'Alnından vurulan er' için suç duyurusu

Tunceli'de nöbet sırasında ölü bulunan Piyade Er Murat Oktay Can'ın babası Oktay Can, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANTALYA - Askerlik görevini yaparken intihar ettiği ileri sürülen, ancak ailesi tarafından öldürüldüğü iddia edilen Murat Oktay Can'ın babası Oktay Can, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
 
Tunceli'nin Hozat ilçesinde 2009 yılında askerlik görevini yaparken nöbet mevkisinde ölü bulunan ve intihar ettiği öne sürülen Piyade Er Murat Oktay Can'ın babası Oktay Can, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'in bir açıklamasında "Alnından vurulan er" şeklinde bahsettiği kişinin oğlu Oktay Can olduğunu iddia etti.
 
Ses kaydını delil göstererek dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un yargılanması için Antalya Cumhuriyet Savcılığı'na 25 Kasım'da suç duyurusunda bulunduğunu bildiren Can, "Ayrıca TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün ile 20 Ekim'de görüştüm. Komisyona elimdeki otopsi raporları ile Adli Tıp Kurumu'nda çekilen fotoğrafları delil olarak sundum" dedi.
 
Oğlunun ölümü ile ilgili "Psikolojisi bozuktu, intihar etti" şeklinde gerekçeler öne sürüldüğünü anlatan Can, "Psikolojisi bozuk bir er niye nöbete gönderilir, eline silah verilir. Zaten olay intihar değil. İnsanın alnına kurşun sıkması mümkün değil. Alın ve burun kenarında iki mermi vardı. Silahın emniyeti kapalı ve mermi sayısı tam. Yüzündeki elmacık kemiklerinde morluklar vardı. Askeri savcılığın olayı örtbas etmeye çalıştığını ileri sürdük. Silahta oğluma ait parmak izi de yoktu" diye konuştu.
Oğlunun nöbet mevkisinde cansız olarak bulunması sonrasında askeri savcılığın olayın intihar olduğuna karar verdiğini kaydeden Can, şunları söyledi:
"Komisyon başkanı Üstün'den oğluma şehitlik unvanı verilmesini istedim. Oğlumun terör olayı neticesinde ölmediği gerekçe gösterilerek şehitlik unvanı verilmedi. Mücadelem oğluma şehitlik unvanının verilmesini sağlamak. Askeri savcılık, olayın yaşandığı bölgede terör olaylarından dolayı askeri helikopter ve uçak kaldırılamadığını gerekçe gösteriyor. Peki bu olayda zamanında hastaneye yetiştirilemeyen oğlum, terör mağduru değil mi?"
 
Olay sonrası askerin burnuna estetik yapıldığı iddiası
Ailenin avukatı Ahmet Çevik de konuyla ilgili iç hukuk yollarının tükenmesi nedeniyle geçen yıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduklarını, bir süre önce de başvurularının gündeme alındığı bilgisini aldıklarını söyledi.
 
Babanın elinde bulunan fotoğrafların olayın aydınlatılması noktasında önemli delil oluşturduğuna dikkati çeken Çevik, "Baba, elde ettiği fotoğraflarla bu mücadeleye başladı. Şayet bu fotoğraflar olmasaydı olay örtbas edilirdi. Yaşanan olay sonrası Murat Oktay Can'ın burnuna estetik yapılmış ve bu, otopsi raporuna geçilmemiş. Bu olayı çözecek en önemli delil fotoğraflar. Durum ile yapılan otopsilerin uyuşmadığını fotoğraflar çok iyi gösteriyor. Ölüm şeklini anlatan fotoğraflarla verilen raporlar birbirleriyle uyuşmuyor" dedi.
 
Çevik, ısrarlı itirazları sonucu daha önce "kesin olarak kovuşturmaya yer olmadığı" kararından dönüldüğünü ve askeri savcılığın tahkikatın genişletilmesi kararı aldığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in açıklaması var, 'Alnından vurulan er' diyor. Vurulan er Oktay Can'dır. Biz bunu hukuki delil olarak değerlendiriyoruz. İlk kez resmi bir kurum gayrı resmi şekilde askeriyedeki ölümlerin intihar, eğitim zayiatı olmadığını, kendi içinde de ölümlerin olduğunu, askerin askeri vurduğunu beyan etmiştir. Baba, bu açıklamaları delil gösterip dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un yargılanması için Antalya Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu."