş şunları söyledi:

"Bu zengin ülkelerden biz daha zengin olduğumuz için kapımızı açarak bu insanlara ev sahipliği yapmadık. Gönlümüz zengin olduğu için bunu yaptık. Dolayısı ile biz Avrupa Birliği ile ya da başka bir yerle hiç bir şekilde herhangi bir şekilde mülteciler üzerinden bir pazarlık yapmayız. Bunu şimdiye kadar devam ettirdiğimiz tavrın bir parçası olarak sürdürürüz."