'AB yolunda atılacak adımlara destek vereceğiz'
Avrupa Birliği Komisyonu'nun, Türk vatandaşları için vizelerin en geç haziran ayı sonunda kaldırılmasını isteyen tavsiye kararını olumlu karşılayan CHP sözcüsü Böke, süreci takip ettiklerini söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Avrupa Birliği Komisyonu'nun (AB) vizelerin en geç haziran ayı sonunda kaldırılmasını isteyen tavsiye kararını olumlu ve memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "Süreci takip ediyoruz. Süreç sonuçlanana kadar da bu evrensel değerler kapsamında sürecin işletilmesi için uyarılarımızı yapmaya ve AB yolunda atılacak adımlara destek vermeye devam edeceğiz." dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), haftalık olağan toplantısını Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleştirdi.
Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, toplantının ardından yaptığı açıklamada, MYK'da Türkiye'nin tüm önemli gündem maddelerini tartıştıklarını belirtti.
Avrupa Birliği Komisyonu'nun, Türk vatandaşları için vizelerin en geç haziran ayı sonunda kaldırılmasını isteyen tavsiye kararını olumlu ve memnuniyetle karşıladıklarını anlatan Böke, Avrupa'nın evrensel değerler kapsamında kendi vatandaşları için hak gördüğü her şeyi Türk vatandaşlarının da hak ettiğini kaydetti.
Selin Sayek Böke, "Biz de bu değerlerin Türkiye'de gerçeğe dönüşmesi için atılacak her adımın destekçisi olmaya devam edeceğiz. Süreci takip ediyoruz. Süreç sonuçlanana kadar da bu evrensel değerler kapsamında sürecin işletilmesi için uyarılarımızı yapmaya ve AB yolunda atılacak adımlara destek vermeye devam edeceğiz. Ancak unutmayalım bizim tek bir önceliğimiz var. O da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının evrensel değerler kapsamında bir yaşama ulaşmalarıdır." değerlendirmesinde bulundu.
İsmail Kahraman'ı istifaya çağırdı
TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın, laikliğe ve özgürlüğe planlı bir saldırı yaptığına değinen Böke, geçen hafta "Laikliğin kırmızı çizgileri olduğunu" hatırlattıklarını bildirdi.
Kahraman'ı istifaya çağırdıklarını ve bu çağrıyı yinelediklerini kaydeden Böke, Kahraman'ın sözlerinin bir tesadüf olmadığını ve 14 yıllık AK Parti iktidarının, fiilen ortaya koyduğu politikaların uzantısı olarak değerlendirdiklerini vurguladı.
İsmail Kahraman'ı o koltuğa aday gösterenin AK Parti olduğunu ifade eden Selin Sayek Böke, partinin sözleri kabul etmiyorsa, Kahraman'ı o koltuktan geri çağırması gerektiğini de hatırlattı.
Türkiye coğrafyasına roketler yağdığını, hükümetin en temel görevinin ise vatandaşın can güvenliğini ve sınırlarının güvenliğini sağlamak olduğunu vurgulayan Böke, şunları söyledi:
"Kilis aylardır bombalanıyor. Roketler düşmüyor, atılıyor. Sadece, 1 Mayıs Pazar günü, 5 roket atıldı. Ocak 2016'dan bu yana yaklaşık 70 roket saldırısı oldu. Bilançosu, 20 ölü, 80 civarında yaralı. Bu olanlar karşısında hükümet ne yapıyor? Hükümet en iyi bildiği işi yapıyor. İnkar ediyor, yok sayıyor. Gerçekler ortaya çıkmasın diye bilgi paylaşımına engel oluyor. Saçmalıyor. O kadar ki Kilis Valisi, 'Bu füzeler tabi ki düşecek havada mı kalacak, yer çekimi var' diyor. 'Süpermen değilim ki roketleri havada tutayım' diyor. Gerekli tedbirleri almak yerine hamaset yapıyor. Ancak gerçek şu ki IŞİD gözünü Kilis'e dikmiş ve gözünü diktiği o topraklara roket atmaya devam ediyor. AKP Hükümeti sadece seyrediyor. Daha da vahimi bu oyunu seyreden hükümet, bunu bize bir doğal afet olarak sunmaya çalışıyor. AFAD tarafından akıllara ziyan bir broşür yayınlanıyor. AFAD, ölümle burun buruna olan vatandaşlarımıza 'Sakin olun' diyor. Bu bir doğal afet değildir, bu tablo AKP siyasetinin bir sonucudur. Bir afet varsa, bu afet AKP'nin siyasetidir. Bu siyasetin en temel ayağı, maceracı ve mezhepçi dış politikadır. Bunun bedelini halkımız canlarıyla ödüyorlar."
"Türkiye'ye yön verme gayreti kabul edilemez"
Gazetecilerin, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında yaşandığı iddia edilen bir krizden bahsediliyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?" sorusu üzerine Böke, şu yanıtı verdi:
"Biz, CHP olarak başka siyasi partilerin iç işlerine yönelik ne değerlendirme ne de bir gözlem yapıyoruz. Ancak ortaya çıkmış ve Türkiye'nin idaresine dair sonuçlar doğuracak bütün önemli adımları da takip ediyoruz. Buradan, çok ciddi bir kaygı duyulması gerektiğinin altının çizilmesi gerekiyor. Tarafsız olması gereken bir Cumhurbaşkanının, anayasal olarak tarafsızlığına yemin etmiş olduğu bir koşulda, gayet taraflı bir şekilde siyasi partilerin içişlerine karışarak, Türkiye'ye yöne verme gayreti kabul edilemez. Bizim için şu aşamada en önemli olan budur."
"HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, 'Halk isterse birden fazla parlamento kurar' sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık Böke, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin bir parlamentosu var, TBMM. Bu Millet Meclisi'nin işler hale gelmesi, parlamentonun işlevsel kılınması için gayret göstermeye devam etme yükümlülüğü, orada temsiliyeti olan bütün partilere düşmektedir, iktidar ve bütün muhalefet partilerine düşmektedir. Biz, CHP olarak bu parlamentonun çalışması, komisyonların işler kılınarak çözüm üretmesi için çok ciddi gayret içerisindeyiz. Bu gayreti ortadan kaldırmaya çalışan iktidara karşı da bu parlamentoyu hiçe sayan bütün muhalefete karşı da burada bir parlamento olduğunu hatırlatmakla yükümlüyüz."