'Ankara'ya taç gerekiyor'
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, "Ankara'nın başına büyük bir arkeoloji müzesiyle güzel bir taç takmamız gerekir" dedi.
ANKARA - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Ankara'nın başına büyük bir arkeoloji müzesiyle güzel bir taç takmamız gerekir. Çünkü Türkiye, arkeoloji konusunda gerçekten bence dünyanın kralıdır. Başındaki tacı da Ankara'ya takmak yakışır" dedi.
Günay, beraberindeki yetkililerle Ulus Bentderesi'nde yürütülen Roma Antik Tiyatro'nun restorasyon ve kazı çalışmalarını inceledi.
Çalışmaları yürüten Bakanlık ve Büyükşehir Belediyesi yetkililerinden bilgi alan Günay, incelemelerinin ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Tiyatro alanındaki çalışmaların 2009'dan beri devam ettiğini belirten Günay, "Burada bir tiyatro alanının olduğu daha önce biliniyordu ancak Bakanlık, arkeolojik alana bir bina yapmıştı. Biz bunu 2009'da Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin iş birliğinde yıktık. Büyükşehir Belediyesi'nin sponsorluğunda ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin iş birliğinde çalışmaları başlatarak tarihin özgün parçalarından birisini ortaya çıkarmaya başladık" diye konuştu.
Ankara'nın, Roma Dönemi'nin önemli yerleşim merkezlerinden birisi olduğunu hatırlatan Günay, şunları kaydetti:
"Burası Ankara'nın tarihte yerleştiği bir alan. Aşağıda bir Roma Hamamı var, burada bir tiyatro var, Vilayet'in önünden bir Roma yolu çıktı. Bunun üzerine toprak atılması, çöp atılması, hatta Bakanlığın bir bina yapmış olması geçmiş yıllarda ne kadar duygusuz, duyarsız, bilinçsiz bir kültür politikası izlediğimizin çarpıcı örneklerinden bir tanesiydi. Şimdi alandaki kazı ve restorasyon çalışmaları tamamlandığında antik tiyatro, çeşitli kültür sanat etkinliklerinde kullanılacak bir kültür mekanına dönüştürülecek. Bu yılın sonunda tiyatro, Ankaralıların kullanımına sunulacak. Ayrıca alanda çıkan tarihi eserler de Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde değerlendiriliyor. Ankara'nın tarihsel, kültürel olarak geçmişinin çok eskilere dayandığının bilinmesi sanıyorum şehre en az alışveriş festivali kadar, hatta ondan daha uzun süreli katkı yapabilir. Onun için güzel bir iş birliği yapıyoruz Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve Büyükşehir Belediyesi ile."
Yakında yurt dışına kaçırılan eserlerle ilgili yeni bir gelişme olacağını da belirten Günay, gelecek günlerde sürecin netleşeceğini bildirdi.
AKM'ye yapılması düşünülen müze
Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) bulunduğu alana yapılacak yeni müzeyle ilgili Büyükşehir Belediyesi ile protokol imzaladıklarını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın AKM'ye yapılacak müzenin planının kullanılması konusunda onay vermesiyle de çalışma başlatacaklarını bildiren Günay, 2013 yılında fiilen çalışıyor olacaklarını söyledi.
Türkiye gibi bir ülkenin Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin 10 misli büyüklükteki bir müzeye ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Günay, son zamanlarda başkente tarihi dokuyu iyileştirme, kültür ve sanat merkezlerini geliştirme konusunda önemli gayretler olduğunu dile getirdi.
Günay, "Ankara'nın başına büyük bir arkeoloji müzesiyle güzel bir taç takmamız gerekir çünkü Türkiye, arkeoloji konusunda gerçekten bence dünyanın kralıdır. Başındaki tacı da Ankara'ya takmak yakışır" ifadesini kullandı.
"Tek şartımız var; yurtta barış, dünyada barış"
Türkiye'ye gelen turist sayısında, yaşanan siyasal konjonktürün etkisinin olduğunu ifade eden Günay, şunları belirtti:
"2011'de Kuzey Afrika'da rezervasyon iptalleri oldu ve bunun büyük bir kısmı büyük ölçüde Türkiye'ye döndü. Şimdi Avrupa pazarında bir daralma var. Kuzey Afrika'da bir miktar toparlanma var, o yüzden 2011'deki olağanüstü artışı doğrusu bu yıl beklemiyoruz. Ama biz 2010'un üzerinde durmayı hedefliyoruz çünkü bizim için iyi ve normal bir yıldı 2010. 30 milyonun üzerindeki bir rakam bizim için her zaman güzel bir rakamdır ama asıl bizim geliri artırmak konusunda turizmi çeşitlendirme çalışmalarımız var. Örneğin Ankara bir tarih destinasyonu haline gelirse turizmden elde edeceği yeni girdiler olacak. Biz bunun gibi Anadolu içlerine yaymaya çalışıyoruz, Türkiye turizminin bereketini. Geliri artırmak bizim için geleni artırmaktan daha öncelikli bir görev. Bu anlamda da güzel çalışmalar var. Türkiye'nin doğusunda bile deniz turizmi yapabileceğimiz potansiyellerimiz oluşuyor. Bunların bereketini önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Bir tek şartımız var; yurtta barış, dünyada barış."